Joy Foster'ın ölümüyle ilgili olarak Kerem Altan'ın suskunluğu sürüyor. Altan Ailesi'nin aldığı kararla bir süre daha suskunluğunu koruyacağı öğrenilen Kerem Altan'ın, ablası ve babasının evinde geçirdiği günlerin ardından Foster'ın ölü bulunduğu evine döndüğü öğrenildi.
Habertürk'ten Tülay Şubatlı'nın haberine göre bir yakını, Kerem Altan ile Defne Joy Foster'ın buluştuğu ve genç televizyoncunun hayatını kaybettiği geceyi anlattı. İşte Altan'ın çok yakını olan kişinin şahit olduğu kısmıyla o gece:
GİTTİĞİMİZDE KEREM'İN İFADESİ ALINIYORDU
"O gece Kerem ile aynı masadaydık. Defne Foster da başka bir grupla aynı mekânda ancak ayrı masadaydı. Defne birkaç kez masamıza gelip gitse de bizim de mekânda olduğumuz 02.00'ye kadar uzun uzadıya birlikte oturmadık. Ben eşimle birlikte saat 02.00 sularında mekândan ayrıldım. Sonrasında Defne o masaya gelmiş. Sabaha karşı da Defne'nin hayatını kaybettiğini Kerem'in telefonuyla öğrendik. Sabah saatlerinde Kerem'in Caddebostan'daki evine ilk gidenlerden biriyim. Evine vardığımızda ne bir damla kan ya da Twitter'da iddia edildiği gibi dağılmış eşyalar falan yoktu. Ev normal düzen içerisindeydi."
DUYGUSAL YAKINLAŞMA POLİSİN LAFI
Eve girdiğinde Kerem Altan'ın polislere ifade verdiğini belirten aynı kişi sözlerini şöyle sürdürdü: "Polisin 'Seviştiniz mi?' sorusuna Kerem 'Hayır' yanıtını verince polis bu kez 'Öpüştünüz mü?' sorusunu yöneltti. Kerem 'Evet' deyince polis, 'Bunu ifade tutanağına duygusal yakınlaşma olarak yazıyorum' dedi. Yoksa medyaya yansıyan 'duygusal yakınlaşma' ifadesi Kerem'e ait değil.
Polisin sormak zorunda olduğu soruya verilmiş bir cevabın ifadeye yansıma şekli oldu o 'duygusal yakınlaşma' tanımlaması. Yaklaşık 1 saat içinde onlarca polis eve girdi. Evde anormal bir şey olsa, söylendiği gibi eşyalar dağılmış olsa ya da kan izi olsa, ortaya çıkmaması mümkün mü? Ayrıca ailesinden insanlarla birlikte hep beraber karakola gidip biz de ifade verdik. Kerem'in herhangi bir madde kullanmadığını biliyorum, Adli Tıp da Foster'da 'Madde yok' diyor zaten. Bir an önce olayın aydınlığa kavuşmasını biz de bekliyoruz."