Türkiye'de böylesi ne duyuldu, ne görüldü. Dolandırıcılar bu kez iki küçük yaştaki çocuğu hedef tahtasına oturttu. Emniyet kaynaklarında benzerine hiç rastlanmayan dolandırıcılık olayının ayrıntılarına SABAH ulaştı. Şüphelilerin akıllara durgunluk veren planı Emniyet'in operasyonuyla çökertildi.
SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı bilgiye göre olay şöyle gelişti:
"Koç Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Doç. Dr. Seda Kızılel ve eşi Rıza Kızılel'in, 6 Ağustos günü saat 10:30 sıralarında sabit telefonları çaldı. Kampüsün içindeki lojmanda ikamet eden çiftin evinde 13 yaşındaki oğulları B. vardı. Telefonu açan küçük çocuk, kendisini Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Orhan Ö. olarak tanıttan şüpheli ile konuşmaya başladı. Dolandırıcı, küçük çocuk B.'ye anne ve babasının isimlerini vererek 'Anne ve babanın adı FETÖ soruşturmasına karıştı. Şu anda emniyette gözaltındalar... Bebek'teki Gold Kuyumcusu soyuldu. Anne ve babanın kimlikleri burada çıkmış' dedi.
B., duydukları karşısında şoke oldu. Dolandırıcı, senaryosuna devam ederek anne ve babasının detaylı kimlik bilgilerini küçük çocuğa söyledi ve evde altın ya da başka değerli eşya bulunup bulunmadığını sordu. Küçük çocuk, evde kendisinden birkaç yaş büyük abisi M.'nin olduğunu söyledi. Dolandırıcı bu durum üzerine hemen M.'nin telefon numarasını istedi. Bu sırada B.'nin yanına abisi M. geldi.
Telefonu alan abi M. karşısındaki sözde polis ile konuşmaya başladı. Dolandırıcı B.'ye anlattığı hikâyeyi bu kez M.'ye anlattı. O sırada sabit telefon kapandı. Her iki çocuk da cep telefonlarından ayrı ayrı arandı. Dolandırıcılar bu kez mağdurlara evde bulunan kasayı açıp içinde bulunanları saymalarını istedi. Bunun üzerine mağdurlar kasanın içinde bulunduğu dolabın asma kilidini kırdı. Kasanın şifresini yazarak kasayı açtı ve içinde bulunanları şüphelilere söyledi.
200 BİN LİRALIK EŞYAYI DOLANDIRICIYA TESLİM ETTİ
Abi M. ile konuşan şüpheli, M.'den başka bir odaya geçmesini istedi. B. ile konuşan dolandırıcı ise altınları bir çantaya doldurmasını istedi. Bunun üzerine M. bir başka odaya geçti ve B. de kasadaki değerli eşyaları mavi renkli okul çantasına doldurdu. Dolandırıcı daha sonra B.'ye bu çanta ile kampüs dışına çıkmasını söyledi. Küçük kardeş B.'ye yolu tarif ederek kampüsün dışındaki ormanlık yoldan 50-60 metre kadar uzağa gitmesini söyledi. Bu sırada yanına gelecek olan motosikletliye çantayı vermesini tembihledi. B. denileni yaptı ve bir motosiklete binmiş iki kişiye yaklaşık 200 bin lira değerindeki para, altın ve ziynet eşyaları çanta ile birlikte verdi.
'BİZ SİZİ ARARIZ'
Diğer dolandırıcı ise M. ile konuşurken onun diğer odaya geçmesini istedi ve mağdur çocuğa anne ve babasının emniyette olduğuna dair uzun bir dilekçe yazdırdı. Bu sırada evin zili çaldı ve küçük kardeş B. eve geldi. B., altınları telefondaki şahsın yönlendirmesi ile yol kenarında bulunan bir sivil polise teslim ettiğini söyledi. Bu sırada abi M. telefonla dolandırıcı ile görüşmeye devam ediyordu. Dolandırıcı, M.'yi inandırmak için "Şu anda Kâğıthane dolaylarından sinyal aldık, operasyon başlatıyoruz. Birkaç saate sizi ararız" dedi. Ardından telefonu kapattı.
OLAYI ÖĞRENİNCE ŞOKE OLDULAR
Bir süre sonra baba Rıza Kızılel geldi. İki kardeş babalarını karşılarında görünce ne yapacaklarını bilemediler. Yaşadıkları psikolojik çöküntü nedeniyle durumu anlatamayan kardeşler yazdıkları dilekçeyi ortalık bir yere bıraktı ve babalarının bunu görmesini sağladı. Yazının baba tarafından bulunması ardından olay açığa çıktı ve çocuklar her şeyi anlattı.
JANDARMA OLAYA EL ATTI
Ailenin olayı öğrenmesinin ardından hemen Sarıyer İlçe Jandarma Komutanlığı'na haber verildi. Jandarma olayla ilgili hız kesmeden araştırma işlemlerine girişti. Yapılan araştırmada mağdur B.'den altınları alan şüphelilerin 63 AAJ … plakalı motosikleti kullandıkları, bu motosikletin şüphelilerden İsa Ç.'ye ait olduğu, motosikletin arka kısmında oturan şahsın Mustafa T. olduğu ve Bahçelievler'de kaldığı tespit edildi.
Harekete geçen Jandarma ekipleri, ikamette arama gerçekleştirdi. Kapıyı bir diğer şüpheli Hasan Ç. açtı. İkamette yapılan aramalarda, mavi renkli okul çantası boş olarak bulundu. Bir kısım da elektronik eşya ele geçirildi. Araştırmaların devamında motosikleti kullanan şahsın Ömer B. olduğu tespit edildi ve mağdur B. bu kişiyi teşhis etti.
O ŞÜPHELİLER İFADE VERDİ
Motosikletin sahibi İsa Ç. ifadesinde, olay günü Mustafa T.'nin kendisinden motosikletini ödünç aldığını, 4-5 saat sonra iade ettiğinde plakasının bulunmadığını gördüğünü, bunu sorduğunda düştüğünü öğrendiğini söyledi.
Yaşı küçük (SSÇ) Mustafa T. ise alınan ifadesinde, Ekrem T.'nin kendisini arayarak bir tahsilat işi için yardım istediğini, Koç Üniversitesi girişine giderek oradaki şahıstan çanta almasını istediğini, İsa Ç.'den aldığı motosikleti arkadaşı Ömer B.'ye sürdürerek kampüse gittiklerini ileri sürdü. Çantayı aldıktan sonra Şirinevler'e döndüklerini,, kendisinin Ekrem T.'nin talimatı ve tarihi üzerine çantanın içindekileri Kuleli Parkı'nda tanımadığı bir şahsa teslim ettiğini ifade etti.
KENDİ ARALARINDA KONUŞURKEN ENSELENDİLER
Yaşı küçük şüpheliler yakalandıktan sonra ifadelerinde, kendilerinin kuryelik yaptığını, işi organize edenlerin İsmail S., Ekrem T. ve İbrahim Ç. olduğunu söylediler. Emniyet birimleri, sadece Ekrem T.'nin adını veren şüphelilerin birbirileri ile görüşürken açık konuşmamaları ve çok fazla şeyden bahsetmemeleri kararı aldıklarını tespit etti. Şüphelilerin Bursa ilinde bir başkasını dolandırmaya çalıştıklarına dair konuşmalar yaptıkları da belirlendi. Bursa Emniyet Müdürlüğü ile irtibata geçilerek diğer şüphelilerin kıskıvrak yakalandı.
HEPSİ SUÇLAMALARI REDDETİ
Şüphelilerden Ekrem T. ifadesinde, olay tarihinde yurt dışında olduğunu, olayla ilgisi bulunan kişileri tanımadığını ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Diğer şüpheli İbrahim Ç. ise suç ile bir ilgisinin bulunmadığını iddia etti. Bir diğer şüpheli olan Hasan Ç. ise, abisi olan İbrahim Ç. ve diğer kardeşleri İsa ve Mehmet ile birlikte kaldıklarını, konuyla ilgilisinin bulunmadığını ve suçlamayı kabul etmediğini ileri sürdü. Diğer şüpheli İsmail S. de olayı reddetti.
AĞIR CEZADA YARGILANACAKLAR
Şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Şüphelilerden Ekrem T. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayı derinlemesine araştıran İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem T., Hasan Ç, İbrahim Ç., İsa Ç. ve İsmail S. hakkında 'Kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilgili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık' suçundan hapis cezası talep etti. Şüpheliler ilerleyen günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkacak ve 20'şer yılla yargılanacak.
EMNİYET YETKİLİSİ UYARDI
SABAH'a konuyla ilgili açıklama yapan bir emniyet yetkilisi, böyle bir vakaya ilk kez rastladıklarını, ailelerin mutlaka çocuklarıyla bu tür dolandırıcılık olaylarını konuşmalarını, onlara yabancı kişilere güvenmemeleri gerektiğini anlatmalarını önerdi. Yetkili, aile içi güvenin arttırılmasını, karşılıklı diyaloglar ve örneklerle çocukların aileye bu tür olaylarda hemen haber vermelerinin sağlanması gerektiğini söyledi. Yetkili, çocuklara panik ânında ne yapmaları gerektiğinin öğretilmesini de önerdi.