Bakan Soylu, Bartın Valiliği'nde düzenlenen İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda Batı Karadeniz'de yaşanan sel felaketi sonrası yapılan hasar tespit çalışmaları hakkında bilgi verdi.
KAYIP 2 KİŞİYİ ARAMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Batı Karadeniz'deki sel ve taşkınlar sonucu 2 kişinin kayıp olduğunu, bu olaylardan birinin Düzce'de yaşandığını kaydeden Soylu, "Yaklaşık 250 arama kurtarma ekibi, toplam 330 personelle orada arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bugün uğradığım Kastamonu Küre'de ise 130 arama kurtarma olmak üzere 250 personelle bu çalışma devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda ailelerine bir haber verebilmeyi Cenab-ı Allah nasip eder" açıklamasında bulundu.
"AFETZEDELERE TOPLAMDA 56 MİLYON 863 BİN LİRA NAKİT GÖNDERİLDİ"
Soylu, sel nedeniyle 2 bin 786 kişinin tahliyesinin gerçekleştirildiğini, yıkık veya yıkılması gerekenler, ağır hasarlı olanların dışında, oturanların hemen hemen hepsinin yerlerine tekrar döndüğünü belirterek, "Gerek yıkık gerekse ağır hasarlı, acil olarak nitelendirdiğimiz konutlara elbette dönebilmek mümkün değil. Onlarla ilgili diğer safahatlar gerçekleşecektir" diye konuştu.
Bakan Soylu, afetzedelere toplamda 56 milyon 863 bin lira nakit gönderildiğine vurgu yapan Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Karayollarında 128 kilometrelik yol tamamen hasar gördü. İl Özel İdaresi uhdesinde olan 566 kilometrelik yol bu Batı Karadeniz afetinde hasarlanmış. Yaklaşık 80 köprü, 391 menfez var. Şu ana kadar bin 80 konut, 516 iş yeri ve 35 araçta zarar tespiti oluştu ama hala hasar ve zarar tespitlerimiz devam etmektedir. Çünkü tarım hasarları da var. Tarım hasarlarının ortalama yüzde 65-70 civarında bölümünü tespit edebildik. Bu selin şu ana kadar yaptığımız hesaplamalar çerçevesindeki maliyeti 4,2 milyar. Yine önemli maliyetle karşılaştığımızı burada ifade etmek isterim. İlgili kurum ve kuruluşlarımızın kendi bütçelerinde oluşturduğu çalışmalar bunun dışında. Onun için toplam hasar 4,2 milyar liralık, bunun biraz daha artabileceğini değerlendirebiliyoruz."
AFETTE BÜTÜN KAMU ARAÇLARININ SAHİBİ AFAD
Soylu, daha önce alınan tedbir ve yapılan yatırımların daha büyük afetlerin önüne geçildiğine dikkat çekerek yaşanan tartışmalara da değindi.
Bakan Soylu, afette bütün kamu araçlarının sahibinin AFAD olduğuna vurgu yaptı ve şunları söyledi: "AFAD, afette bütün kamu araçlarının sahibidir. Altını çizerek söylüyorum. Bu araçların hiçbirisini ferdi olarak cebimizden ödeyerek almıyoruz. Bazı belediyeler, 'Ben aracımı gönderdim' diyor ya yüzlerce belediye var, aracını gönderiyor, sesini çıkarmıyor. Bunu bir insanlık, komşuluk ve kamu yararı olarak değerlendiriyor ve bu bir kamu yararıdır. Bu araçlar bizim şahsi mallarımız değildir, bu araçlar milletin malıdır."
Soylu, "İstediği özel teşebbüslerin araçlarını alabilme kabiliyetine kanunen hakkı söz konusudur. Milletin vergileriyle alınmış bu araçlarla ilgili yok 'Bartın'a geldi, bekletildi' gibi çalışanların da moralini, bütünlüğünü bozabilecek bir değerlendirmeyi sadece ve sadece küçük işlerle meşgul olmak olarak görürüz, bu doğru değildir. Arkadaşlarımız burada yoğun çalışma ortaya koydu. Elbette görevimizi yapacağız ve yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin neresinden gelirse gelsin, hangi kurumdan gelirse gelsin, herkesin başımızın üzerinde yeri var, herkesi sevk etmekle görevliyiz. Eksik yapmışsak eksik yapmışızdır. Bu eksikliğin maliyetini de üzerimize almaya elbette ki kabulüz. Onun için bu konularda özellikle afet zamanlarında birtakım değerlendirmeler yapmanın çok makul olmadığının altını bir kez daha çizmek istiyorum. Allah, bu tip afetlerle karşı karşıya bırakmasın" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin afet bölgesi olduğunu kimsenin unutmaması gerektiğini kaydeden Bakan Soylu, afetle topyekun mücadelenin önemine vurgu yaparak, "Afetler bütün dünya için literatürde yenilenme işinde önemli bir adımdır. Yani her afet kendine ait yeni tedbir almayı getirir. Tedbir almayı zorunlu hale getirir. Onun için burada bu afetlerin bize, her afetin bize sağladığı daha önce aldığımız tedbirlere ek tedbirler alınması hususu da ayrı bahistir ve biz bunların her birini de teker teker değerlendiriyoruz" açıklamalarında bulundu.
