AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, partinin 16. kuruluş yıldönümü öncesinde gazetelerin Ankara Temsilcileri ile bir araya geldi. Ünal şu mesajları verdi:
Kılıçdaroğlu'nun Alman Focus dergisine verdiği mülakat Türkiye karşıtı lobilerin sözcüsü olduğunu bir kez daha gösterdi. CHP sözcüsü, milletin kahramanlık destanını tahkir ederek "15 Temmuz bir tiyatrodur" diyebiliyor. Aynı ilin diğer milletvekili ise "15 Temmuz kalkışmadır, kimse kontrollü darbe diyemez" diyor. Aynı partinin bir milletvekili gidip PKK'lı terörist cenazesine katılıyor, diğer milletvekili "Bu durumu kabul etmiyorum" diyor. CHP bir siyasi parti görünümü vermiyor. Çok dilli, kimin ne dediği belli olmayan görüntü veriyor.
Kılıçdaroğlu'nun söylem analizini yaptık. 2010'da genel başkan oluyor ve meşruiyet krizi oluşturacak dil seçiyor. Bunun örneği 2011 yemin krizi. 2014'e kadar yargıyla, emniyetle ilgili meşruiyet krizi doğuracak dil kullandı. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra "Saray'ın polisi, jandarması, savcısı" dedi. 7 yılda sistematik yaptığı şey, bu milletin ortak yaşam, mutabakat, zeminini sürekli olarak tartışmaya açması.
Kılıçdaroğlu, (MİT TIR'ları için) "Görüntüleri izledim. TIR'lardaki silahtı" açıklaması yapıyor. Açıklama 19'unda. 22 Mayıs'ta Cumhuriyet'te haber oluyor. Senin bir vekilinin görüntüleri gazeteye verdiği iddiası ortaya konduğunda adama sormazlar mı, "Sen bu işin neresindesin?" diye.
Bu insanların (FETÖ'cülerin) gelen bir talimatla bir anda akıllarının kilitlendiğini, zombileştiklerini gördük. Bunu görünce mücadeleye başladık. CHP ise münasebetini sürdürdü. Bunların söylemini, üslubunu kullanmak ne anlama geliyor bunu da onlara bırakıyorum.
AK Parti karşıtlığı ve Erdoğan düşmanlığı gözlerini öyle karartmış durumda ki, AK Parti ve Erdoğan karşısında olan her türlü yapı, Türkiye'ye zarar verse bile onlarla ilişki kurmaktan geri durmuyor.
Erdoğan, 2012'de Kemal Kılıçdaroğlu'na "İkimiz yüzde 75, Türkiye'nin kahir ekseriyetini oluşturuyoruz. Gelin komisyon oluşturalım, siyaset üstü sorunları beraber çözelim" dedi. Cevap bile vermedi.
Kılıçdaroğlu'nun ve CHP'sinin Mustafa Kemal Atatürk'le ilgisi yok. Atatürk bir sinema filmi istemiş, senaryonun sonuna da bir sonuç kısmı eklenmiştir. Orada, "Türkiye büyüyor, Türkiye yükseliyor" diyor. Atatürk'ün ortaya koyduğu ideali kim gerçekleştirmiştir diye dönüp bakın, AK Parti gerçekleştirmiştir.