Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki görüşmede Oktay, ilk ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştiren KKTC Meclisi heyetini Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye ve KKTC arasındaki "Ekonomik ve Mali Protokol" çerçevesinde, şeffaf yürütülen çalışmalara değinen Oktay, karşılıklı ilişkiler açısından Meclis'in fonksiyonunun son derece önem arz ettiğini söyledi.
Oktay, Kıbrıs Türkü'nün hayatına dokunacak projelerde hızlı hareket edilmesi, Kıbrıs'ta kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapının bir an önce oluşturulması için Meclisin duruşunun önemli olduğunu kaydetti.
Kıbrıs'taki yapısal değişikliklerin önemine işaret eden Oktay, şunları kaydetti:
"Yapısal değişiklikler olmadığı zaman siz hangi çalışmayı yaparsanız yapın, sonuç alamıyorsunuz. Bunun en güzel örneklerinden biri Organize Sanayi Bölgesi'yle (OSB) alakalı. Pandemi döneminde yaşanılan olay, özellikle hizmetler sektörüyle ayakta duran bir Kıbrıs ekonomisi, hem turizm hem eğitim ikisi birden pandemi döneminde sekteye uğrayınca alternatif bir sektörün yani üretime, imalata dayalı bir sektörün de ne kadar önem arz ettiği ortaya çıktı. Biz orada da bu sektörü hızlı bir şekilde ayağa kaldıralım istiyoruz sizlerle birlikte. Bunun yasal boyutu son derece önemli. Türkiye'nin çok ciddi bir tecrübesi var ve dünyaya ihraç ettiği bir yönetim tecrübesi var organize sanayi bölgelerinde. Biz bunu sizlerle paylaşmak istedik."
Yürütme ve meclis arasındaki ilişkilerin de son derece önem arz ettiğini aktaran Oktay, "Bu ilişkilerde farklı görüşler olabilir. Farklı siyasi partiler mutlaka olacaktır. Farklı olması da güzelliktir zaten. Bunun ortak noktası KKTC'nin ve de Kıbrıs Türkü'nün daha güçlü şekilde ayakta durması. Bu manada bu ziyareti de son derece anlamlı buluyorum." dedi.
Meclis Başkanı Sennaroğlu da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek KKTC'nin kalkınması ve gelişmesinde, anavatan Türkiye'nin yaptığı katkı ve önderliğin yadsınamaz bir gerçek olduğunu vurguladı.
Sennaroğlu, "Kıbrıs Türk halkı adına müteşekkiriz. Hep söylediğimiz bir şey var, biz 1571'den beri oradayız, sonsuza kadar da orada olacağız. Bunu bütün dünyanın bilmesi gerekir. Tabii 50 yıldır süren görüşmeler çıkmaza girdi. Cenevre zirvesinde Türk tarafı olarak, yeni bir iki devlet, eşit egemen devlet temelinde bir çözümü savunduk. Dünyaya bunu hep beraber söyledik. Bu, bizim için çok önemlidir. Günün sonunda bir çözüm olacaksa eğer, bu çözüm de Kıbrıs Türk halkının ezici çoğunluğunun olmazsa olmazı anavatanımız Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğüdür. Burada halkımızın ezici çoğunluğu hemfikirdir. Bunu da vurgulamak istiyorum."
