‘Başkanlık sistemiyle yola devam’
BAŞKAN ERDOĞAN: Bizi yıllarca geri bıraktırmış olan yamalı bohça, vesayetçi sisteme geri dönüş olamaz. Başkanlık sistemini getiren bir iktidar kalkıp da muhalefetin kuyruğuna takılır mı? Yeni sistemle aldığımız mesafe ortada. Eski sistem koalisyonlar demek
Başkan Erdoğan, Soçi zirvesi dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, Putin'le yaptığı kritik görüşmeyi değerlendirdi.
(Putin'le görüşmeye dair) Putin davetiyle icabet ettğimiz bu çalışma ziyaretini verimli bir şekilde tamamladık. Stratejik bir alan olarak gördüğümüz enerji sahasında mevcut iş birliğini ilerletme hususunda mutabık kaldık. TürkAkım ve Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projelerine ilişkin durumu değerlendirdik. Nasip olursa 2023'ün Mayıs ayında birinci üniteyi bitirme sözünü kendilerinden aldık. Tabi bizim üç nükleer santral yapma hedefimiz var. Sayın Putin'le "Bu iki nükleer santrali de sizinle birlikte yapabilir miyiz?" diye de görüştük. "Bu konuyla ilgili çalışalım" dediler. İdlib başta olmak üzere Suriye, Karabağ, Libya ve Afganistan'daki gelişmeleri etraflıca değerlendirme imkânımız oldu. Ayrıntıların ötesine geçip mülteci meselesine kalıcı, nihai ve sürdürülebilir bir çözüm bulma vaktinin geldiğini konuştuk. Sayın Putin'den kısa zamanda bir iade-i ziyaret istedim. Kendisi de olumlu yaklaştı. Bir de "Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısını bu yıl bitmeden Türkiye'de yapalım" dedim. Ona da olumlu cevap verdi. Uzay çalışmalarıyla ilgili de konuştuk. Putin karada ve denizde iki ayrı platformla uzaya birlikte roket fırlatmayı teklif etti.
SURİYE'LİLERİN GÜVENLE TOPRAKLARINA DÖNMESİ İÇİN ARALIKSIZ ÇALIŞIYORUZ: (İdlib ve Soçi mutabakatına ilişkin soruya cevaben) Suriye'de Rusya'yla birlikte kararlaştırdığımız her hususa bağlılığımızı sürdürüyoruz. Buralardan herhangi bir geri adım atmak söz konusu değil. Bütün mutabakatlara uymaya ve güvenlik koridorundaki radikal unsurların temizlenmesine de Türkiye olarak biz devam ettik. Bundan da taviz yok. Ama tabi aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz. İdlib'de güvenliğini sağladığımız bölgelerde zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıyor değil. Bundan sonraki süreçte de özellikle liderler düzeyinde telefon diplomasiyle, bunun yanında dışişleri ve savunma bakanlarımızın, istihbarat örgütlerimizin müşterek çalışmalarıyla bunları çözmenin gayreti içerisinde olalım dedik ve bu konuda da mutabakatımızı ortaya koyduk. Bölgede ateşkesin sağlıklı bir şekilde devamı, özellikle Türkiye'den geri dönüşleri hızla artıracaktır. 400 bini İdlib bölgesine olmak üzere 1 milyondan fazla kişi evlerine, topraklarına dönüş yaptı. Bu olumlu bir gelişme. Bu rakamı artırmak ve ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin güvenle topraklarına dönüşü için gerekli çalışmaları aralıksız sürdürüyoruz.

PKK/YPG'NİN VARLIĞI SONLANDIRILMALI: (İdlib ve çevresinde PKK/YPG varlığına dair soruya cevaben) Benim özellikle üzerinde durduğum bir diğer konu da PKK/ YPG'nin Moskova'da olmasıydı. Bunu kendilerine hatırlattım. Aynı şekilde bu örgüt ABD'de de Beyaz Saray'da ağırlandı. Malum Amerikalı McGurk denilen bir adam var. Bu adam terör örgütlerinin adeta sevk ve idaresini yapıyor. Bu adam PKK/YPG/PYD'nin adeta yönetmeni durumundadır. Tabi benim bu ifadem birilerini ciddi manada rahatsız edecektir. Bunu da biliyoruz. Er veya geç Amerika buradan çıkmalı ve burası Suriye halkına bırakılmalı. PKK/YPG'nin varlığının sonlandırılmasıyla ilgili, daha önce varılan mutabakatların gereği yapılmalıdır.
ASLA ESKİ SİSTEME DÖNÜŞ OLMAZ: (Muhalefetin parlamenter sisteme dönüş çağırıları ve başkanlık sistemine dair soruya cevaben) Asla böyle bir şey söz konusu değil. Başkanlık sistemini getiren bir iktidar kalkıp da muhalefetin kuyruğuna takılır mı? Böyle bir şey asla olamaz. Biz başkanlık sistemini getirdik ve bu yeni sistemden de memnunuz. Başkanlık sistemiyle inşallah yolumuza devam edeceğiz. Başkanlık sistemiyle aldığımız mesafe de ortadadır. Bizi yıllarca geride bırakmış olan eski vesayetçi sistemi tekrar denemenin anlamı yok. Eski sistem demek, yamalı bohça demektir. Eski sistem demek, sürekli koalisyon hükümetlerinin olması demektir. Eski sistem demek, kesinlikle sağlıklı bir yönetim biçiminin olmayışı demektir. Olay bu kadar basittir.
S-400'DE GERİ ADIM SÖZ KONUSU DEĞİL: Bir defa S-400 konusunda bizim sürecimiz devam ediyor. Geri adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Hatta uçak motorları yapımında ne gibi adımlar atacağız, savaş uçaklarıyla ilgili ne gibi adımlar atacağız; bunları da yine etraflıca konuşma imkânımız oldu. Allah nasip ederse uçak motorları konusunda da aynı adımı atacağız. Bir diğer konu, gemi inşasında da yine beraber birçok adım atabiliriz. Denizaltılara varıncaya kadar, burada da yine Rusya ile müşterek adımlarımız inşallah olacaktır. Çalışacağız. Durmak yok yola devam.
KÜLLİYE'DE AFRIKALI KONUK
BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat'ı kabul etti. Külliye'deki kabul 1.5 saat sürdü. Kabulde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da yer aldı.
'HAYRA ALAMET DEĞİL 
(Biden'la ilişkilere dair soruya cevaben) 'Gidişat hayra alamet değil' dedik, cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma'da görüşeceğiz. Oradan da inşallah Glasgow'a gideceğiz. Glasgow'da da büyük ihtimalle görüşeceğiz. Demek ki hayra alamet bazı adımlar atılıyor.
AFGANİSTAN'LA İLGİLİ ÖN YARGIMIZ YOK
Malum biz artık Afganistan'dan tüm askerlerimizi çektik. Asker varlığı olarak Afganistan'da yokuz. Fakat Taliban'ın bizimle uyumlu bir çalışma içerisine girmesi halinde bizim Taliban'la görüşmemek gibi bir ön yargımız da yoktur. Çünkü Afganistan halkı bizim yüz yıllara dayanan geçmişimiz olan bir halktır. Yönetimle de uyum olması halinde biz her türlü görüşmeyi yapabiliriz. Buna da kapımız açıktır. Kabil Havalimanı'nda da şu an itibarıyla yokuz ama ileride olabilir.
ANAYASA ÇALIŞMAMIZ BİTME NOKTASINDA
Bizim anayasa ile ilgili çalışmamız bitme noktasına geldi. Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili çalışmada da Genel Başkan Yardımcım Hayati Bey, MHP'deki muhatabıyla yaptıkları çalışmayı belirli bir noktaya getirdiler. Son durumu bana bildirecekler. Ondan sonra da hayırlısıyla buradaki kararımızı da vermiş olacağız. Devlet Bey ile de bir araya gelip üzerinden geçme imkânımız olabilir.
ABD'YE MESAJ: YA UÇAKLARIMIZI YA PARAMIZI VERECEKLER
G-20'de Biden'la yapacağımız görüşmenin boyutları nereye ulaşır göreceğiz. Suriye ile ilgili ABD'nin yaklaşımı ne olacak? Bunları dillendirme fırsatımız olacak. Aramızdaki askeri siyasi, ekonomik, ticari tüm ilişkileri ele alacağız. Mesela F-35 sorunu ne olacak? 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Bu ne olacak? Bunların akıbetini görmemiz lazım. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler.