İstanbul'da corona vaka sayısının yüzde 50 artış göstermesi nedeniyle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son dakika açıklamalarında bulundu ve sorulan soruların üzerine sokağa çıkma yasağına ilişkin açıklamalar yaptı. Bu açıklamaların ardından vatandaşlar sokağa çıkma yasağı geri gelecek mi sorusunun yanıtını aramaya başladılar. Konu ile ilgili ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Peki; sokağa çıkma yasağı olacak mı, kısıtlamalar geri mi geliyor?
Sokağa çıkma yasağı ile ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın son dakika açıklamaları şu şekilde;
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Yaklaşık 10 aydır bütün dünyada ana gündemi pandeminin oluşturduğuna ve Kovid-19 hakkında artık çok fazla bilgiye sahip olunduğuna işaret eden Koca, "Genel olarak yaşantımız ise dünya ölçeğinde etkili bu salgından giderek daha az zarar görüyor." ifadesini kullandı.
"İstanbul'da kısıtlama anlamında herhangi bir tedbiri düşünmüyoruz"
İstanbul'daki vakalarda artış olması dolayısıyla yeni önlemlerin alınıp alınmayacağına ilişkin soru üzerine Koca, genel olarak vakalarda bir artış beklentisi içinde olduklarını hatırlattı.
Hava değişimiyle birlikte kapalı ortamlara geçişin de aile içi bulaş dahil olmak üzere vakaları artırdığına işaret eden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz özellikle şu an kısıtlama anlamında herhangi bir tedbiri düşünmüyoruz ama bu dönemde özellikle sahada yaygın şekilde filyasyon ekiplerimizi daha da arttırdık. Geçen hafta İstanbul'da Koordinasyon Toplantısı yaptıktan sonra daha da arttırmış olduk. Sahadaki filyasyon ekipleriyle birlikte temaslarını özellikle tespit edip erken dönemde izole etmeyi ve filyasyon süresi ile temasları tespit etme süresi de İstanbul'da 7-7,5 saatlere düşmüş oldu.
Şu an hastane yatışlarında ciddi bir artışın, vaka sayısının artışıyla birlikte olmadığını görüyoruz. Bu anlamda yatışlarda doluluk oranlarında bir sorun olmadığını çok rahat söyleyebiliriz. O nedenle bu dönemde bulaşmayı önlemek için maske kullanımını ve mesafenin son derece önemli olduğunu, kalabalık ortamlara da mümkün mertebe girilmemesi gerektiğini ve o kalabalık ortamları da oluşturmamak anlamında önemli olduğunu görüyoruz."
"Maskenin yüzde 90'ın üzerinde koruduğunu biliyoruz"
Toplumun artık vakalardaki yükselişin nasıl düşürülebileceğini bildiğini vurgulayan Koca, şu ifadeleri kullandı:
"Vatandaşımızla birlikte tedbirlere özellikle hassasiyetle uymalıyız. Maskenin altını çiziyorum. Çünkü önümüzdeki dönem viral enfeksiyonların yoğun alacağı bir dönem ve başladı zaten. Ama bu üst solunum yolu enfeksiyonu yani damlacık enfeksiyonuna bulaşan bütün enfeksiyonlara yönelik maskenin ve mesafenin son derece önemli olduğunu, yüzde 90'nın üzerinde koruduğunu biliyoruz. Bu anlamda önümüzdeki dönemde bu üst solunum yolu enfeksiyonlarının daha da azalabileceğini tedbirlere ve maske kuralına uyarsak göreceğimizi düşünüyoruz."
Asemptomatik vakaların takiplerinin yapılıp yapılamadığı ve vaka sayılarının tabloya tam yansıtılmadığı iddialarının sorulması üzerine Koca, bunun vaka veya hasta tanımlarının yapıldığı dönemden beri gündemde olduğunu söyledi. Koca, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak pandemideki mücadelemizi vaka-hasta kavramlarına indirgeyerek gölgelemeyelim. Şunu çok net ifade ediyorum. Biz, özellikle tedavi rehberimizde, Bilim Kurulunun hazırladığı rehberde, semptomu yani bulgusu olan kişilere test yapan ülkeler arasındayız. Oxfordun hazırladığı dünya haritasında da üçe ayrılmış olan haritada Türkiye olarak biz, semptomu olan kişilere test yapan ülkeler arasında yer alıyoruz. Başından beri test politikamız bu şekildeydi."
Temmuzdan itibaren, semptomu olan kişiler dışında havaalanında gelen ya da yurt dışına gidenlere yapılan, celp ve terhis döneminde askerlere yapılan, OSB'lerde, cezaevlerinde ve sporculara yapılan testler gibi kesitsel taramalarla sahada 153 bin kişiye testlerin yapıldığını belirten Koca, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bu tablo, temmuz ayından itibaren gündeme gelen, temmuz ayında da bizim hasta olarak tanımladığımız, semptomu olan, testi pozitif olan kişiler hasta olarak tanımladık zaten. Daha önce bu kesitsel taramalar olmadığı için burada vatandaşa karşı daha şeffaf olmak anlamında vatandaşa 'hasta' tanımını kullandık ve bu kesitsel taramaları da yer yer bildiriyor olmuş olacağız. Bu açıkladıklarımızı da Dünya Sağlık Örgütü ile de paylaşıyor olacağız.
Ben, mesela bugün havaalanlarında yapılmış olan testlerden bahsettim, 490 küsür bin testten. Bu normal, 1200 küsür pozitif olan yani yüzde 0,25, 10 binde 25 gibi bir orandan bahsediyoruz. Bugün itibarıyla bunu Dünya Sağlık Örgütüne de bildiriyor olacağız. Yani bizim daha önceki sayılar içinde, hasta içinde olmayan bir rakamdı bu kişisel tarama. Bunu OSB'ler için de sporcular için de hatta bunu yer yer kişisel tercihle özel sektörde de önünü açtığımız için orada da yapılıyor biliyorsunuz. Oralarda yapılan testler de bizim sistemimiz içinde. Dolayısıyla biz zaten bunları sizlerle yer yer paylaşıyor olacağız, paylaştığımızda Dünya Sağlık Örgütüne bildiriyor olacağız."
Koca, bunun yeni dönemde test politikasının değişikliği olmadığını, ilave taramaların yapılmasıyla bunun meydana geldiğini anlatarak, "Orada hasta yazılmış olması, bizim verdiğimiz o rakamı şeffaf şekilde vermek, ayrımı yapmak içindi. Dolayısıyla bu anlamda bir kafa karışıklığının olmaması gerekiyor." dedi.