GÖZÜ VAR GÖRMEZ, KULAĞI VAR DUYMAZ: Kılıçdaroğlu, ülkeye eser ve hizmet vermeye değil, kavga etmeye geldiğini açıkça söyledi. Uzunca bir süredir bu zatın söylediklerinin yarısı yalan, yarısı yanlış. Meclis'te çıkmış 'Erdoğan, Suriye meselesini BM'de hiç gündeme getirdi mi?' diye soruyor. Eline, diline dursun. Defaatle! Anlaşılan o ki bu zat hiçbir BM toplantısını takip etmemiş. Tabii bunların gözü var görmez, kulağı var duymaz, çünkü bunların kalpleri mühürlü. 'Tayyip Erdoğan bu meseleyi Avrupalılarla hiç konuşmadı' diyor. Avrupa ülkeleriyle bu konuda binlerce görüşme yaptığımızdan, müzakereler yürüttüğümüzden, bize verilip de tutulmayan sözleri yüzlerine vurduğumuzdan muhakkak haberi yok. Gerçi bu adamın neyden haberi var ki?
SİYASETİ DİZAYN ETME PROJESİNİN APARATI: Kimi mahkeme kararlarıyla, ilgili belgelerle, kimi tarafların açık beyanıyla yanlışlığı ispatlanmış iftiraları tekrarlayıp durmak dışında bu zat Allah aşkına ne bilir ki? Devlet yönetmek adına bildiği tek şey de hastanelerinde insanların rehin kaldığı, kasasını emekli maaşlarını ödeyemeyecek hale getirdiği SSK Genel Müdürlüğü'dür. Merdi kıpti misali sürekli örnek verdiği bürokratik kariyeri, ülkemizin en büyük utanç sayfalarından biridir. Bunca yıllık siyasetçiliği döneminde de kendisinin, ülkenin ve milletin herhangi bir meselesi hakkında dişe dokunur, sadra şifa olacak herhangi bir tespitine ve teklifine rastlamadık. Buna karşılık PKK'sından FETÖ'süne, DHKP-C'sine kadar pek çok terör örgütüyle ülkemizle ve bölgemizle ilgili alçakça niyetleri olan tüm uluslararası güçlerin maşalığını yaptığının şahidiyiz. Bu adamı nerede görürsünüz? Ankara'dan İstanbul'a teröristlerle kol kola, el ele yürüdüğünü görürsünüz ve yine oralarda çadır kurduğunu görürsünüz. Kılıçdaroğlu, Türk siyasetini dizayn etmeye yönelik sinsi bir projenin aparatı olarak geldiği CHP Genel Başkanlığı koltuğunu bugüne kadar da hep aynı amaçla kullandı. Kafasında inşa ettiği dünyada yaşamayı sürdüren bu profilin takdirini ben mil letime bırakıyorum.