Darbe girişimini anlatan kısa bir filmle başlayan toplantı, Olcay'ın konuşmasıyla devam etti. SABAH'ın Belçika makamları ile bu konuda yapılan irtibatları sormasını üzerine, Olcay her seviyede görüşmelerin olduğunu, Belçika'nın adım atmamasının sebebinin iletişim olmadığını söyledi. Örgütün sinsi yapısı, gizliliği ve para aklama gibi faaliyetlerini Belçika'lı makamlara anlatıldığını ve mahkemelerden yansıyan bilgilerin düzenli olarak aktarıldığının altını çizdi.
Yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Olcay, Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye başkanı Taner Kılıç'ın gözaltısının FETÖ'nün örgütsel iletişim için kullandığı ByLock programını indirip kullandığı için olduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini belirtti.
Başba bir gazeteci Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BBC'ye yaptığı konuşmayı hatırlatıp, "Bugüne kadar adaylık öncesi fonlardan 5 milyar euro para ödendi Türkiye'ye. Madem ki Türkiye AB'nin zaman kaybı olduğunu düşünüyor, bizim vergilerimiz neden Türkiye'ye gitsin ki?" diye bir soru yöneltti. Bunun üzerine Olcay, 1954'ten beri süren bir sürecin gözönüne alındığında bu fonun çok daha fazla olması gerektiğini söyledi.
AB'nin göç krizi esnasında Türkiye'nin imdadına yetiştiğini ve Türkiye'deki mülteciler için 24 milyar dolar harcandığını belirten Olcay, Ankara'nın AB konusunda tek hedefinin eşit üyelikten başka bir şey olmadığını söyledi. Göç krizi sürerken, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Şengen bölgesinin düşebileceğinden bahsederken, AB'nin yaptırdığı bir araştırma böyle bir durumun birliğe 1.4 milyar euro zarar getireceğini göstermişti. Türkiye AB'yi böyle bir yükten kurtarırken, Brüksel'in Türkiye'yle işbirliğinden uzak tavrı yoğun olarak eleştiriliyor.