Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Temmuz itibariyle askıya alınan tahıl koridorunun kapsamı genişletilerek tekrar uygulanması için temaslarının devam ettiğini belirterek, "Şüphesiz bu sorunun daha fazla çıkmaza girmeden çözümü, Batılı ülkelerin sözlerini yerine getirmelerine bağlıdır" dedi.
14. Büyükelçiler Konferansı'nda hitap eden Başkan Erdoğan şunları söyledi:
KİMSEYLE ÇÖZÜLEMEYECEK MESELEMİZ YOK: Biz kimse ile kavga peşinde değiliz. Bilakis dostlarımızın sayısını daha da artırma derdindeyiz. Bizim kimse ile özellikle komşularımızla çözülemeyecek hiçbir meselemiz yoktur. Herkesle görüşmeye konuşmaya karşılıklı adımlarla ortak bir noktada buluşmaya varız ve hazırız.
POZİTİF GÜNDEMİ SÜRDÜRMEKTE KARARLIYIZ: Son dönemde bölge ülkeleri Avrupa Birliği ve NATO müttefiklerimiz ile oluşturduğumuz pozitif gündemi sürdürmekte kararlıyız. Eylül ayında iştirak edeceğimiz G-20 liderler Zirvesi ve Birleşmiş Milletler genel kurulunda bu yöndeki çabalarımızı yoğunlaştıracağız. Türk ve İslam dünyası ile bağlarımızı daha da güçlendireceğiz.
TEMASLARIMIZ DEVAM EDİYOR: Ukrayna savaşındaki tutumumuz tüm dünyanın takdirini toplamıştır. Türkiye ilk günden itibaren takındığı dengeli ve hakkaniyetli tavır ile bu krizin çözümünde anahtar ülke rolünü üstlenmiştır. Bu süreçte ne muhalefetin "Türkiye dışlanacak, Türkiye yalnız kalacak" eleştirilerine kulak astık; ne de birilerinin savaş vagonlarına gözü kapalı bir şekilde atladık. Savaşan tarafları ilk kez aynı masa etrafında bir araya getirdiğimiz İstanbul sürecinin yanı sıra esir takasları ve Karadeniz girişimini çatışmalara çözüm bulmaya çaba harcadık. Gayretlerimiz neticesinde iki kez uzatılan Karadeniz girişimi yüzbinlerce insanın hayatına mal olabilecek bir gıda krizinin önüne geçmiştir. 17 Temmuz itibari ile askıya alınan girişimin kapsamı genişletilerek tekrar uygulanması için temaslarımız devam ediyor.
BATI'NIN SÖZLERİNİ YERİNE GETİRMESİNE BAĞLI: Sayın Putin ile yaptığımız telefon görüşmesinde Rusya'nın talep ve beklentilerini ilk elden tekrar öğrenme fırsatı bulduk. Bilhassa Afrikalı kardeşlerimizin tahıl ürünlerine erişimi noktasında bizim gibi Sayın Putin de hassasiyet gösteriyor. Bu konuda ortak bir paydada buluşabileceğimize inanıyorum. Şüphesiz bu sorunun daha fazla çıkmaza girmeden çözümü batılı ülkelerin sözlerini yerine getirmelerine bağlıdır. Geride bıraktığımız dönemde ahde vefa ilkesi maalesef gözetilmedi. Karadeniz girişimi ile oluşan olumlu atmosferi önce ateşkes ardından kalıcı barışa tahvil edecek diplomatik adımlar atılmadı. Bunlar yapılmadığı gibi halen ateşe körükle gidiliyor. Türkiye olarak bizim buradaki duruşumuz bellidir. Biz daha fazla savaş daha fazla kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz. Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni titizlikle uygulayarak şimdiye kadar böyle bir trajedinin yaşanmasına müsaade etmedik. Bundan sonra da gerilimi düşürmek her iki tarafında bu girdaptan çıkışını temin için samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz.
BU MÜCADELENİN SANCAKTARI TÜRKİYE: Son haftalarda kimi Avrupa devletlerinde artık tahammül edilemez boyutlara varan İslam düşmanlığı ile mücadele için de daha fazla çaba harcamamız gerekiyor. Kuran'ı Kerim'e yönelik saldırıları engellemek ve bu nefret suçlarını faillerine hak ettiği cezayı almasını sağlamak Türk ve Müslüman olarak hepimizin asli görevidir. Nitekim bu barbarlık karşısında en güçlü ve etkili tepki veren ülkelerden biri olduk. Ayrıca üyesi olduğumuz tüm uluslararası kuruluşları bu konuda harekete geçirmek için gayret gösteriyoruz. İnşallah bu girişimlerimiz neticesinde makul çoğunluğun iradesi, insanlık düşmanı bir avuç sapkın güruhun provokasyonlarına galip gelecektir. Türkiye bu mücadelenin sancaktarlığını yapma sorumluluğunu asırlardır olduğu gibi bugün de hakkıyla ifa edecektir.
GÜÇLÜ OLMAK TERCİH DEĞİL MECBURİYET: Üç kıtanın kalbinde yer alan Türkiye hadiseleri tribünden seyredemez. Sahada ve masada güçlü olmak bizim için tercih değil mecburiyettir. Bunun yolu da yapıcı aktif ve dengeli bir dış politikadan geçiyor. Türkiye ekseninde bir okuma ile usta bir satranç oyuncusu titizliğiyle bölgemizdeki ve ötesindeki gelişmelere müdahil oluyoruz. Diplomasinin tüm imkanlarını sert ve yumuşak güç unsurlarının tamamını kullanarak, Türkiye'nin menfaatlerini koruma derdindeyiz. Bakanlığımızın insan kaynağının giderilmesi ve fiziki şartlarının geliştirilmesi için çabalarımız sürüyor. Bakanlığımızı Türkiye Yüzyılı'nı başarıyla yürütecek kapasiteye muhakkak kavuşturacağız. Türkiye son yıllarda uluslarası ilişkilere damgasını vuran, katkısı beklenen, oyun kurucu bir ülke haline gelmiştir.
HEVESLERİNİ KURSAKLARINDA BIRAKTIK
Suriye'nin kuzeyine yönelik harekatlarımız güney illerimizin güvenliğini teminat alma yanında terör devleti kurma heveslerinde kursaklarına bırakmıştır. Irak makamları ile eşgüdüm içinde yürüttüğümüz operasyonlarımızda bölücü terör örgütüne tarihinin en ağır darbelerini indiriyoruz. Kuzey Irak'ta teröristler tarafından alçakça şehit edilen diplomatımız Osman Köse'nin kanını yerde bırakmadık. Irak ile birlikte Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden terör belasını ortadan kaldırana dek bu operasyonlarımız sürecektir. Irak ve Suriye istikrara kavuştukça sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de hızlanacaktır. Millet olarak bu meselede insanlık tarihine altın harflerle yazılacak büyük bir fedakarlık örneği sergiledik. Tıpkı ecdadımız gibi savaştan ve zulümden kaçarak ülkemize sığınan mazlumlara kucak açtık. İnşasına başladığımız konut projeleri daha fazla sığınmacının evlerine dönmelerini teşvik edecek.
DİYALOG VE DİPLOMASİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin dış politikada izlediği yol haritası ve komşuları ile ilişkiler konusunda da önemli mesajlar verdi: Hedefimiz ülkemizin etrafında barış, istikrar ve refah kuşağı tesis etmek. Diyalog ve diplomasi bizi bu hedefe taşıyan en önemli iki aracımız olacak.
MÜSLÜMAN ALİMLER HEYETİ'YLE GÖRÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müslüman Alimler Heyeti'ni kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabulde, Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin el-Karadaği ile beraberindeki heyet ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de yer aldı.