Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Doğu ve Güneydoğu Sivil İrade Platformu tarafından organize edilen iftar programına katıldı. Avusturya hükümetinin 7 camiyi kapatma kararına sert tepki gösteren Erdoğan, "Bu iş hilal-haçlı savaşına gidiyor" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi;
CHP ZİHNİYETİNDEN NE FARKI VAR:
Tek parti dönemi CHP'nin kendi değerlerine yabancı faşist bir zihniyeti milletimizi başka bir yörüngeye sokmaya çalıştı. Camilerimiz yıkıldı. Ahırlara çevrildi. Medreseler yok edildi. Camilere karşı adeta savaş ilan edildi. Bugün Avusturya Başbakanı'nın o zihniyetten ne farkı var. Onlar da camilerimizi kapatmanın telaşındalar. Bu nereye gidiyor. Ondan korkuyorum, bir Haçlı-Hilal savaşına doğru, bu Avusturya Başbakanı'nın attığı adımlar, dünyayı buraya doğru götürüyor. Batı dünyasının bu adamlarına çekidüzen vermesi lazım. Eğer çekidüzen vermezlerse bu iş başka yere gidebilir. Siz bunu yaparken biz boş mu duracağız?
BİZ BOŞ MU DURACAĞIZ:
Neymiş? Oradaki bizim din adamlarımızı Avusturya'nın dışına atacaklarmış. Ya siz bunu yaparsınız da biz boş mu dururuz? Biz de bir şeyler yaparız demektir. Bu topraklardaki tüm başkalar bizimdir. Biz Kurtuluş Savaşı'na da bu ruhla girdik. Vatan işgal altındaydı. Buna karşı duranların kimseye ne mezhep ne eğitim sorulmadı. Kimi tıbbiyeliydi, kimi medreselerden yetişmişti, kimi askeriyedendi. Kimse kimseyi ötelemedi.
EMPERYALİSTLERİN PİYONU OLDULAR:
Anaların gözyaşları dinsin babalar gözyaşlarını akıtmasın diye tüm yasakları kaldırdık. Kürtçe serbestçe kullanılsın diye tarihi reformlara imza attık. Ama karşımızdakilerin derdi başkaymış, biz onlara demokratik yaşama hakkı verelim dedik, çukur kazdılar, roketler el bombaları stokladılar. Emperyalistlere piyonluk yapmayı tercih ettiler.
GÜZEL RÜYALARI KABUSA ÇEVİRDİLER:
İşte Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın kardeşi PYD kendilerine terör koridoru oluşturmak istedi. Biz buna müsaade edemezdik. Eğer biz ona müsaade etseydik bugün Türkiye'nin güneyi çok zor durumda kalacaktı. Bölge halkının güzel rüyalarını kabusa çevirdiler evlerini başlarına yıktılar, çocuklarını ellerinden aldılar.
ALLAHIMA HAMDETTİM:
Allahıma hamdettim ya Rab şurada PKK-HDP dönemindeki Diyarbakır'la kayyumlara devrettikten sonra şu Diyarbakır'ın geldiği duruma bak. İstanbul'da, Ankara'da 4 gidiş geliş cadde yok ama Diyarbakır'da var. Gece aydınlık yollar. Kim derdi ki Diyarbakır böyle olacak. Ama benim güneydoğudaki kardeşlerimiz bu güzelliğin farkında değil. Ben onlardan destek istiyorum, elele verelim bu işi bitirelim.
SANDIKLARI BOŞ BIRAKMAYIN:
Aman ha memleket ziyaretini uzatıp da sandıkları boş bırakmayın. Biz cumhur ittifakıyla seçime giriyoruz. Oy namustur. Oy vererek sadece ülkeye cumhurbaşkanı ya da vekil seçmiyorsunuz. Geleceğinizi de seçiyorsunuz. Mutlaka sandığa gidin. Bir aksilik olursa, o ahların kimseye faydası olmaz.
ACİL TIP TEKNİSYENİ'NE VEFA ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, Ankara mitingi öncesi bazı ziyaretler de gerçekleştirdi. Erdoğan, geçtiğimiz perşembe günü Hatay mitinginden Ankara'ya dönüşünde kendisini Esenboğa Havalimanı'nda karşılamaya gelirken geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan Acil Tıp Teknisyeni Burhan Aydın'ı tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyareti esnasında Burhan Aydın'ın sağlık durumuna ilişkin doktorlardan bilgi aldı, yakınlarıyla da sohbet etti.
BE EY CAHİL! KIRAATHANEYİ BİLMİYORSUN
Bunlar
okuma seferberliğine de karşı çünkü bunlara kıraathaneyi sorduğun zaman nedir diye, herhalde okey masasının kurulduğu yer diye zanneder veya iskambil kağıtlarının olduğu yer zanneder. Be ey cahil, fizik öğretmeni olabilirsin ama sen kıraathanenin ne anlama geldiğini bilmiyorsun. Bak biz şimdi millet kıraathaneleri kuracağız. Nedir bu biliyor musun? Artık her ilçede bir veya birkaç tane bu kıraathaneler bizim adeta butik kütüphanelerimiz olacak.
