Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul'da katıldığı bir programda yaptığı konuşmada "Sanayi ve Teknoloji Kolejleri'ni Anadolu şehirlerimizde kuracağız. 48 bin hektar olan planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 150 bin hektara yükselttik. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi programıyla uygun koşullarda finansman imkanı sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.
OSB'LERİ AVRUPA ÜSLERİ HALİNE GETİRDİK
İstanbul'da düzenlenen bir programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Sanayi ve teknolojide muazzam bir mesafe kaydederek asra bedel kazanımlar elde ettik. Sanayi sektöründe istihdam edilen kişi sayısını 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine çıkardık. 48 Bin hektar olan planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 150 bin hektara yükselttik. Anadolu'nun dört bir yanında kurduğumuz Organize Sanayi Bölgeleri ve Endüstri Bölgelerini, ülkemizin ve Avrupa'nın üretim üsleri haline getirdik. Türkiye, bu başarılarıyla yalnızca bölgesinde değil tüm dünyada emsal teşkil eden bir ülke konumuna yükseldi. Türkiye bugün Çin'den sonra Orta Avrupa'ya kadar uzanarak en fazla çeşit ürünü en fazla ülkeye ihraç eden ülkedir" dedi.
"UYGUN KOŞULLARDA FİNANSMAN İMKÂNI SAĞLIYORUZ"
"Dünyanın sayılı teknoloji üretim merkezleri arasında bizde yer alacağız" şeklinde konuşmalarını sürdüren Kacır, "Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programıyla; ekonomimizin yükselişine katkı sağlayacak teknolojik ve stratejik yatırımların gerçekleştirilmesi için uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman imkanı sağlıyoruz. Tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı HIT-30'la, 7 ana sektörde ileri teknoloji yatırımlarını hızlandırıyoruz" ifadelerini kullandı.
"YEŞİL VE DÖNGÜSEL EKONOMİYE GEÇİŞİ SAĞLAYACAĞIZ"
Önümüzdeki beş yılda yapılacak olan planlamaları anlatan Bakan Kacır, "HİT 30, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi gibi stratejik alanlarda yatırımları hızlandıran finansman uygulamalarını çeşitlendirecek ve yaygınlaştıracağız. Fiber iletişim, 5G ve ötesi haberleşme ve bulut bilişim altyapı yatırımlarıyla, robotik sistemlerle işletmelerimizin dijital ekonomiye entegrasyonunu kuvvetlendireceğiz. Yenilenebilir ve nükleer enerjiyle sanayimizin gücüne güç katacağız. Düşük karbonlu üretim teknolojilerine hızla adım atarak yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişi sağlayacağız. Kuracağımız yeni kalkınma ve ticaret koridorları ile kazan-kazan ilkesine dayanan ittifaklarla ülkemizin küresel pazarlara entegrasyonunu pekiştireceğiz. KOBİ'lerimizin verimlilik ve ölçek büyütmede ihtiyaçlarını adresleyen adımlar, yerel potansiyeli harekete geçirecek programlarla; imalat sanayimizi daha dirençli ve rekabetçi bir yapıya kavuşturacağız" şeklinde konuştu.
"SANAYİ VE TEKNOLOJİ KOLEJLERİ'Nİ ANADOLU ŞEHİRLERİMİZDE KURACAĞIZ"
Kacır, "Stratejik yatırımlar için; teknolojik, sosyal, ve çevresel, altyapısı tümüyle hazır, lojistik bağlantıları güçlü mega endüstriyel parklar inşa edeceğiz. Riskli bölgelerde yer alan tesislerin, daha güvenli alanlara taşınmasını hızlandıracak adımlar atacağız. Sanayimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmek üzere, meslek liseleri ile fen liselerinin güçlü yönlerini bir araya getiren Sanayi ve Teknoloji Kolejleri'ni Anadolu şehirlerimizde kuracağız. Atacağımız tüm bu adımlarla ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edeceğiz" diye konuştu.
"TÜRKİYE VE BİRKAÇ ÜLKE DIŞINDA SESİNİ YÜKSELTEN KİMSE ÇIKMADI"
Filistin ile ilgili konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, "Bir buçuk yıla yakın zamandır İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü soykırımı insanlık ailesi adeta canlı yayında seyretti. Türkiye ve birkaç ülke dışında sesini yükselten kimse çıkmadı. Gençler adalet namına, hak namına, hukuk namına seslerini yükselttiklerinde cezalandırılıyorlar. Okullardan atılıyorlar, vizeleri iptal ediliyor. Yeryüzünde insan haklarının, mazlumların, masumların, mahzunların hukukunu koruyacak uluslararası düzen yok.
80 yıldır var olduğunu zannettiğimiz uluslararası kurumların hiçbir işlerliği kalmamış. 80 yıldır yeryüzüne küresel, liberal, ekonomik düzen var zannedildi. Liberalleşmeyle, serbest ticaretle, globalleşme ile yeryüzünün her bir noktasına refah erişileceği, zenginliğin dünyanın tüm ülkelerinde yaygınlaşacağı vaaz edildi. Ama bunun da hakikat olmadığı çok açık görülmüş oldu. Bugün yeryüzünde adaletsizlik daha fazla" dedi.