Yunus Emre S. isimli subay hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca ankesörlü telefonlar üzerinden Fetullahçı Terör Örgütü mahrem imamlarıyla görüştüğü iddiasıyla 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan iddianame düzenlendi. Şüpheli subayın Fetullahçı mahrem imamlarca ardışık şekilde arandığı iddia edilirken bir itirafçı da örgüte ait yurtlarda sohbetlere katıldığı yönünde beyanda bulundu.
"ÖRGÜT ÜYELİĞİ"
Söz konusu subay hakkında hazırlanan iddianame, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne düştü. Yargılama sırasında duruşma savcısı, sanığın gizliliğe riayet ederek diğer örgüt mensuplarıyla gizli bir şekilde irtibat kurduğuna yönelik tespitler bulunduğuna işaret ederek 'terör örgütüne üye olma' suçu kapsamında ceza verilmesini talep etti.
GARİP BERAAT
Fakat mahkeme yargılama sonucunda, sanığın farklı tarihlerde 3 kez ardışık şekilde diğer asker şahıslarla birlikte arandığının tespit edilmesine rağmen beraat kararı verdi. Kararda, "Sanık farklı tarihlerde 3 kez ardışık şekilde diğer asker şahıslarla birlikte aranmasına karşın; bu görüşmelerde ne konuşulduğu, sanığın örgütsel toplantıya çağrılıp çağrılmadığı, eğer çağrıldı ise sanığın bu toplantıya katılıp katılmadığı, eğer sanık toplantıya katıldı ise toplantının örgütsel nitelikte olup olmadığı ve toplantıda neler konuşulduğu tespit edilememiştir. Sanığın terör örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde faaliyet yürüttüğüne herhangi bir buldu elde edilememiştir" denildi.
KOCAELİ'DE FARKLI KARAR
Diğer taraftan Raşit K. isimli asker hakkında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Fetullahçı imamlarca ankesörlü telefonlarla ardışık şekilde arandığı gerekçesiyle 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla açılan davada ise farklı yönde bir karar çıktı. Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme, farklı sabit hatlardan ardışık olarak arandığı belirlenen Raşit K.'nın örgüt kapsamında iletişim sağlamak maksadıyla arandığının tespit edildiğine hükmetti. Gerekçeli kararda, "Sanığın FETÖ/PDY'nin kuruluş amaçlarını, faaliyet ve eylemlerini benimseyerek gönüllü olarak örgüt hiyerarşisine dâhil olmayı tercih ettiği, bu şekilde örgütle organik bağ kurduğu ve bu suretle sanığın üzerine atılı bulunan 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçunu işlediğinin sabit olduğu sonucuna varılmıştır" denildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki kripto FETÖ'cülerin tespiti noktasında en önemli yöntemlerden biri olarak kabul edilen ankesörlü hatlar üzerinden FETÖ imamları ile irtibatlı askerlerin belirlendiği ankesör soruşturmaları kapsamında, Türkiye genelinde gerçekleştirilen operasyonlarda çok sayıda asker tutuklanmış, birçok asker hakkında iddianame düzenlenmişti.