Son dakika haberine göre; Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek için Türkiye'ye geldi. Scholz, Ankara'ya indikten sonra resmi ziyaret kapsamında Anıtkabir'e gitti ve mozoleye çelenk bıraktı. Scholz, Anıtkabir Özel Defteri'ne, "Modern Türkiye'nin kurucusu büyük Avrupalı devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'e derin saygıyla. Bu gibi zor dönemlerde Türk ve Alman halkları arasındaki bağlılık özel bir değere sahip." notunu yazdı.
Scholz daha sonra ise Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne geçti. Scholz, Külliye'de askeri törenle karşılanırken, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeye geçti. Görüşmenin ardından heyetler arası görüşme de yapıldı.
Gelen son dakika haberine göre; Erdoğan ve Scholz arasındaki görüşme sona erdi. İki lider, ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"ANTALYA ZİRVESİ ÖNEMLİ BİR BAŞARI"
Sayın Şansölye ile yakın iş birliğimizi sürdürmekte kararlıyız. İkili lişkilerimiz, asker, ticari her yönde ele alma fırsatı bulduk. Rusya-Ukrayna konusunu da ağırlıklı olarak değerlendirme fırsatı bulduk.
Ukrayna ve Rusya bağlamındaki gelişmeler dikkat çekici. NATO müttefiki olarak aynı endişelere sahip olduğumuzu teyit ettik. Çözüme yönelik diplomatik çabaların hızlandırılması konusunda mutabık kaldık. Diyaloğun tesisi noktasında önemli ilerlemeler kaydedilmesine yardımcı olduk. Gayretlerimiz sonucunda, Ukrayna ve Rusya Dışişleri Bakanları Antalya'da bir araya geldi. Savaşın ortasında bu toplantı, diplomasi zaferi olarak görülebilir. Antalya zirvesi önemli bir başarı. Kalıcı ateşkesin sürmesi için çabalarımızı sürdüreceğiz.
"TİCARET HACİMİMİZİ 50 MİLYAR DOLARA TAŞIMAKTA KARARLIYIZ"
Dışişleri Bakanlarımız görüşmek suretiyle Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızı Türkiye'de gerçekleştireceğiz. Almanya Türkiye'nin ihcaratta ilk, ithalatta ikinci sıradaki ortağıdır. 2021'de 41 milyar doları aşan ikili ticaret hacmimiz var. Ticaret hacmimizi 50 milyar dolara taşımakta kararlıyız. İş birliğimizin, yenilenebilir enerji, yapay zeka ve dijitalleşme gibi yeni alanlarda yoğunlaşması bu hedefe ulaşmamızda yardımcı olacağına inanıyorum. Ekonomik ortaklığımızı daha da ileri taşıyacağız.
Kovid-19 salgını döneminde Özlem Türeci ve Uğur Şahin hem Türkiye,'nin hem de Almnaya'nın gururu oldular. 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla kendilerini bir kez daha tebrik ediyorum.
Bölgemizdeki son gelişmeler, Türkiye'nin birçok alanda anahtar role sahip olduğunu ispatlamamıştır. Türkiye-AB ilişkilerinin ilerletilmesinde Alman dostlarımızın yapıcı tutumlarının devam edeceğine inanıyorum.
"TÜRK ALMAN ÜNİVERSİTESİ'NDE İLAHİYAT FAKÜLTESİ KURULMALI"
İstanbul'daki Türk Alman Üniversitesi bizim için önemli ve ciddi sıçrama tahtasıdır. Bunu da sayın şansölye ile özellikle görüştük. Türk Alman Üniversitesi'nde ilahiyat fakültesi kurulması, Almanya ayağında da süratle adımın atılmasını kendilerine teklif ettim. Sözleşmenin altyapısında bu mevcut. Bu adımı da atmak suretiyle bir an önce Almanya ayağında da Türk Alman Üniversitesi'ni kurmamız, özellikle ilahiyat konusunda açığın giderilmesinde çok çok fayda sağlayacaktır.
Ben özel temsilciler noktasında da iki arkadaşımızı görevlendirdim. İbrahim Kalın Bey görevine devam edecek. Bir de milletvekilimiz Çağatay Bey de İbrahim Bey'le bu çalışmayı inşallah yürütecekler. Aynı şekilde sayın şansölye de görevlendireceği iki kişiyle bu adımları atmış olacağız."
EN KISA ZAMANDA ATEŞKESE ULAŞMAK İÇİN HEMFİKİRİZ
Almanya Başbakanı Scholz'un konuşmasından öne çıkanlar:
"Savaş yaşanan bir dönemde bir araya geliyoruz. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı devam ediyor. Yaşanan büyük acıların haberlerini alıyoruz. Haberleri izliyoruz. Orada hayatları parçalanan insanları görünce endişeleniyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı ve ben, saldırı konusundaki endişeler konusunda hemfikiriz. Siviller için güvenli koridorların sağlanması gerekir. Tehlikeli bölgelerden çıkalabilmeleri için.
İki ülkenin cumhurbaşkanları ile yaptığımız görüşmeler hakkında bilgi alışverişinde bulunduk. Bu görüşmelerin sürdürülmesi için elimizden geleni yapmalıyız. Sonuçların elde edilmesi ve silahların susması en önemlisi. Türkiye'de de iki ülkenin dışişleri bakanları arasında görüşmenin olması çok yararlı olmuştur. El birliğiyle kaçan insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. 1.7 milyon mülteci Polonya'ya geldi. Almanya'ya yüz binden fazla mülteci geldi. Bu sorumluluk hepimizde. Hepimiz destek olmalıyız.
Ukrayna'nın kendisini savunmasını istiyoruz. Bunu silah, maddi yardımla yapıyoruz. Montrö Anlaşması uyarınca, boğazların savaş gemilerine kapatılmasının, krizin büyümesine engel olduğunu düşünüyoruz. Bunun için teşekkür borçluyuz. En kısa zamanda ateşkese ulaşmak için hemfikiriz.
"BÖLGESEL KONULARDA İŞ BİRLİĞİMİZİ SÜRDÜRMELİYİZ"
Güvenliğimizi savunmak durumundayız. Hukuk Devleti ve insan hakları bu bağlamda önemli konular. Bölgesel konularda da iş birliğimizi geliştirmeliyiz. İsrail Cumhurbaşkanı ile görüşmelerinizi olumlu karşılıyorum. Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile de görüştünüz. Bu şekilde ilerlemeliyiz.
Gümrük Birliği konusunda da müzakerelerimiz sürecek. Göç ve mülteciler konusunda iş birliğimiz önemli. Ukrayna konusunda görüyoruz ki, bu konular bitmiyor. Şiddet yaşandığı sürece maalesef hala insanlar göç edecek güvenli yerler arayacaklar. Bu insanları korumak bizim sorumluluğumuz. İkili ilişkilerimiz iyi. Almanya'da çok sayıda Türkiye kökenli hemşehrilerimiz var. Onlar artık bizim toplumumuzun önemli bir unsurudur. Federal Meclis'te de çok sayıda Türk kökenli isim var. İkimizde Sayın Cumhurbaşkanı ile bu ilişkileri geliştirme konusunda mutabık kaldık.
Ekonomik işbirliği hakkında da görüştük. Yapılacak çok şey var. Sayın Cumhurbaşkanını da bazı konulara değindi somut olarak. Bazı görüşme formatları üzerinde karara vardık. Sadece Almanya Türkiye arasında değil aynı zamanda AB ile Türkiye arasında elbette enerji alanında işbirliği çok önemli. Almanya fosil enerji kaynaklarından vazgeçmeye başladı. 25 yıllık süre koydu. Elektriğimizi rüzgar enerjisiyle, yenilenebilir kaynaklardan sağlamak istiyoruz.
Özellikle hidrojen konusunda ithalat yapmak durumundayız. Gelecekte bazı ülkelerden ithalatımız olacak. Enerjinin farklı kaynaklardan sağlanması, çeşitli olması ve farklı kaynaklardan, ülkelerden sağlamamız gerekir Rusya'ya bağımlı olmamak için. Böylece kendi kararlarımızı bağımsız verebilmemiz gerekir.
"TÜRKİYE İLE AB ARASINDA ÜST DÜZEY DİYALOG FORMATLARINI DEVREYE SOKACAĞIZ"
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında enerji alanındaki işbirliği çok önemli. Türkiye ile AB arasında üst düzey diyalog formatlarını devreye sokacağız. Türkiye'yle ilişkilerimizdeki büyük potansiyeli daha iyi değerlendirmek istiyoruz. Benim hükümetim bunun sorumluluğunu üstlenmiş durumdadır.
SORU-CEVAP
Alman gazetecinin "Askeri işbirliğinden bahsettiniz, şansölye NATO partnerlerinin birlik olması gerektiğini söyledi. Siz Rusya'dan hala silah alacak mısınız? Bunun dışında batının yaptırımlarına katılacak mısınız?" sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:
"Basın mensubu arkadaşıma önce şunu söylemek isterim. Askeri derken NATO'daki iş birliği ne demektir? Aynı zamanda askeri dayanışmanın teşekkül ettiği kurumdur NATO. Burada ağır silahlardan tutunuz da, uçaklara varıncaya kadar her şeyi NATO'da kullanırsınız. Şu anda NATO'da Almanya ile iki ortağız. İki önemli NATO ülkesiyiz. Herhalde bunu aramızda değerlendirmek bu süreçte büyük önem arz etmektedir. İki NATO ülkesi olarak birlikte neler yapabiliriz, eksikliklerimizi nasıl giderebiliriz?
Rusya'dan aldığımız silahlar noktasında bunun cevabını merak ettiğinizi görüyorum. Bugüne kadar aldığımız silah veya silahlar var. Şu andaki şartlar içerisinde gelecek ne gösterir onu şu anda konuşmak herhalde erken olur. Şartlar ne getirir, ne götürür, görmemiz lazım. Biz sayın Zelenskiy'le, sayın Putin'le de dostluğumuzu aynen korumak durumundayız. Yaptırımlara gelince BM kuralları içerisinde ne gerekiyorsa onu yaptık ve NATO üyesi ülkelerinin yapmadıklarını biz Rusya'ya rağmen Ukrayna'ya yaptık. İnsani yardımlarımızı da aynı şekilde, şu anda 50'yi aşkın TIR'ı Ukrayna'ya gönderdik, göndermeye de devam ediyoruz."