Sami'nin öğrencilere "Oğlum ayrılın, ne yapacaksınız, oğlum ayrılın gidin bakın fiyatlarda düşmüş her şey düşmüş siz ayrılın tazminatları ödersiniz, ne olacak dışarıda hayat var ayrılmazsanız. Ben domuz eti yiye yiye bende acıma duygusu kalmadı" dediği ortaya çıktı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmasında, kampta görevli yüzbaşılar Selçuk Sami ile Mehmet Ayhan Demirtaş ve askeri öğrenciler Enes Yavuz, Enes Yıldırım, Hüseyin Koca, Selami Öztürk, Sinan Altıntop dahil 8 kişinin 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edilmişti. Selçuk Sami'nin dosyası yetkisizlik kararıyla Ankara'ya gönderilince Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Gerekçeli kararda, örgüt üyesi olduğu, harp okulunda görev yaptığı dönemde örgütün talimatları doğrultusunda FETÖ üyesi olmayan ya da örgütten ayrılmak isteyen askeri öğrencilere şok mangası adı altında kurulan yapılarda psikolojik ve fiziki baskı uyguladığı, eziyet ve işkenceye varan davranışlarda bulunduğu, örgütün mahrem imamlarıyla ankesörlü hatlar üzerinden irtibat sağladığı kaydedildi.
Mahkemede tanık olarak dinlenenler yaşadığı dehşeti birbir anlattı. İşte özetle o ifadeler:
"BİR ÖĞRENCİNİN BÖBREKLERİ İFLAS ETTİ"
* S.K.: Şok mangası nedeniyle bir öğrencinin böbrekleri iflas etti. 3 askeri öğrenci vardı. A.K benim devremdi. Selçuk Sami özellikle bunu ayırmak için uğraştı. En son artık eğitim sebebiyle hastaneye gitmişti ve böbrekleri iflas etmişti, idrarından kan geldiğini söylemişti kendisi. Şok mangasına ayrılanlara atılana kadar sürekli işkence yapılıyor. İzmir'in 40- 45 derece sıcağında üzerimiz çıplak bir vaziyette asfaltta süründürüyorlardı bizi, bunun askeri eğitimde ne alakası var hiçbir alakası yok. Çok yakın mesafeden bağırır, o kişi ayrılmaya karar verdiği zaman da normal davranmaya başlardı. Amaç zaten bizi ayırmaktı.
GÜNDE 15 DAKİKA DİNLENME
* R.A.: Sabaha kadar 05.30'da diyor ki 'Dinlenebilirsiniz...' Zaten 05:45'te kalk başlıyor. Gidip yatmaya vakit kalmıyor. Üstümüzü giyinip sabah koşusuna hazırlanıyorduk, sabah koşusuna çıkıyorduk. Herkes normal yürüyüş eğitimi veya selam eğitimi veya diğer eğitimleri yaparken, biz onların etrafından koşuyorduk, onların etrafında sürünüyorduk. Ben 15 yada 16. gün ayrıldım.
"DOMUZ ETİ YİYE YİYE ACIMA DUYGUSU KALMADI"
* A.K.: Selçuk Sami 'Oğlum ayrılın, ne yapacaksınız, oğlum ayrılın gidin bakın fiyatlarda düşmüş her şey düşmüş siz ayrılın tazminatları ödersiniz, ne olacak dışarıda hayat var ayrılmazsanız Ben Amerika'dan geldim, domuz eti yiye bende acıma duygusu kalmadı, hepinizi buradan ...' gibi küfürler ediyordu. Kendisi geceleri artık 3-4 kişi kaldığımızda birimizi alıyordu götürüyordu, eğitim yaptırıyordu.