Münbiç'le ilgili ilk arşiv çalışması olan "Bir Misak-ı Milli Toprağı Menbic ve Tarihi" başlıklı kitapta, bölgenin demografik yapısına ilişkin 1921'de İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve bölgede Arap nüfusunun fazla olduğuna dair tespitin yer aldığı raporun hatalı olduğu, Heyet-i Vekile'nin de bu nedenle bölgede Araplardan oluşan özel bir idare kurulmasını uygun gördüğü savunuldu.
Terör örgütü PKK/PYD'nin, Suriye'nin kuzeyindeki, idaresini üstleneceğini iddia ettiği ve sözde "sivil yönetim" kurduğu Münbiç'e ilişkin ilk kapsamlı araştırma, tarihçi Enes Demir tarafından "Bir Misak-ı Milli Toprağı Menbic ve Tarihi" adıyla kitaplaştırıldı.
Eserde, Fırat Kalkanı Harekatı'nın gerc¸ekles¸tirildigˆi bo¨lgenin yaklas¸ık bin yıldır Tu¨rk ve bin 400 yıldır I·slam topragˆı olduğu, Osmanlı Devleti'nin bölgeyi uzun bir mu¨ddet idare ettiği ancak Birinci Du¨nya Savas¸ının ardından bo¨lgenin Tu¨rk idaresinden c¸ıktığı anlatıldı.
MÜNBİÇ MİSAK-I MİLLİ'YE DAHİL
Türkiye'nin, tarihi, ku¨ltu¨rel, sosyal, birc¸ok yo¨nden sarsılmaz bagˆlarının oldugˆu bo¨lgede bulunma nedeninin, bo¨lgenin tarihini bilmekle daha iyi anlas¸ılacağı vurgulanan kitapta, Tu¨rkiye sınırına yaklas¸ık 35-40 kilometre mesafede yer alan Münbiç'in Misak-ı Milli sınırlarına dahil olduğunun altı çizildi.
Ankara'daki memurların, Misak-ı Milli'deki "is¸gal edilmemis¸ bo¨lgelerdeki I·slam c¸ogˆunlugˆunun birbirinden ayrılmayacak kadar bir bu¨tu¨n ve buradaki toprakların vatanın bir parc¸ası olduğu"na yönelik ibareleri "adeta unutarak" bir rapor yazdığı savunulan kitapta, şu değerlendirmelere yer verildi:
"6 Ocak 1921 tarihli bu raporda, Menbic'in merkezinin C¸erkezlerden, ko¨ylerinin ise Araplardan olus¸tugˆu ifade edilerek, o an kontrolu¨mu¨z altında olan Menbic'in Tu¨rkiye idaresine alınamayacagˆı hususu Bakanlar Kuruluna sunulmus¸tur. Bunun u¨zerine Heyet-i Vekile, tamamen Arap olan Menbic'de dogˆrudan Tu¨rk idaresinin tesis edilmesinin uygun go¨ru¨lmedigˆini, burada Araplar tarafından o¨zel bir idarenin kurulmasını, s¸ehrin asayis¸ ve gu¨venligˆinin ise Kuvayımilliyemiz tarafından idare edilmesinin uygun olacagˆıyla ilgili bir karar almıs¸lardır. Bu karar Menbic ile birlikte aynen Rakka ic¸in de tutanagˆa gec¸irilmis¸tir. I·c¸is¸leri Bakanlıgˆı tarafından hatalarla dolu olarak hazırlanan ve Heyet-i Vekile'ye sunulan bu rapor, Menbic ve Rakka'nın go¨z go¨re go¨re ve irademizle elimizden c¸ıkmasına neden olmus¸tur."
Kitapta, raporda yer alan "Bo¨lgenin tamamı Araptır" ifadesinin yanlıs¸ olduğunun da altı çizildi.
"ASAYİŞİNİ KUVVETLERİMİZ İDARE EDECEK"
Tu¨rkiye'nin bir an o¨nce daha c¸ok Tu¨rk olan topraklarda gu¨venligˆi sagˆlamak istemenin o do¨nemin devlet adamlarının bir du¨s¸u¨ncesi olabileceği ifade edilen kitapta, şunlar kaydedildi:
"Bu kararnamenin, olumlu bir yo¨nu¨ de vardır ki o da Türkiye'nin bölgeyle tamamen ilişkisini kesmemesi, askeri olarak bölgede kontrolü elinde bulundurmak istemesidir. Menbic ve Rakka'nın gu¨venligˆi ve asayis¸inin kuvvetlerimiz tarafından idare edilmesinin mu¨nasip olacagˆı kararı do¨nemin s¸artlarında olumlu bir karardır.