Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Suriye'de ABD ile kurulmasında mutabık kalınan güvenli bölge konusunda Kızılay olarak üstlenecekleri görevi SABAH'a anlattı. Kınık, Başkan Erdoğan'ın 'Barış koridoru' diye ifade ettiği güvenli bölge için altyapı çalışması, su ve gıda temini, eğitim ve sağlık hizmeti çalışmalarının planlamasını tamamladıklarını belirtti. Kınık, Kızılay'ın kurban yardımı faaliyetlerini yerinde incelemek üzere gittiği Bosna Hersek'te SABAH'ın sorularını yanıtladı. Suriye sınırında kurulması planlanan güvenli bölge ile ilgili konuşan Kınık, "Sınır hattında devletimizin her türlü kararını ve operasyonunu insani perspektifte destekleyebilecek bir kapasiteyi zaten tutuyoruz. Bizim faaliyetlerimizin iki bölümü var. Olası gerilim bölgelerinin içerisindeki sivillerin korunması, bu sivillerin güvenli bölgelere transferi ve o insanların ihtiyaçlarının kesintisiz bir şekilde devam etmesi için insani yardım lojistiğinin sağlanması noktasında da görev alabileceğiz. Daha önce Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgesinde de aynı şekilde bu faaliyetler gerçekleştirildi. Bir de bizim milli görevimiz olan kendi ordusuna sıhhi açıdan destek verme noktasında da o bölgede zaten çalışmalarımızı, planlarımızı yapmış bulunmaktayız" diye konuştu.
2 BİN 252 SAĞLIK PERSONELI VAR
Halep'in kuzeyinde ve İdlib bölgesinin bir kısmında toplam 6 hastane ve 34 tıp merkezi işlettiklerini ifade eden Kınık, "Kızılay'ın Suriye'de 2 bin 252 sağlık personeli var, dolayısıyla bir taraftan da içeride rutin sağlık hizmetlerini sağlıyoruz. Ama olağanüstü durumlara yönelikte bu anlamda kapasitelerimiz sınır hattında da olası bir sınır ötesine geçiş noktasında da o bölgelerden devam edecek" şeklinde konuştu. Kınık gerek olası bir Fırat'ın doğusuna harekat ya da güvenli bölge kurulumu neticesinde Türkiye'ye yönelik bir göç riski öngörmediklerini söyleyen Kınık sözlerini şöyle sürdürdü: Güvenli bölgelerde şu anda yani Menbiç'in doğu bölgelerinde böyle bir hareketlenme neticesinde Türkiye'ye yönelecek büyük bir göç riski görünmüyor. Dolayısıyla tersine özellikle 910 bin kilometre sınırımızın büyük bir kısmı aslında Sincar'a kadar olan o bölgede. O bölgedeki Suriyeli kardeşlerimizin kendi köylerine dönmeleri bekleniyor. Dolayısıyla tersine bir hareket bekleniyor. Güvenli bölge için Kızılay olarak üzerlerine düşen vazifelerin planlamasını tamamladık. Bizim yapacağımız özellikle altyapının desteklenmesi, içme suyu, gıda temini, sağlık ve eğitim hizmetlerinin temini gibi bir takım şeylerin yapılması. Dolayısıyla bu çerçevede bir çalışma planlıyoruz.
ÇOCUK VE YAŞLILARA KURBAN ETİ
BOSNA Hersek'te çocuk esirgeme merkezi ile yaşlı bakım merkezine kurban eti taşınmasında yardım eden Kınık, Kızılay'ın kurban faaliyeti ile ilgili ise şu değerlendirmeyi yaptı: Kızılayın vekaletle kurban kesim organizasyonu her geçen yıl bir öncekine göre daha fazla sayıda hisse ve ülke ile daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşılarak ilerliyor. Bu çerçevede bu sene yaklaşık 4.5 milyon insana ulaşmayı hedefledik ve 180 bin hisse kurban hedefi koymuştuk kendimize. Arefe günü akşamı bu oranı yakaladık ve yurtiçinde 70 bin hisse kurban yurtdışında ise 110 bin hisse kurban ile yurtdışında 50 ülke ülkemizde de 81 il ve bin noktasında bu kurban organizasyonunu gerçekleştirdik. 4 kıtanın tamamında yani Latin Amerika Surinam'dan Asya Pasifik'e kadar neredeyse savaşın olduğu bütün ülkelerde, afetlerin vurduğu bütün ülkelerde kurban operasyonlarını gerçekleştiriyoruz. Bu organizasyonlarda yaklaşık 2 bin 500 Kızılaycı gönüllü çalışıyor.