AK Parti'nin vesayet odaklarına sırtını yaslamadığını anlatan Yanık, tam tersine onlarla mücadele etmek üzere gelen bir siyasi hareket olduklarına değindi.
Yanık, yaptıkları hizmetleri vatandaşlara anlatmaya devam edeceklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bizim çalışmaktan, üretmekten, milleti ikna etmekten, millete yaptığımızı anlatmaktan başka bir şansımız yok. Bizim bugüne kadar sonuç almamızın tek sebebi çalışmak, emek vermekti, gayret göstermekti. Bundan sonra da o olacak. Bizim siyasetteki varlık sebebimiz bu milletin gerçek iradesinin bu milleti yöneten iradeye dönüşmesidir. Siyaseti bunun için icra ediyoruz. Bakın ramazan ayındayız. Bu millet sandıkta eğer kendi iradesini, kendisi bir yönetime dönüştürmeseydi hala ezanları 'Tanrı uludur' diye duyuyor olacaktır. Bugün 'Allahuekber' nidası eğer yükseliyorsa camilerden, minarelerden bu, siyasetin sayesinde olmuştur. Bu milletin kendi iradesini sandıkla ortaya koyma becerisinin sonucunda olmuştur. Dolayısıyla siyaset bizim için bu anlamda milletin kendi karakterini, gerçek karakterini, özünü, maneviyatını ortaya koyma, bunu bir yönetim biçimine dönüştürme aracıdır."
"İNSAN, HER TÜRLÜ HİZMETE, DESTEĞE LAYIKTIR KABUL EDİYORUZ"
İnsanı yaratılmışların en şereflisi olarak kabul ettiklerini vurgulayan Yanık, "O yüzden insan, her türlü hizmete, desteğe layıktır kabul ediyoruz. Buna yönelik olarak da hizmetlerimizi olabildiği kadar çeşitlendirerek, olabildiği kadar çoğaltarak yolumuza devam ediyoruz. İşte bu hizmetleri çoğaltırken bir taraftan da bu milletin kendi öz maneviyatının, aklının, fikrinin, değerlerinin, bu milleti yönetebilmesi için de siyasetin varlığını önemsiyoruz. Vesayet odaklarının, siyasetin üzerine bir gölge olarak düşmesini engellemek için de bugüne kadar 20 senedir AK Parti'nin bir taraftan vatandaşa hizmet üretirken bir taraftan da bu vesayet odaklarıyla mücadelesi devam etti. Cumhur İttifakı ülkenin geleceğini kurmak için idealleri ortaklaştırma hareketinin adıdır. Cumhur İttifakı bu ülkenin geleceğini beraber kurmak, bu ülkenin geleceğini tehditlerden arındırmak için uğraşanların ortaklığıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"DÜŞMANIMIN DÜŞMANI DOSTUMDUR ANLAYIŞINA GELMİŞ BİR TAKIM MUARIZLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Kayseri'nin bu ortaklıkta güzide bir örnek olduğunu belirten Yanık, şunları kaydetti:
"Karşı karşıya kaldığımız dünya konjonktürüne baktığımızda birbirinden farklı, birbirinden çeşitli ve bir noktada düşmanımın düşmanı dostumdur anlayışına gelmiş bir takım muarızlarla karşı karşıyayız. Ülkenin bölünme tehdidinden ülkenin adeta yeniden bir vesayetin altına alınması, ülkenin kaynaklarının sömürülmesinden bir grup küçük mutlu azınlığın yeniden üretilmesine kadar 'eski Türkiye' dediğimiz o yapının içinden uzaklaşmak ve yok etmek için uğraştığımız ne varsa yeniden getirmeye, yeniden milletin önüne koymaya ant içmiş bir muhalefet var karşımızda. Bununla mücadele edeceğiz arkadaşlar. Bununla bu milletin geleceğini tekrar bizi 2000'lere, 90'lara ve 80'lere götürmeyi yeni bir siyasetmiş gibi vaat edenlere bırakamayız. Bu milletin geleceğini bu milletle beraber yine aydınlık bir biçimde, 21-22. yüzyıla, önümüzdeki zamana, geleceğe dönük olarak planlayacak, üretecek ve yürüteceğiz. Bunu biz yapacağız. Bunu bu milletin evlatları olarak yapacağız. Bu milletin bağrından kopmuş orada kendisine yer bulmuş insanlar olarak yapacağız. Milletle arasındaki mesafeyi hiç açmamış insanlar olarak, milletle göz temasını hiç bırakmamış insanlar olarak yapacağız. Milletle mesafesiz göz hizası olanlar, yukarıdan bakmayanlar olarak yapacağız."
