Rasim Ozan Kütahyalı'yla yeni tanışıyoruz... Birkaç kez telefonla konuştuk. Anlattığım konular ne kadar karışık olursa olsun ya da benim anlatabilme kabiliyetim ne kadar zayıf olursa olsun... Sevgili
Rasim konuyu çok hızlı bir şekilde kavrayıp bunu spotlar halinde, doğrudan ve heyecan yaratabilecek biçimde özetleme yeteneğine sahip. 20 yıldır gazetecilik yapan biri olarak onun bu melekesine hayran kalmamam elde değil. Çünkü yaptığımız işin temelinde yatan yetenek zaten bu. Ve gazeteciler açısından temel kriter olan bu yetenek, içinde bulunduğumuz medyada çok az kişide var.
Ne yazık ki AK Parti iktidarıyla ortaya çıkan demokrat, toplumsal sorumluluğa sahip ve kire bulaşmamış medyada Rasim'in yeteneklerine sahip kişi sayısı yok denecek kadar az. Türkiye'nin dönüşümünde önemli adımlar atan AK Parti-Anadolu hareketinin onun gibi isimlerin değerini bilmesi şart. Çünkü Rasim'in duruşu da onların yanında.
Rasim, son konuşmamızda AK Parti iktidarı açısından hayati önem taşıyan bir soruyu gündeme getirdi: "28 Şubat sürecinde etkili olan sermaye ve işadamlarından hesap sorulursa 'kuş gibi ürkek' olan sermaye kaçar mı?"
Anladığım kadarıyla birileri böyle bir düşünce yayıp 28 Şubat soruşturmalarının, 2001 krizinin önüne geçmek için yine yeni planlar peşinde.
Oysa ki Türkiye'nin son 10 yılda yaşadığı demokratik gelişim ve çetelerden arınma sürecinin ekonomi üzerinde yarattığı etki ortada. Ekonomi 3 kat büyüdü.
Gelen yabancı sermaye miktarı 1993-2002 arasını kapsayan 28 Şubat dönemine göre 11 kat arttı.
Kuşkusuz bu beklenmedik bir sonuç değil. Çünkü ekonomik gelişme demokrasiye paralel ilerliyor. Bir ülkede siyasi yönetim birtakım çeteler tarafından dönem dönem askıya alınıyorsa, bu çetelere sermaye sağlayan, medya desteği veren ve bunun karşılığında haksız rekabet üstünlüğü elde eden bir işadamı grubu varsa, yeni girişimciler çıkmıyor, yabancı sermaye gelmiyor. Doğal olarak yeni sermaye onların karşısında haksız rekabete uğramaktan, mallarına bir gün şu ya da bu şekilde el konulmasından, emeklerinin yitip gitmesinden korkuyor. Bizim tarihimiz de bunun örnekleriyle dolu.
Bu yüzden AK Parti'nin 28 Şubat'ı gerçekleştiren ve yeni 28 Şubat'lar gerçekleştirmek için planlar, hazırlıklar ve türlü medya manipülasyonları yapan
bu şebekeyi temizlemesi, sermaye kaçışı değil, tersine sermaye girişi sağlayacaktır.
