Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Sinop ziyareti kapsamında Sinop İnceburun'da yeni nükleer santralin yapılacağı sahada incelemelerde bulunan Bayraktar, daha sonra Sinop Valiliği'nde Sinop Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Nükleer Enerji Mühendislik Bölümü öğrencileriyle buluştu.
Türkiye, 2050 yılına kadar 20 gigavatlık nükleer kurulu gücü devreye almayı hedeflediğinin altını çizen Bayraktar, Türkiye'nin nükleer programı kapsamında, Mersin Akkuyu'da devam eden nükleer santrale ilave olarak Sinop ve Trakya'da da iki nükleer santralin yapılmasını ve küçük modüler reaktörlerin de sisteme dahil edilmesini planladıklarını aktardı.
Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) birinci reaktörden bu yıl içinde deneme üretimi kapsamında ilk elektrik üretiminin yapılacağını kaydetti.
"SİZLER FAHRİ NÜKLEER ELÇİLERİSİNİZ"
Bayraktar, nükleer enerjinin, sadece elektrik üretiminde değil tıptan malzeme bilimine kadar geniş bir alanda kullanıldığına dikkati çekerek, Türkiye'nin 1950'li yıllardan bu yana nükleere ilişkin uluslararası organizasyonların içinde yer aldığını ifade etti.
Türkiye ile birlikte yola çıkan Kore'nin nükleer ihracatçısı bir ülke konumuna geldiğine işaret eden Bayraktar, "Bu geçen 70 yılda birçok nükleer enerji mühendisliği mezununun farklı mesleklerde çalıştı. Çoğu bir tane bile nükleer santral görmeden emekli oldular. Bu işin eğitimini alan kişiler olarak şunu biliyorsunuzdur: Nükleer aslında dünyada standartların en üst düzeyde uygulandığı bir alan. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar, bunların hepsi bizleri belli bir standart içerisinde hareket etmeye mecbur kılıyor. 'Sizler fahri nükleer elçilerisiniz'." değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, nükleer enerjiye çevre gerekçesiyle karşı çıkılmasına ilişkin, "Tam tersi çevre için nükleere ihtiyacımız var. Birleşmiş Milletler Taraflar Konferansı'nda 25 ülke, 'Dünya, iklim değişikliği mücadele edecekse 2050'de nükleer gücünü 3 katına çıkarması lazım.' diye bir deklarasyona imza attı. O 25 ülke içerisinde ABD, Japonya, Fransa, Kore, Çin var. Ekonomisi güçlü ülkeler var. Çevre için nükleere ihtiyaç var. Diğer gelişmiş ülkeler gibi Almanya da nükleere dönüş yapabilir." ifadelerini kullandı.
"İYİ YETİŞMİŞ GENÇLERE İHTİYACIMIZ VAR"
Bayraktar, nükleerde yerli ekipman üretiminin ve insan kaynağının önemli olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Akkuyu için 300 öğrenciyi yurt dışında eğitime gönderdik. Mezun olanlar gelip çalışmaya başladılar. İnşallah sizler mezun olduğunuzda o projede veya Sinop'taki veya Trakya'daki projede çalışırsınız. Sayılarınızın artması lazım. Çünkü bizim çok güçlü bir insan kaynağına ihtiyacımız var. İyi yetişmiş gençlere ihtiyacımız var. Mutlaka bir yabancı dil öğrenin. İngilizce şart değil ama literatürü takip açısından Rusça bilmek, Çince bilmek çok büyük avantaj."
Öte yandan, yeni santrallerin görüşmelerinde ilgili ülkelere araştırma reaktör şartı ortaya koyduklarını bildiren Bayraktar, "Öyle sadece nükleer enerji santrali yaptık, elektrik ürettik gittik yok. Araştırma reaktörü mutlaka olması lazım. Bu müzakerelerde 'Nükleer yakıtı Türkiye'de yapalım.' diyoruz. Yani nükleerin yakıtından başlayarak bütün tedarik zincirini kuracak şekilde bir planlama içerisindeyiz. 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma sonucunda Akkuyu'da nükleer santralin inşa edilmeye başlandı. Birinci reaktörde yüzde 90'ların üzerinde tamamlama var. Türkiye, Akkuyu, Sinop ve Trakya'da toplam 12 reaktörün olduğu bir nükleer kapasiteye sahip olacak." ifadelerini kullandı.