15 Temmuz'da birbirlerinden habersiz çıktıkları sokakta Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde yine birbirlerinden habersiz gazi olan Köroğlu kardeşler o geceyi hala dün gibi yaşıyor.
Kuddusi Köroğlu(57): Yeğenimin düğünü vardı, düğünden çıktık eve gelip televizyonu açtım. Baktım ki Başkomutan Erdoğan konuşma yapıyor 'halkının gücünün üstünde güç yoktur. Meydanlara bekliyorum' deyince bizde çoluk çocuk arabaya dolduk ve kendimizi sokağa attık. Niyetimiz Külliye'ye ulaşmaktı. Ama Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde önümüz darbeciler tarafından kesildi. "Arkadaşlar bu vatan bizim, dönmeyin yılmayalım. Niye korkuyoruz? Allah'ını seven, vatanını seven dönmesin" diye bağırdım. Darbecilere karşı kol kola girerek ilerledik. 15 metre kalmadan bize ateş açmaya başladılar. Bacağıma kurşun isabet ettiği için kalkamadım, yine de pes etmeden üzerlerine yürümeyi istedim. Kardeşimle aynı saatlerde, birbirimizden habersiz bir şekilde aynı yere gitmişiz. O gece kardeşimi görmedim. Hastanedeyken ailemin moralinin bozuk olduğunu görünce,"Yaralanan benim, siz neden bu kadar üzgünsünüz' dedim. Kardeşim Nevzat'ın durumunun iyi olmadığını ve sürekli kan kaybettiğini öğrendim. Öyle olunca ben de orada ikinci bir yara aldım. Kardeş candır, o an anladım.
BİR ÖMÜR GİBİYDİ
Nevzat Köroğlu(55): Bu
ülkede çok kahramanı
harcadılar,
Menderes'i,
Özal'ı, Muhsin
Yazıcıoğlu gibi
niceleri...
Şimdi
sırada
mazlumların
yanında
duran Başkan
Erdoğan vardı,
ben nasıl evimde
durabilirdim. Ölürsem
de ülkemde, ülkem için
ölürüm. Ankara Emniyet'i
önünde yolu kesen tankın
üzerine çıkarak askerlere,
"Bu oyuna gelmeyin" dedim.
Ardından helikopterler geldi
ve bizi taradılar. Bacağımdan kurşun
yedim. Yoğun bakıma girdim
ama ağabeyimin vurulduğunu öğrenince,
"Beni hemen ağabeyime götürün"
dedim. 3 ay sonra kardeşimi sağ
salim görebildim.
Betül USTA-Esra ÇİMEN /ANKARA