Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "2025 Yılı İlk 6 Aylık Turizm Verileri Değerlendirme ve Bir Anadolu Şenliği Tanıtım Toplantısı" programında basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye Yüzyılı" vizyonu doğrultusunda devletin, bütün kurumlarıyla her sahada öncü ve özgün adımları kararlı şekilde atmayı sürdürdüğünü belirten Ersoy, turizm sektöründe de Türkiye'nin geleceğine en yüksek katkıyı sunmayı hedeflediklerini vurguladı.
Ersoy, 2018'de turizmde strateji değişikliğine gittiklerini dile getirerek, "Bu strateji iki ana konuyu kapsıyordu. 'Artık sadece niceliğin değil, niteliğin de ön planda olduğu, konaklama dışı harcaması yüksek turizm programı dediğimiz bir stratejiye geçiyoruz.' demiştik. İkinci olarak 'Krizlere karşı sektörümüzün bağışıklığını artıracağız.' demiştik. 2018 itibarıyla yapmış olduğumuz çalışmaların ne denli gerekli olduğunu ve sonuçlarının da ne kadar olumlu olduğunu ilk 6 aylık süreçte çok rahat fark ettik." diye konuştu.
VERİLER POZİTİF YÖNDE
Ziyaretçi sayısının 2025'in ilk 6 ayında, geçen yıla göre yüzde 1'lik artışla 26 milyon 389 bine ulaştığını belirten Ersoy, "Ay bazında baktığımızda, nisanda ciddi bir artış yaşandığını görüyoruz. 4,3 milyondan 4,8 milyona... Burada takvimsel etki de vardı. Mart ayındaki bazı rezervasyonlar ve uluslararası bayramlar nisana kaydı. 'Nisan daha olumlu gelecek.' demiştik. Bunun olumlu sonuçlarını gördük. Mayıs ve haziran aylarında da geçen yılki rakamları yakalayarak devam ettik." ifadelerini kullandı.
Ersoy, 2025'in ikinci çeyreğinde ziyaretçi sayılarını etkileyen faktörlere de değinerek, şunları kaydetti:
"Çok zorlu ve riskli bir 6 aydı biliyorsunuz. Birçok küresel olumsuzluğun yaşandığı, özellikle çevremizde bir ateş çemberinin içinde gelişen pek çok olumsuzluğun olduğu bir dönemdi. Bunların rakamlar üzerindeki etkisi kaçınılmazdı. Ancak alınan önlemler sayesinde geçen yılla kıyaslandığında verilerin pozitif yönde olduğunu görüyoruz. İlk olumsuzluk, İstanbul'da 23 Nisan'da meydana gelen depremdi. Bu, Paskalya dönemine denk geldi. Paskalya döneminde depremler ve savaşlar gibi küresel riskler, rezervasyonlar üzerinde ciddi etkiler yaratıyor. Çünkü bu gibi afetler tüm pazarlardan gelen rezervasyonları etkiliyor.
Hemen ardından, 24 Nisan'da Hindistan-Pakistan çatışması gerçekleşti. Bununla birlikte küresel iklim kaymasıyla karşılaştık ki bu, birkaç yıldır artarak hissettiğimiz bir süreç. Küresel iklim kayması nedeniyle bu sene, dikkat ettiyseniz, Haziran'ın 15'ine kadar mevsimsel ısılara ulaşamadık. Bu da aslında bir kaymanın göstergesi. Geçen sene de benzer bir durum yaşanmıştı. Eylül, ekim ve kasım aylarının mevsim normallerinin üzerinde geçeceğini umuyoruz ve rezervasyonların da o dönemlerde daha yoğun olacağını öngörüyoruz. Küresel iklim kaymasıyla ilgili olarak Bakanlığımız ve Ulaştırma Bakanlığı ile birlikte çalışma başlattık.
1-2 hafta içinde sektörle paylaşacağız. Bu konuda kalıcı önlemler alınmasına yönelik bir çalışma yürütüyoruz. Netleştiğinde sektörle de paylaşacağız. Son olarak, 13-24 Haziran'da süren İsrail-İran savaşı, 12 gün boyunca büyük bir tedirginlik yarattı. Buradaki en büyük sıkıntı, nükleer tesislerin hedef alınması ve olası bir nükleer serpinti endişesiydi. Bu durum sadece mevcut rezervasyonları değil, ileriye dönük rezervasyon akışını da olumsuz etkiledi."
HEDEFE DOĞRU KARARLILIKLA YÜRÜYORUZ
Bakan Ersoy, ortalama kalış sürelerine ilişkin ise "Yıl ortalaması beklentimiz yüzde 5 artıştı. Ancak yüzde 8'lik artış yakalayarak beklentilerimizin üzerinde bir performans sergiledik. Bu toplam gelir hedefimize ne kadar yakın olduğumuzu gösteren ana etkenlerden biridir." dedi.
Yılın ilk 6 ayındaki turizm gelirlerini de değerlendiren Ersoy, şöyle devam etti:
"Geçen yılki ilk 6 aylık gelir 24 milyar dolardı. Bu yılki ilk 6 aylık gelir ise 25,8 milyar dolara ulaştı. İkinci çeyrek geliri geçen sene 15 milyar dolarken, bu yıl 16,3 milyar dolara yükseldi. Yıl sonu hedefimiz ise geçen yılki 61,1 milyar dolardan 64 milyar dolara çıkmak. Yüzde 4,7 gelir artışı hedefliyoruz. Ancak ilk 6 aya baktığımızda, yüzde 7,6'lık bir gelir artışı yakaladık. Kişi başı gecelik gelirin ciddi oranda artması ve ortalama kalış süresinin beklentinin üzerinde gerçekleşmesi, toplam geliri olumlu yönde etkiledi. İlk 6 aylık dönemde, 25,8 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin en yüksek 6 aylık turizm gelirine ulaşmış olduk. Yani özetle 64 milyar dolarlık yıl sonu hedefimize adım adım ilerliyoruz. Hedefe doğru kararlılıkla yürüdüğümüzü söyleyebilirim."
5 İLDE DÜZENLENECEK
Ersoy, Bakanlık olarak "Terörsüz Türkiye" sürecinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki 5 ilde "Bir Anadolu Şenliği" düzenleyeceklerini belirterek, "Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren turizmi Türkiye geneline ve 12 aya yaymak, bu doğrultuda il il, bölge bölge Anadolu topraklarının eşsiz potansiyelini topyekun turizme ve kültüre, dolayısıyla insanımızın sosyal ve ekonomik hayatına kanalize etmek temel hedefimiz olmuştur. Ciddi mesafeler aldık, daha fazlasını yapacağız." diye konuştu.
Kültür sanatı hiçbir zaman sadece turizmin alt başlığı olarak görmediklerinin altını çizen Ersoy, "Kültür sanat noktasında yerel ve geleneksel değerleri öne çıkaracak, sürdürülebilirliklerini temin ederek yaşatacağız. Bu toprakların özgünlüklerinin yitip gitmesine müsaade etmeyecek, onları koruyarak ve üzerlerine yeni değerler, yeni zenginlikler ekleyerek geleceğe aktaracağız. Bunun için de sağlam bir altyapı kurmamız şart. Biz bunların hazırlığını yaparken, bu toprakları kültür ve sanat anlamında kimsesiz bırakmamaya kararlıyız." ifadelerini kullandı.
"Bir Anadolu Şenliği" etkinliklerinde Kültür ve Turizm Bakanlığının, tüm imkanlarını seferber ederek bölgede kültürel ve sanatsal etkinliklerin çıtasını yeni bir seviyeye çıkaracağını vurgulayan Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı:
"Adını, asırlar boyu birlik ve beraberliğimizin kök saldığı bu topraklardan aldığımız ilhamla 'Bir Anadolu Şenliği' koyduk. Şenliğimizi ilk olarak, 22 Ağustos- 4 Eylül arasında Hakkari'de gerçekleştireceğiz. Söz konusu etkinliklere ev sahipliği yapacak diğer illerimiz ise sırasıyla 5-11 Eylül arasında Tunceli, 12-18 Eylül arasında Şırnak, 19-25 Eylül arasında Bingöl ve 22-28 Eylül arasında ise Bitlis olacak. Yeni dönemle birlikte yapacağımız yatırımların, hayata geçireceğimiz hizmetlerin neticesinde inşallah yeni imkanların, yeni destinasyon ve rotaların, sağlıktan doğaya, arkeolojiden gastronomiye sağlanan ürün çeşitliliğiyle dört mevsim turizm hareketliliğinin tanıtımını yapmayı umut ediyoruz."