Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Fransa, Belçika ve Japonya'yı kapsayan seyahati öncesinde dün İstanbul Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan şunları söyledi:
TÜRKİYE'YE RAĞMEN: (Rusya'nın Suriye'deki operasyonları) Bizim açımızdan kabul edilir bir yanı yok. Bunu Putin'in kendisine gerek Moskova ziyaretimde, gerekse birkaç gün önce yapmış olduğumuz telefon görüşmesinde ifade ettim. Rusya şu anda çok ciddi bir yanlışın içerisinde. Ve bölgede kendisini zaman içerisinde yalnızlığa götürecek bir adımın da işareti olabilir. Türkiye gibi bir ülkeye rağmen bu adımları atıyor olması bizi ciddi manada üzmekte. Bunlar hayra alamet değildir. Rusya şu anda İran, Irak, Suriye ile işbirliği halinde böyle bir adımı atmıştır. Biz de tabii bütün değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Hassasiyetlerimizi bundan sonraki süreçte çok daha farklı bir şekilde ele alacağız.
RUSYA'DA, İRAN'DA NE KADAR MÜLTECİ VAR?: Şu anda ülkemde 2 milyon mülteci var. Acaba Rusya'da, İran'da ne kadar mülteci var? Ama şimdi onlar bu işe müdahale etme noktasına olunca, bakıyorsunuz müdahale etmeye gayret ediyor.
KAYBOLURSAN EĞİT-DONATTA BAŞARILI OLAMAZSIN: Ateşin içinde olan biziz. Elimizden geleni yaptığımız için şu anda başarılıyız. Amerika başarılı olamadığını anlıyorsa, başarılı olması için gerekeni yapması lazım. Yetkilendirdiğimiz birimlerle Amerikalı birimlerin çok daha sıcak ilişki içinde olması lazım. Ama şöyle bir uğradım, görüşelim deyip, ondan sonra kaybolursan tabii ki eğit-donatta da başarılı olamazsın. Aynı şekilde eğit-donatta gayretimizi sürdüreceğiz.
GÜVENLİ BÖLGE GÜNDEMİ- MİZDEN ÇIKMAZ: Güvenli bölge olayı bizim gündemimizden çıkmaz. Amerika'ya da Rusya'ya da teklif ettik. Güvenli bölgenin tesis edilebilmesi için de uçuşa yasak bölgenin olması da şart. Eğit-donat çalışmalarını yaparken yine Türkiye yalnız bırakılırsa bu da insaf dışı bir yaklaşım olur.
TERÖRE DESTEK VERİYORLAR: (Suriye'deki Kürt gruplara silah verilmesi) Bunları terör örgütlerinin silahlandırılması olarak ele alıyorum. PYD'nin kimlerle işbirliği halinde olduğunu tespit etmek mümkündür. Bunlara silah desteğini verenler uluslararası teröre destek veriyor durumundadır. Zaman zaman kulağımıza geliyor, 'Kürtler DAEŞ'e karşı savaşıyorlar' ifadesi. Bir çok yanlış bir tespit. Bir terör örgütünün bir başka terör örgütüyle mücadele vermesini 'bunlar iyi teröristtir' anlayışıyla ele almak, masaya yatırmak adaletli bir yaklaşıma ters düşer.
'SIKINTI YAŞANIRSA SORUMLUSU YSK'
YSK YANLIŞA DÜŞMÜŞTÜR: (YSK'nın sandık taşıma kararını iptali) Sandık taşıma olarak değil sandıkların yer belirlenmesi olarak değerlendirmek lazım. Zaten YSK'nın yanlışa düştüğü yer de burası olmuştur. Niye YSK yanlışa düşmüştür? Çünkü oy kullanma mahallerini ilçelerde ilçe seçim kurulu belirler, onların üstünde il seçim kurulları vardır, buralar belirler. YSK aslında bunlarla pek ilgilenmez. YSK'nın almış olduğu bu karar aynı zamanda o kararları da adeta yok farz etmiş oldu. Bu bakımdan temenni ederim ki bu seçimlerde 7 Haziran seçimlerinde yaşadığımız sıkıntıları bölgede yaşamayız. Eğer yaşarsak bunun sorumlusu YSK'dır. Çünkü şartlar ortadadır. Bölge o noktada 7 Haziran'da çok sıkıntılı bir süreci yaşadı. Şu anda İçişleri Bakanlığımız bütün tedbirlerini en üst düzeyde almak suretiyle, inşallah bu zararı asgariye indirerek, vatandaşın çok daha rahat oy kullanma imkânını hazırlarlar.
"AHMET HAKAN'I DANIŞMANIM ARADI"
AYNI HASSASİYETİ GÖSTERSİNLER: (Gazeteci Ahmet Hakan'a yapılan saldırı) Her zaman şiddetin karşısında olduğumuzu söyledik. Ama şunu da bilmemiz lazım. Köşelerinde, başka köşe yazarlarını lanetleyen, onları hedef gösteren yazılardan da bu arkadaşlarımızın kaçınması lazım. Birçok yayın gruplarına şiddet gösterileri yapılmıştır. Bu insanlar acaba o zaman kendileri ne durumdaydı? Buna rağmen, basın danışmanım aramıştır, kendilerine bu konudaki düşüncelerimizi, geçmiş olsun temennilerini de bildirmişlerdir. Bundan sonra da biz aynı çizgideyiz. Yeter ki bütün medya grupları aynı hassasiyeti göstersinler. Kendilerine geldiği zaman "yandım" demesinler. Başkalarının başına geldiği zaman da aynı hassasiyeti göstersinler.
BELÇİKA İLE 1838'DEN BU YANA İLK ZİYARET
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gezisinin ikinci durağı ise Belçika'nın başkenti Brüksel oldu. Belçika'ya Kral Philippe'in davetlisi olarak geldiğini hatırlatan Erdoğan, "İlk defa Türkiye ile Belçika arasında resmi bir daveti gerçekleştirmiş olacağız. 1838'den bu yana bu bir ilk olacak. Temenni ediyorum ki Belçika ile Türkiye arasındaki ilişkileri de çok farklı bir boyuta taşıma fırsatımız olacak. Sayın Başbakan ile görüşmemiz olacak" diye konuştu.