Kalkıyor 'Kerkük benim' diyor. Hangi hakla benim diyorsun? Dökülen her kanın sorumlusu bölgesel yönetimdir
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak'ta bölgenin farklı kimliklerden oluşan yapısını dikkate almadan hareket eden Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) tarih önünde hesap vereceğini belirterek, "Kalkıyor Kerkük benim diyor, hangi hakla diyorsun. Irak'ta bu sebeple dökülen her kanın sorumlusu bölgesel yönetimdir" dedi. 19 Ekim Muhtarlar Günü'nden önce dün Külliye'de gerçekleşen 40'ıncı Muhtarlar Buluşması "Altın Hızma" isimli Kerkük türküsü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıktıktan sonra kesilen müziğin devam ettirilmesini istedi. Salonda bulunanlar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüden bir süre türküyü dinledi. Erdoğan, konuşmasında şu önemli mesajları verdi:
İPİNİ TUTANLAR DA KURTARAMAYACAK
"15 Temmuz'da hep birlikte yaşadığımız ihanet teşebbüsünün hedefi de doğrudan doğruya milletimizdir. Herkes ihanetinin derecesine göre cezasını alıyor. Böyle bir alçaklığa kalkışanları uğrunda dünyalarını ve ahiretlerini berbat ettikleri şarlatan da onun ipini elinde tutanlar da kurtaramayacak.
Şu anda bölgede yaşayan insanlar Türkiye'den oraya giren askerimizi nasıl karşılıyor görüyorsunuz. Aynı şekilde İdlib'e askerimizin girişinde nasıl karşıladıklarını izlediniz. Ne diyorlar 'Fatih'in torunları hoş geldiniz.' Bunlar durup dururken olmuyor. Mazlumlar, mağdurlar bizi bekliyor. 'Gelin bizi kurtarın' diyorlar. Bu bir dertli olma işidir. Bizim derdimiz var. Nerede mağdur, mazlum varsa biz oradayız.
KALBİMİZİN İKİ YANI
İşte bak Somali'de bir terör eylemi oldu 300 civarında insan öldürüldü. Kim koştu oraya gene Türkiye. Sözde gelişmiş ülkelerin tek kelime etmediği bu vahşet karşısında insanlık vazifesini yerine getiren tek ülke Türkiye oldu. Çünkü biz bunları yapmazsak ecdadımızın bıraktığı mirasa sırtımızı dönmüş oluruz.
Bugün de Türkiye kendisiyle birlikte kardeşlerinin, tüm insanlığın izzetini, özgürlüğünü geleceğini koruma mücadelesi veriyor. Bize Suriye'de, Irak'ta, Balkanlar'da, Kafkasya'da, Kuzey Afrika'da, Orta Asya'da ne işiniz var diye soruyorlar. Tarih bilmez bu gafillere cevabımız şudur: Ankara'nın doğusundaki ve kuzeyindeki tüm coğrafyalar kalbimiz bir yanı, batısındaki ve güneyindeki tüm coğrafyalar kalbimizin diğer yanıdır. İnsan kalbini parçalayabilir, bir kısmından vazgeçebilir mi? Ecdadımız, Gazi Mustafa Kemal, Misak-ı Milli ile Kerkük'e kadar bu hattı çizmediler mi? Kerkük'e nasıl sırtımızı döneriz?
BİZİM DERDİMİZ TERÖRİSTLE
Bizim ne Irak'taki ne de Suriye'deki Kürt kardeşlerimizle en küçük bir sıkıntımız, sorunumuz yoktur. Irak ve Suriye'deki Araplara, Türkmenlere nasıl bakıyorsak Kürtlere de aynı şekilde bakıyoruz. Hepsini de kardeşimiz olarak görüyoruz. Bizim derdimiz sadece terör örgütüyle. PKK ile mücadele ederken biz bu örgüte mensup teröristlerin kimliğine, diline, meşrebine bakmıyoruz. DEAŞ'la de aynı. FETÖ ile mücadelede de tek ölçümüz terör örgütü mensubu olup olmadığıdır.
IKBY ile yıllarca çok güzel işbirliği yaptık. Mali yönden sıkıştılar, memurlarının maaşını ödemeleri için kredi verdik. Kuzey Irak Yönetimi'ne bu derece muhabbetle bakan ve yardımcı olan Türkiye, bugün niye sınır kapılarını ve hava sahasını kapatıyor? Bu sorunun cevabını IKBY'nin vermesi gerekiyor. Bölgenin farklı kimliklerden oluşan yapısını dikkate almadan, adeta bir histeri haliyle buram buram fırsatçılık kokan bir aceleyle hareket edenler tarih önünde hesap verecek.
DÖKÜLEN KANIN SORUMLUSUDUR
Kalkıyor Kerkük benim diyor, sen hangi hakla diyorsun. Kerkük'te senin tarihin var mı? Ne işin var senin Kerkük'te? Bu insanları orada zulümle terbiye etmeye kalktılar. Irak'ta bu sebepten dökülen her kanın sorumlusu bölgesel yönetimdir. Henüz bir terör örgütünün tasallutundan tam olarak kurtulamamışken PKK gibi sicili kabarık, eli kanlı başka bir terör örgütüne alan açanlara elbette göz yummayacağız.
ARTIK HAVA SAHASI KAPALI
Şimdi yukarıdan gıda, ilaç, elbise şu bu filan falan artık girmeyecek. Artık hava sahası kapalı. En önemli hava sahası biziz. Biz Merkezi Yönetim'e gıdaydı, ilaçtı ihtiyaçlarını oraya göndereceğiz. Ama Kuzey Irak yönetiminin başlarına neler getirdiğini de halkın görmesini ve gereken dersi vermesini istiyoruz." Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün ayrıca Külliye'de kabul ettiği Başbakan Binali Yıldırım ile haftalık olağan görüşmesini gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şırnak'ta ruhsatsız kömür ocağındaki önceki gün yaşanan göçükte hayatını kaybeden 7 işçiden Sekvan Üstün'ün ailesini de telefonla aradı. Acılı Baba Teter Üstün ve altı çocuğu yetim kalan acılı eş Zeynep Üstün ile görüşen Erdoğan, taziyede bulundu.
'TERÖRİSTİ SAVUNURSAN YOLLARIMIZ BURADA AYRILIR'
"PYD/YPG, bunlar PKK'nın yan kuruluşu... Kürt kardeşlerim kusura bakmayın eğer bu teröristleri savunuyorsanız burada yollarımız ayrılır. Kürt'üm demek en tabİi hakkınız ama Kürtçülük yapmak hakkın değildir. Türküm demek en tabi hakkındır ama Türkçülük yapmak hakkın değildir. Çünkü bunlar bölücülüktür. Bizim gönül dünyamız da kollarımız da kardeşlerimize açıktır. Yeter ki bizi can evimizden vurmaya teşebbüs eden politikalara itibar etmesinler, bu girişimlerin içinde yer almasınlar."
BİR GECE ANSIZIN GİRİLİR
"Kuzey Irak'ta PKK, DEAŞ, Suriye'de YPG/ PYD'nin yetki kullanımına müsaade etmeyeceğiz. Yeri geldiğinde gereğini yaparız. Söyleye söyleye girilmez. Bir gece ansızın girilir."