Bosna Hersek'in Foça şehrindeki Ustikolina kasabasında keşfedilen ve ülkedeki en eski Müslüman mezarlığı olarak bilinen kabristan, eski haline kavuşmayı bekliyor.
Zamanın ve savaşların toprak altına ittiği, 15. yüzyıl sonlarına ait olduğu düşünülen, ülkedeki en eski Müslüman mezarlığı başlatılan arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkartılıyor.
Bosna Savaşı'nda (1992-1995) Sırpların yaptığı yıkımla en büyük hasarı alan ve büyük bölümü toprak altında kalan kabristanda 20'den fazla mezar yer alıyor.
Osmanlı döneminden sivillerin ve üst düzey yöneticilerin gömülü bulunduğu kabristanda, Bosna Hersek'te benzerine az rastlanır ufak oda tipi mezarlar da bulunuyor.
Kazılarla tamamen ortaya çıkarılmayı bekleyen, Osmanlı akıncılarının bulunduğu şehitliğe de komşu olan kabristan, Bosna Hersek tarihini de kanıtlarıyla adeta üzerinde taşıyor.
Yapılan kazılarda 1. Dünya Savaşı'ndan kalma bir mermi kovanı ortaya çıkarken, yıkıma uğramış akıncı şehitliğinin çevresinde ise Sırpların savaşta kazdığı hendek bulunuyor.
"İlk Müslümanlar buraya 1418'de geldi"
Mezarlığın bulunmasında öncü olan Ustikolina İslam Birliği Meclisi Başkanı Senad Cengic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kabristanın Bosna Hersek'teki en eski Müslüman mezarlığı olduğunu vurgulayarak, ilk Müslümanların Ustikolina'ya 1418'de Osmanlı döneminde geldiğini kaydetti.
Söz konusu bölgenin 1445'de çoğunlukla İslam'ı seçerek Müslüman olduğunu anlatan Cengic, 1448'de ise burada Turhan Emir Bey'in bir cami yaptırdığını söyledi.
Cengic, Fatih Sultan Mehmet'in Bosna Hersek'te bulunduğu zaman da söz konusu bölgeye de geldiğini aktardı.
Saraybosna Müzesi'nde görev yapan Arkeolog Adnan Muftarevic de kazı çalışamlarının hızla devam ettiğini belirterek, bulunan mezarların 15. yüzyılın sonları ve 16. yüzyılın başlarına ait olduğunu kaydetti.
"En büyük hasar Sırp askerleri tarafından verildi"
Tahminen son 200 yıl içinde hasara uğramış mezarlığın doğal bir şekilde değil, elle yıkıldığını vurgulayan Muftarevic, mezarlığa en büyük hasarın ülkedeki son savaşta Sırp askerleri tarafından verildiğini, mezardaki nişanelerin kırıldığını veya oradan götürüldüğünü bildirdi.
İslam ve Osmanlı tarihinde değişik mezar tipleri bulunduğunu, ortaya çıkan mezarların da tipik Müslüman mezarları olduğunu ifade eden Muftarevic, oda şeklinde mezarların da var olduğunu ve Osmanlı tarihinde kullanılan bütün mezar tiplerinin burada bir arada bulunduğunu söyledi.
Mezarlıkta hem Balkan hem de Anadolu tipi insanların gömülü olduğunu belirten Muftarevic, kazı ilerledikçe yeni şeylerin ortaya çıktığını kaydetti, söz konusu mezarlığın yan tarafında şehitlik ve musalla alanının da yer aldığını, bunlar için de kazı çalışmalarının başlatılacağını açıkladı.