Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, dünya liderlerinin eşlerine mektup göndererek Kovid-19 ile gelen farkındalığın kalıcı olması adına, doğal tarım uygulamalarının yaygınlaştırıldığı, tabii kaynakların adaletli kullanımının sağlandığı, insan sağlığına bütüncül yaklaşıldığı yeni bir başlangıç için birlikte yapabilecekleri konusunda düşünmeye davet etti.
Emine Erdoğan'ın, Kovid-19 nedeniyle tüm ülkelerde hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerini ilettiği mektubunda şu ifadeler yer aldı:
Görüyoruz ki insan eliyle inşa edilmiş tüm sistemler, ne kadar kuvvetli görünürse görünsün kumdan kalelerden farksızdır. Teknolojinin belki de altın çağını yaşadığı 21. yüzyılda ne yazık ki gözle dahi göremediğimiz bir virüs karşısında, gelişmişlik düzeyinden bağımsız olarak bütün devletler ve milletler çaresiz. Kısa süre öncesine kadar, tüketim odaklı hayatların çevreye verdiği zarar ve iklim krizinde tehlike çanlarının çalındı. Her yıl milyonlarca insanın ölümüne sebep olan kronik hastalıkların, kimyasallarla kuşatılmış yaşam tarzlarımızın sonucu olduğundan şikayet ediyorduk. Şimdi bir kere daha anlıyoruz ki Kovid- 19 gibi henüz ne olduğu tam anlaşılamamış bir virüse karşı tek fiziksel kalkanımız, bağışıklık sistemimizin gücü. Sağlıklı ve doğal beslenen, kimyasallardan uzak kalmayı başarabilen, ruh ve beden arasında dengeli bir yaşam tesis edenler, bu doğal koruma sisteminin nimetinden faydalanabiliyorlar.
Karantina süreci, dünyamızı ne kadar hoyratça yaşlandırdığımızı ortaya koyuyor. Tabiat son iki ayda şaşırtıcı bir hızla kendine gelmeye başladı. Bilim insanları kirlilikte ve karbon gazı salınımında ciddi bir azalma olduğundan söz etti. Önemli olan bu salgın sonunda hayata yeni bir pencereden bakabilmektir. Kovid-19 bize bir kez daha göstermiştir ki felaketler karşısında din, dil, ırk ve cinsiyet ayırt etmeksizin, tüm insanlık olarak eşit ve birbirine muhtaç durumdayız. O yüzden de ortak sorumluluk almak zorundayız. Görüyoruz ki böyle bir salgın durumunda, ülkeler arasındaki güçlü dayanışmanın getirdiği güven, aslında tüm ulusların faydasını artırıyor.
Umuyorum ki birbirimize her zaman olduğundan daha çok ihtiyaç duyduğumuz bu zorlu günler, hayatta kalabilmemizin en temel dayanağının, insani değerlerimiz olduğunu hatırlatır. İnanç, fedakarlık, vefa, dostluk, dayanışma ve güven gibi. Mevlana "Ümitsizliğin ardından nice ümitler vardır. Karanlığın ardından nice güneşler vardır." der. Bu karanlık günlerin sonunda, güneşin yeniden doğacağına olan inancım ve umudum tamdır. İnanıyorum ki el ele verirsek bu krizi bir öze dönüş yolculuğu olarak tamamlayabilir ve sürdürülebilir bir geleceğe adım atabiliriz.
'ORTAK ÇALIŞMA TEKLİFİNİZİ DESTEKLİYORUZ' ÖZBEKİSTAN
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının eşi Ziroat Mirziyoyeva, Malta Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının eşi Miriam Vella, Venezuela Bolivarcı Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının eşi Cilia Flores de Maduro, Singapur Cumhuriyeti Başbakanının eşi Ho Ching, Belçika Kraliçesi Mathilde, Norveç Kraliçesi Sonja, Arnavutluk Cumhuriyeti Başbakanının eşi Linda Rama, İspanya Başbakanının eşi Begona Gomez Fernandez'in de aralarında bulunduğu birçok lider eşinden mektuba yanıt geldi.
Mirziyoyeva'nin, yanıt mektubunda "Pandemi sona erdikten sonra tarım çalışmalarını geniş kapsamda yürütmek, doğanın nimetlerinde akilane istifade etmek, insan sağlığına bir bütün olarak yaklaşımı ileri süren yeni girişimler için ortaklaşa yapılabileceğimiz çalışmaları değerlendirme konusundaki teklifinizi destekliyorum" ifadeleri yer aldı.
Singapur Cumhuriyeti Başbakanının eşi Ho Ching de yanıt mektubunda, "Bize dünyayı koruma ve doğa ile birlikte yaşama sorumluluğumuzu hatırlatmakta haklısınız. Zamanlıca verdiğiniz destekler ve cömert yardımlarınız Singapur'da uzunca bir süre hatırlanacaktır" dedi.