Başbakan Binali Yıldırım dün AK Parti Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu. Ardından da ATO Meclis Toplantısı'na katılan Yıldırım, özetle şu mesajları verdi:
(Hollanda Parlamentosu'nun 1915 kararı) İnsafsız ve adaletsiz bir karar. Bizim için yok hükmünde. 1915 olaylarına 'soykırım' diyenlerin, tarihe bakıp kendi utançlarının hesabını önce bir vermesi gerekir. Bizim ecdadımızın, tarihimizin hiçbir yerinde katliam, soykırım, sömürgecilik yok, kardeşlik, birlik, beraberlik var.
(Zeytin Dalı Harekâtı) Mehmetçiğimiz havadan ve karadan harekatı büyük bir başarıyla sürdürüyor. Afrin bir hilal gibi emniyete alınmış durumda. Sınırlarımıza yakın bölgeleri tamamen terörden temizledik. Şimdi Özel Harekat timlerimizle beraber adım adım temizlik yaparak gidiyoruz. Gönüllü güvenlik korucularımız, polisimiz, jandarmamız bölgeye intikal etti. PKK/PYD, DEAŞ sivillere işkenceye devam ediyor. Bu hainler insanların yaşadığı yerlere patlayıcı kurmuş, evleri cephaneliğe çevirmiş. Ama kazdıkları kuyulara kendileri düşüyorlar.
Suriye'deki otorite boşluğu bazılarının iştahını kabarttı. Kendilerini yoldaş alan sözde müttefiklerimiz var. PYK/PYD/YPG ile kol kola terörle mücadele. Bu nasıl iş? ABD bunu yapıyor. Bir bakıyorsunuz DEAŞ'ın önünü açmışlar, yol veriyorlar. Teröristleriyle korumalık yaparak, Rakka'dan çıkararak. Şimdi onlar Afrin'deler, biz onları yok etmek için uğraşıyoruz. Kim akıl verdiyse bunlara o akılla Türkiye'nin hudutları boyunca bir terör devleti kurmaya çalışıyorlar. İleride sürekli Türkiye'yi meşgul etmek, kafasını ağrıtmak için büyük bir proje var.
(CHP'ye PYD-YPG tepkisi): 28 Şubat 2015'ten beri yapılan MGK toplantılarının tamamında bu PYD/YPG, PKK, DEAŞ, FETÖ ve bilumum terör örgütlerine karşı topyekün mücadele var. Hadi bazı dost bildiğimiz ülkeler PYD'yi terör örgütü kabul etmiyor, onlarla iş tutuyor. Türkiye'nin ana muhalefet partisine ne oluyor da aynı ağızdan konuşuyor?
(AK Parti-MHP ittifakı) Cumhur ittifakı ile genel seçimlerde birlik ve beraberlik devam edecek. Cumhur ittifakına bile laf edenler var. CHP değil miydi referandumda 'Hayır' cephesini açan, cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı ittifakını kuran. Onlar gizli saklı yapıyorlardı biz ise 'Herkes nerede duracağına karar versin' diyoruz.
(15 Temmuz gecesi) Bana "Elimizde yeterince araç yok, insan sayısı yok, bunlarla nasıl mücadele edeceğiz" dediklerinde, baktım biraz da korku var dedim ki "gerekirse can vereceğiz, kan vereceğiz ama bu ülkeyi alçaklara teslim etmeyeceğiz." O gece biz müdahale etmek için bir özel sektörün fabrikasını açtırdık ve oradan zırhlı araçlar aldık, onları getirdik, onlarla mücadele ettik. Bu işler kolay olmadı. ANKARA
YARALARINI SARDIK, ACILARINI UNUTMADIK
"(28 Şubat darbesi) Bin yıl sürecek denilen o karanlık darbe girişiminin yıl dönümü. Aynı zamanda dönemin Başbakanı cennet mekan Necmettin Erbakan'ın vefatının yıl dönümü. 7 yıl önce bugün ebedi aleme göçen Erbakan Hocamızı rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyoruz. 28 Şubat'ta inandığını yaşamak isteyen gençlerimize hayatı zehir eden, meslek liselerini adeta bitiren, bu ülkenin bazı evlatlarına vatandaşlık hakkını çok gören cuntacı zihniyeti unutmadık. 28 Şubat'ta sadece müdahalelerle, insanımızın hukukunu çiğnemediler. Aynı zamanda ekonomik olarak da Türkiye'nin büyük bir krize girmesine sebep oldular. Faturayı aziz ve cefakar millet ödedi. 28 Şubat'ın yaralarını sardık ama acılarını unutmadık."
