"Ben IMF'nin başındaki zatla, yanımda ekonomi bakanım, karşımda Başbakan yardımcım var, konuşuyoruz. Dedim ki 'Bak, siz bize eğer kredi açarsanız, biz size bu borcumuzu yaptığımız planlama ile öderiz. Ama yok siz Türkiye'yi yönetmeye kalkarsanız, yönetilecek bir Türkiye yok. Adam tabi renkten renge girmeye başladı. Bu ülkeyi biz yönetiyoruz. Dedim ya 'Siz bu borcu verdiniz bizden önceki hükümetlere, biz de size bu parayı ödüyoruz, ödeyeceğiz. Ama ülkeyi yönetmeye gelince, bu ülkeyi dedim, ben yönetiyorum, kusura bakmayın."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de sekiz yılda altı hükümetin kurulduğu zamanlar olduğunu söyleyerek, "Çoklu siyasi döneme girdiğimizde 16 ayda bir hükümet kurulmuştur. 16 ayda bir hükümetin kurulduğu bir ülkede istikrar olur mu? Olmaz. Küresel sermaye oraya gelir mi? Gelmez, gelmedi de. Ama şimdi geliyor, güveniyor Türkiye'ye" dedi.
Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere muhalefet partilerinin, iktidarın Türkiye'yi IMF boyunduruğundan kurtarması ve ekonomiyi büyütmesi sayesinde "kuru sıkı" attıklarını belirtti.
"Meydanlarda bu kardeşiniz size ne dedi? Ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız" diyen Erdoğan, siyasetçinin dürüst olanının kabul edildiğini söyledi. Erdoğan, önce kazanılması sonra dağıtılması gerektiğini dile getirerek, "Bunlar sadece dağıtma sözü veriyorlar. Hazıra dağ dayanır mı?" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, İstanbul'daki 3. havalimanını beş Türk firmasının yaptığını, maliyetinin 12 milyar avro olduğunu, havaalanının ilk etabının 2017'nin sonunda açılacağını, ikinci etabının da 2023'e yetişeceğini vurguladı. Erdoğan, 25 yıllık kiralama sürecinin başladığını, bu süre içinde 22 milyar avro ödeneceğini belirtti. Devletin cebinden bir kuruş çıkmadığına, Türkiye'nin en önemli ihtiyacının giderildiğine işaret eden Erdoğan, yılda 150 milyon yolcu kapasiteli dünyanın ilk üçü içindeki bir havalimanı yapıldığını ifade etti.
İstanbul-İzmir otoyoluna ilişkin de bilgi veren Erdoğan, yolun Manisa'dan geçeceğini ve ceplerinden para çıkmadan 9 milyar dolara mal olduğunu anlattı. Erdoğan, "İş bilenin kılıç kuşanın. Cebinden para harcamak kolay. Kaynak gösteriyor mu bunlar? Gösterdiler, bir tanesi çıktı, o terör örgütünün arkasında olan var ya ne dedi, 'Diyanet İşleri Başkanının altındaki Mercedes kaynaktır.' O Mercedes'in değeri ne? Ertesi gün arattım, 'Bir sorun' dedim bakalım. 320 bin lira, buymuş kaynakları" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'le Arnavutluk seyahati yaptıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Diyanet İşleri Başkanımıza, 'Keşke benimle istişare etseydin' dedim. Ben asla Mercedes'i geri ver demezdim sana. Çünkü bu makama bu araba az bile. Bunların dinle, Diyanetle alakası yok. Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracaklarmış. Oradan bu makamdan arabayı almak, verdi tabi Diyanet İşleri Başkanımız. Ben de dedim ki, 'Makamıma tahsisli olan zırhlı Mercedeslerden bir tanesini size tahsis ediyorum'. O Mercedeslerden bir tanesini kendisine tahsis ettim. Seçimden sonra da Başbakanımızla da konuşacağım, 'Havuzumuzdaki uçaklardan bir tanesini de uluslararası yolculuklarda o da size tahsis edilecek' dedim. Yani Vatikanın Papasına Alitalia uçak tahsis ediyor da biz niye etmeyelim? Bizim Diyanet İşleri Başkanımız sadece Türkiye'nin değil, bu coğrafyanın yetkililerinden bir tanesidir."
- "İstikrar olmayan bir ülkede asla güven olmaz"
"Kandan beslenenlere, kafatası milliyetçilerine, bugüne kadar bir şey üretemeyenlere, ulusalcılara" gereken cevabı pazar günü Manisa'nın vereceğine inandığını söyleyen Erdoğan, "Kafatası milliyetçisi dediğim için rahatsız oluyor, niye rahatsız oluyorsun? Üç buçuk yıl bu ülkede iktidar oldular mı? Üç buçuk yılda sorun bunların yetkililerine, Türkiye'de ne yaptınız? 12 yıl ben bunları inceledim" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Düzce, Bolu, Kocaeli, Sakarya depremlerinin altında kaldıklarını, ondan sonra da hükümeti bırakıp kaçtıklarını, erken seçim dediklerini belirterek, şöyle dedi:
"İyi ki demişler hemen arkasından biz geldik, yoksa 5 yıl bunların kahrı çekilmezdi. Şimdi diyorlar ki, 'Erken seçime gideriz.' Böyle bir şey olur mu? 12 yıl hep ilan edilen zamanlarda seçimleri yaptık çünkü bu istikrardır. İstikrar olmayan bir ülkede asla güven olmaz. Bu ülkede öyle zamanlar gördük ki, 8 yılda altı hükümet kuruldu. Çoklu siyasi döneme girdiğimizde 16 ayda bir hükümet kurulmuştur. 16 ayda bir hükümetin kurulduğu bir ülkede istikrar olur mu? Olmaz, küresel sermaye oraya gelir mi? Gelmez, gelmedi de. Ama şimdi geliyor, güveniyor Türkiye'ye."
Emeklilere memurlara, işçilere seslenen Erdoğan, memurun maaşından zorunlu tasarruf adı altında para kesildiğini, bunların MHP, DSP, ANAP, SHP ve CHP'nin geçmişinde bulunduğunu anlatarak, "Ne kadar biliyor musunuz? Başbakan oldum, masaya oturdum, önüme geldi rakam. 15 katrilyon, bugünün rakamıyla 15 milyar. Hemen arkasından da bir tablo daha geldi, bunun adı da KEY, yani Konut Edindirme Yardımı. Güya memuru işçiyi ev sahibi yapacaklarmış, maaşlarından kesiyorlar. Niye biliyor musunuz? Maaşları ödeyemiyorlar onun için. Ne kadar? 3,5 katrilyondu. Ne yaptı? 18,5 katrilyon. Bu paraları kim ödedi? Biz ödedik" diye konuştu.