Gökyüzünün her köşesini konuşalım ancak bazı yıllar var ki onları şu sıralar hiç atlamadan konuşmak gerek. Bu günlerdeki gökyüzü hareketlerinin hedef aldığı yıllar; 1988- 1995 yılları arasında doğanlar yani gökyüzündeki gezegenlerin haritalarında da birebir aynısı olanlar... Bu belirttiğim yedi yıl arasında doğanların kendi Natal haritalarına dair bilmedikleri bir şey var. O da; şu günlerde dilimden düşürmediğim devrim gezegeni Uranüs'ün onların doğduğu tarihte Oğlak burcunda olması.
Burcu ne olursa olsun, 1988- 1995 yılları arasında doğanlar; aştan, ilişkilerden, gelecek kaygısından kafalarını kaldıramıyorlar. Her ne kadar kafaya takmıyorum deseler de bir o kadar da takıyorlar. Hal böyle olunca 2019 yılının gökyüzü konumuna göre Satürn ve Plüton- Oğlak iktidarı, onların devrim gezegenine yani Uranüs'üne deyim yerindeyse her gün omuz atıyor. Ruhları gökyüzü tarafından adeta ablukaya alınmış bu yıllar, bu kadar dürtüklenmeye, sarsılmaya gündelik hayatlarında tepki verseler de, gökyüzündeki bu hareketliliğin hayatlarında devrim yapacağından şüpheniz olmasın. 1988-1995 yılları arasında doğmuş kişilerin sadece Satürn ve devrim gezegenleri mi Oğlak? Hayır, 1988 yılının ikinci yarısından 1990 yılının sonuna kadar Satürn'ü Oğlak olanlar da var. Bu anlamda gökyüzü, onların çok daha önemli bir döngüden geçtiğini ima ediyor.
Burçların yanında yıllar neden önemlidir?
Çünkü burçlar günlük hayatımızı, gündelik hayatta vereceğimiz tepkileri, toplumdaki duruşumuzu ve tavrımızı anlatırken, dünyaya uzak gezegenler ise kaderimizi, fıtratımızı, neden vazgeçemeyeceğimizi ya da bile bile nelerle sınanacağımızı anlatır.
2019 yılının dünyaya en uzak gezegenleri en çok Oğlak burcunda hareket ettiği için gökyüzü, 1988-1995 yılları arasında doğanları abluka altına aldığını göz önünde bulundurursak bu yıllar arasında doğanların kendilerini baskı altında hissettiklerini düşünebilirler
ASTROGÜNDEM
Venüs-Plüton 90'lığı, bugünlerde kaderini tayin edecek ülkeleri işaret ediyor. Yer altı kaynaklarına sahip ülke liderlerinin sınavı petrol olacak. ABD'nin siyasi adımları bugünden itibaren öngörülemez bir duruma gelirken, özellikle karşısına aldığı ülkelere yenileri eklenebilir.