MAHMUT ÖVÜR'ÜN YAZISINDAN BAŞLIKLAR
Şu tabloya bakın; Gülen, 2010'da ABD'deki East West Institute'ün (Doğu Batı Enstitüsü) "Barışa katkı" ödülünü, 2013'te ise Dalai Lama, Nelson Mandela gibi ünlü isimlere verilen Güney Kore'nin en prestijli Manhae Ödülü'nü barış dalında aldı. Böyle belki de çok sayıda ödül var. Ama ilginç olan şu; FETÖ gerçeğinin ortaya çıktığı 2013'teki yargı ve polis darbesinden sonra da bu sürdü.
DURUM DÜNYA AÇISINDAN DA VAHİM!
Durum, sadece Türkiye açısından değil dünya açısından da vahimdi. En talihsizi de hiç kuşkusuz Türkiye'de terör örgütü iddianamesinin kabul edildiği gün, 10 Nisan 2015'te FETÖ elebaşına, ABD'de bulunan Morehouse Üniversitesi Martin Luther King Merkezi'nde Gandi- King- Ikeda Barış Ödülü'nün verilmesiydi.
Çıktığı ülkede bırakın terör örgütü veya darbeci olmasını, bu yapının, o tarihlere kadar onlarca siyasetçiye, askere kumpas kurduğu, binlerce insanı yasadışı dinlediği, dahası sınav sorularını bile çaldığı ortaya çıkmıştı.
DÜNYANIN DİĞER ÜLKELERİNE GÖSTERMENİN BİR YOLU BULUNMALI
Bu gerçeği ABD görmek istemese de dünyanın diğer ülkelerine göstermenin bir yolu bulunmalı. Böylesi kirli bir siyasi aktör nasıl olur da dünyanın en güvenilir kurumlarından hem de "barış" ödülü alır?
Buna karşı güçlü bir kampanya başlatmanın zamanı geldi ve geçiyor. FETÖ'nün dünyadaki okulları aracılığıyla halkları zehirlemesine ve Türkiye'yi düşmanlaştıran lobi faaliyetlerine karşı başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere devlet ciddi bir mücadele veriyor.
Peki, sivil toplum örgütleri veya düşünce kuruluşları ne yapıyor? Bırakın sivil toplum örgütlerini vatandaşlar bile devreye girip FETÖ elebaşı Gülen'e verilen ödüllerin iade edilmesini sağlayabilir.
Dünyanın saygın kurumları, halkına kurşun sıkan, Meclis'ini bombalayan bir örgüte barış ödülü veremez, vermemeli de.
O ödüller bir an önce iptal edilmeli...
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ