Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN International'da Becky Anderson'a mülakat verdi.
Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran ile nükleer anlaşmadan çekilme kararının sonuçlarına ilişkin, "Şimdi dünyadaki sıkıntı ekonomik olarak sadece belli bölgeleri değil tüm dünyayı etkiliyor. Tüm dünyayı etkilediği için bundan örneğin Türkiye olarak biz de rahatsız olacağız. Bundan Amerika ciddi manada menfaatlenecek olabilir, ama birçok ülkeler bundan ciddi manada rahatsızlanacağı gibi buradan tabii fakir ülkeler daha da büyük darbeler yiyecek." diye konuştu.
Trump'ın adımını "ekonomik olarak çok ciddi bir yanlış yaklaşım" olarak nitelendiren Erdoğan, "Bunlar yeni krizlere yol açar. Niçin yeni krizlere yol açalım? Bundan dolayı biz yanlış yaklaşım diyoruz." ifadelerini kullandı.
ABD'nin İsrail Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararının bölgede atılan yanlış bir adım olduğunu vurgulayarak, "Yani siz şu anda kalkacaksınız büyükelçiliğinizi Kudüs'e almak suretiyle neyi hallediyorsunuz? Yani siz burada İsrail'e bazı kendinize göre olumlu sinyaller vermek suretiyle İsrail yönetimini de tatmin etmek istiyorsunuz? Eğer buysa, İsrail başka şeylerden mahrum kalacaktır, bunları da görmeniz gerekirdi diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Washington ve diğer Batı Avrupa şehirlerinde Türkiye, Rusya ve İran'ın Ortadoğu'da artan etkisinin olduğundan endişe duyulduğunun ifade edilmesi ve bu konudaki değerlendirmesinin ne olduğunun sorulması üzerine Erdoğan, "Amerika bir defa kendi gerçek dostlarını kaybediyor ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda birçok ülkeleri telefonla aramış olmalarına rağmen o ülkeler onların lehinde oy kullanmadı. Öyleyse, demek ki bir yerde bir yanlış var, bu yanlışta direnmemek gerekir ve Amerika'nın da bu yanlışta direnmemesinde ben özellikle fayda görüyorum. Dünyanın barışı için buna bir defa şiddetle ihtiyacımız var." dedi.
Erdoğan, ABD'nin İran'la nükleer anlaşmadan çekilmesinin risklerine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Biz böyle bir şeyi tabii temenni etmeyiz, böyle bir şeyi de beklemeyiz. Ancak burada bana göre kaybeden Amerika olur. İran bir defa yapmış olduğu anlaşmadan taviz vermeyecektir ve yapmış olduğu anlaşmasına sadık kalacaktır, ben böyle düşünüyorum. Ama kaybeden burada Amerika olacaktır, çünkü yaptığınız bir anlaşmaya sadık kalmıyorsunuz. Uluslararası anlaşmalarda böyle istediğiniz zaman bozun, istediğiniz zaman yapın, böyle bir şey olmaz. İmzalar atılmışsa, atılan bu imzaya sadık kalacaksınız. Üstelik yönetimler değişebilir, ama atılan imzalar bir devamlılığın aslında ürünüdür. "
F-35 anlaşması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Senatosu'nun, askeri teçhizatın, F-35'leri de içine alacak şekilde silahların satışına yaptırım uygulaması durumunda Türkiye'nin cevabının ne olduğuna dair soruya, şu karşılığı verdi:
"Bunlar o kadar enteresan ki eğer bir ittifak varsa, bir müttefiklik varsa, bu müttefikliğin de bir ruhu vardır. Bu müttefikliğin ruhuna bu bir defa asla uymaz. Şimdi siz bir anlaşma yapıyorsunuz, alışveriş ve bu anlaşmayla Türkiye F-35'lerde ödemelerini takır takır yapıyor. Ondan sonra kalkıp da 'Ben şimdi sana F-35'leri vermeyeceğim.' diyemezsiniz. Niye? Ben ödemelerimi yapıyor muyum? Ben ticari anlamda buradaki hukuka uyuyor muyum? Öyleyse siz ediminizi yerine getirmeniz lazım."
ABD'li papaz Brunson'ın durumu
ABD'li papaz Andrew Brunson olayına ilişkin Erdoğan, durumun yargıda olduğunu dile getirdi.
"Bu yargıda olan bir olay, yargıda olan bir olayı niçin siz siyasi bir sürecin içerisine sokuyorsunuz?" ifadesini kullanan Erdoğan, "Kendi ülkenizde yargıda olan olayı siz bize kalkıp da talebimize uyarak vermiyorsunuz ve diyorsunuz ki bu yargıdır, karışmayız. Yargıda olmayanı biz sizden istiyoruz, FETÖ terör örgütü var, onun başı sizde. 1999 yılından beri siz onu ülkenizde saklıyorsunuz ve bu mahkûm değil, hatta tutuklu da değil, biz sizden onu istiyoruz evraklarıyla beraber, siz onu bize vermiyorsunuz. Burada şu anda yargılanmakta olan ve terör örgütüyle ilişkileri olan birisini bizden istiyorsunuz, olmaz böyle şey." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brunson ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile iki ülke arasında rehin ve rehine diplomasisi yapıldığı iddialarına ilişkin, "Bunların hiçbirisi sadece bir rehin meselesiyle alakalı değildir." dedi.
"Amerika, PYD, YPG bunlarla beraber hareket ediyor"
Türkiye'nin Afrin'deki nihai hedefinin ne olduğu ve bir sonraki adımının ne olacağına dair Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim Kuzey Suriye'de, Afrin'de teröristlerle mücadelemiz var. Kimdir bu teröristler? PYD. Kimdir? YPG, biz bunlarla savaşıyoruz. Amerika şu anda PYD, YPG bunlarla beraber hareket ediyor, 5 bin tır bunlara silah gönderdi, 2 bin kargo uçağıyla aynı şekilde silah gönderdi. Nerede benim stratejik ortağım? Biz Amerika'dan parayla silah alamazken, Amerika bu terör örgütlerine ücretsiz silah gönderiyor ve ücretsiz silah gönderirken bu terör örgütleri bu silahları bize karşı kullanıyor, bizim sınırlarımızı taciz ediyor. Ve biz tabii bütün bunlara karşı, benim 16 Mayıs Amerika seyahatimde Sayın Trump'a bunların hepsini söyledim. Dedim biz sizinle beraber hareket edelim ve sizinle beraber Rakka'da bu mücadeleyi verelim, ama siz PYD, YPG, bunlarla beraber el ele vermeyin, yanlış yaparsınız. Ne yazık ki Amerika onlarla beraber hareket etti ve stratejik ortağı olan Türkiye'yi bir kenara koydu."
ABD Başkanı Trump'ın ABD yönetimini nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruya Erdoğan, "Sayın Trump'ın Amerika'daki yönetimini ben Türkiye'den değerlendirirsem, bu tabii doğru bir yaklaşım olmaz. Bu konuda sizler daha iyi termometre, barometre tutuyorsunuz, yani CNN International olarak. Ben şu anda telefon açıp Trump'la telefonla görüşebiliyorsam, kalkıp da ona karşı herhangi bir saygısızlık yapamam bana karşı bir saygısızlık yapmadığı sürece." yanıtını verdi.
24 Haziran seçimleri
Erdoğan, Türkiye'de 24 Haziran'da gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ne ilişkin, "Şu anda Cumhurbaşkanlığı makamında benim daha 18 ayım var, burada oturabilirdim, ama talep böyle gelince biz de buyurun dedik. Şu anda halkımın iradesi ne getirir, ne götürür onu bilemem. Ama bize düşen sadece meydanlarda gereğini yapmaktır ve ben milletimin iradesine inanıyorum, güveniyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Muhalefetin yeterince propaganda yapamadığı iddialarına ilişkin Erdoğan, "Yani bizim tarafımızdan ne gibi engellemeler getiriliyormuş? Yani şu anda bunlar artık yetişemedikleri üzüme koruk diyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil, meydan ortada, yani her yerde konuşmaksa konuşmak." dedi.
"2018'de Human Rights Watch Raporu'nda başkanlık sisteminin güçler ayrılığını ortadan kaldıracağını, insan haklarından ve hukukun üstünlüğünden ciddi biçimde geri gidileceğinden dem vuruluyordu. Parlamentonun bütün gücünün tüketileceği ve bütün kontrolün tek bir kişiye geçeceğini ve yargıdaki atamalara kadar bütün tasarrufların tek bir kişi tarafından işletileceğine ilişkin dikkat çekici ifadeler vardı. Bunu sormak istiyorum, burada hakikaten de serbest ve özgür seçimler için bir imkân var mı? Devlet televizyonu hakikaten de tüm partilere eşit mesafeli imkân tanıyacak mı? Bununla beraber, diğer örgütlere de eşit fırsat sağlanabilecek bir siyasi ortam var mı Türkiye'de?" sorusunu Erdoğan şöyle yanıtladı:
"Bakın, şimdi şu söylenenlerin hepsi tepeden tırnağa yalan-yanlış ifadeler. Bir defa, Türkiye'de bu yeni sistemle cumhurbaşkanının veya başkanın kanun yapma yetkisi yoktur, kanun yapma yetkisi Parlamentonundur, Meclisindir, cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisi vardır, bunları birbirine karıştırmayalım."
Açıklanan seçim manifestosunda 2023'ten önce Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden bir tanesi olmasını ilişkin maddelerin gerçekçi olup olmadığına ilişkin Erdoğan, "Büyüme açısından diyorum, büyüme açısından Türkiye bir numara oldu, hepsini geçti, hatta G20 ülkeleri arasında bir numara." ifadelerini kullandı.