Türkiye'ye
attığı iftiralar karşılığında Almanya'da devlet konuğu muamelesi gören Can Dündar'ın, sözde basın özgürlüğünü anlatıp savunduğu toplantıda SABAH muhabirleri engellendi. SABAH muhabiri önce akredite edilip sonra vazgeçildi. Etkinlikte Dündar, yine Türkiye'ye iftiralar attı, kendisine iş veren Alman basınını övdü ve Almanları yere göğe sığdıramadı.
TÜRK BASININI KÖTÜLEDİ
Konuşmasında Türkiye'de canı pahasına haberler yaptığını iddia ederek kendisini basın kahramanı (!) gösteren Can Dündar, işine gelen soruları yanıtladı. Bir izleyici, "Alman basınını nasıl buluyorsunuz? Objektif mi?" diye sordu. Dündar buna, Türk basınını kötüleyerek yanıt verdi. Dündar ayrıca, "Türk basını Almanya hakkında kin dolu haberler yapıyor" diye zırvaladı.
ERDOĞAN ÖZGÜRLÜK GETİRDİ
Bir
başka izleyici, "Erdoğan gelince, Türkiye'ye demokrasi ve özgürlük geldi. Erdoğan'dan önce durum çok kötüydü, öyle değil mi?" diye sordu. Bu soruya Dündar sinirlendi. Türkiye'de basın özgürlüğü ve fikir özgürlüğü olmadığını iddia etti. Dündar, zamanında Nazi Almanyası'ndan kaçan Alman bilimadamları ile Almanya'ya kaçan FETÖ'cüleri de aynı kefeye koydu.
?AKREDİTASYON REZALETİ
Programın
düzenlendiği Schauspiel Frankfurt, muhabirimiz Martin Lejeune'ün akreditasyon başvurusuna önce yazılı onay verdi, 24 saat sonra, "Özür dileriz. Maalesef bütün basın kartları tükenmiş ve bilet de kalmadı" maili gönderildi. Salonun gişesine gidip bir Türk kadınının sorunsuz şekilde bilet aldığını gören İsa Deveçeken, "Bize de bilet alabilir misiniz?" diye rica edince, kadın elinde biletle geri döndü. Ardından bir başkasından daha bilet istendi ve SABAH etkinliği öyle takip edebildi. Organizatörlerin kesin olarak şart koşması üzerine bütün ses ve görüntü kayıt ekipmanını salonun dışında bırakan SABAH, tüm olumsuz şartlara rağmen Dündar'ı yakaladı.
İŞTE O DİYALOG
Program
boyunca soru sormaları engellenen SABAH muhabirleri, soru sormak için hamle yapıp korumaların arasından Dündar'a ulaştı. Muhabirimiz Martin Lejeune, Dündar'a, yazdığı haberi gösterip, "Bunu tanıdınız mı?" diye sordu. Dündar, "Evet, benim yazdığım haber" dedi. Muhabirimiz, Dündar'ın, Almanya'da aldığı ödüllere atfen yazdığı haberle Aydınlık Gazetesi'nde 16 ay önce çıkan haberin kupürlerini gösterdi. Ardından da, şu diyalog yaşandı:
CAN DÜNDAR: Ne demek bu şimdi?
MARTİN LEJEUNE: Almanya'da bu haberi ilk önce kendinizin yazdığınızı söylüyorsunuz da. Bunun doğru olmadığını gösteriyorum size. Cumhuriyet ile yalan haber yaydınız.
CAN DÜNDAR: Bu doğru değil.
MARTİN LEJEUNE: Peki neden yargılandınız?
CAN DÜNDAR: Bu gecenin konusu buydu. Özgürlük için mücadele eden hapse giriyor da ondan.
MARTİN LEJEUNE: Ama Türkiye'de basın özgürlüğü var. Her gün muhalif gazeteler rahatça yayın yapabiliyorlar. Cumhuriyet hâlâ yayınlanıyor.
CAN DÜNDAR: Özür dilerim. Ama sizin arkanızda daha benimle konuşmak isteyen bir sürü insan var.
MARTİN LEJEUNE: Son bir konu. Türkiye'nin DEAŞ'a silah sevkiyatı yaptığını iddia ettiniz. Ama şimdi, ABD'nin Rakka'dan DEAŞ teröristlerinin çıkmasına nasıl izin verdiğini biliyoruz. Yani işbirliğini yapan Türkiye değil, ABD. Yanlış bilgi yaymaya utanmıyor musunuz?
Can Dündar bu soruya yanıt vermeden çekip gitti.
İsa DEVEÇEKEN - Martin LEJEUNE / FRANKFURT