Son dönemde 'Muhteşem Yüzyıl'da canlandırdığı 'Malkaçoğlu' karakteriyle dikkat çeken Burak Özçivit; Vogue dergisinden Ebru Çapa'ya konuştu. Özçivit; ailesiyle ilişkisini, iş hayatını ve hayallerini şöyle anlattı:
24 Aralık 1984'te doğdum. Annem evhanımı, babam serbest meslek erbabı. Bir de benden beş yaş küçük Burçin isminde bir kızkardeşim var. Ailecek birbirimize çok düşkünüz.
BATMAN OLMAK İSTİYORDUM!
Ben Kadıköy'de büyüdüm. Annem çağırana kadar sokakta top oynardım. Büyüyünce ne olmak istediğim sorulduğunda, Batman olmak istediğini söylerdim.
Üniversiteye hazırlık safhasında annem; Güzel Sanatlar Fakültesi'ne başvurmamı istedi. 3-4 günlük bir hazırlıkla Marmara Güzel Sanatlar'ın Fotoğrafçılık Bölümü'nü kazandım.
Üniversitenin ikinci senesinde, bu kez babamın teşvikiyle, Best Model of Turkey yarışmasına katılıp birinci oldum. Türkiye'yi temsil ettiğim Best Model of The World'de de ikincilik kazandım.
Babam bir defile sırasında "Benim oğlum da böyle olsa keşke" diye çok istemiş herhalde. Yarışmayı kazandığımda da ben çok şaşırdım, o hiç şaşırmadı.
BU İŞİ BANA KARTAL TİBET ÖĞRETTİ
Hâlâ ailemle birlikte yaşıyorum. Yine karşı tarafta kendime ait bir evim var ama genelde onların yanına gidiyorum. Ailemle yaşamayı kolay kolay bırakamam, çok fazla aileciyim ben. Annemi görmeden yapamam.
Modellik yaptığım dönemde 'Eksi 18' adlı dizi için gelen teklifi, bir deneyeyim bari diyerek kabul ettim. Ardından 'Musallat' isimli filmde rol aldım. İkinci dizim 'Zoraki Koca'ydı ve oyunculuk denen işi öğrenmem açısından çok önemliydi.
Ardından 'Baba Ocağı'nda ve 'Küçük Sırlar'da oynadım. 'Muhteşem Yüzyıl'da canlandırdığım 'Malkoçoğlu' karakteri ise oyunculuk kariyerimde mihenk taşı oldu.
Kartal Hoca (Tibet) benim kafamı açtı. Bu işin mankenlikten farklı olduğunu bana o öğretti.
İleride bir sinema filminde oynamayı çok istiyorum. Filminde rol almayı istediğim de çok yönetmen var ama isim vermek doğru olmaz.
TRAFİKTEN NEFRET ETTİM!
Benim kadar araba seven var mıdır acaba? Yani ben çok hastaydım arabalara ama bıktım biliyor musunuz? İstanbul trafiği yüzünden bıktım. Günümün beş saati yolda geçiyor. O trafiği çektiğim için de, şu anda arabaya binmek istemiyorum resmen. Arabayı seviyorum da; durduğu yerde seviyorum! Bakayım, tamam yani, binip nereye gideceksin? Gidemiyorsun. Motor kullanıyorum bu aralar.
BIYIKTAN ÖNCEKİ HALİMİ ARTIK HATIRLAMIYORUM
Bu yıl yaz tatili yapacağım için çok mutluyum, çünkü çok uzun zamandır tatil yapmıyorum. Şöyle düşünün; 100 bölümdür hiç ara vermeden çekiliyor bu dizi. Böyle bir şey yok. Mesela; özel bir durum denk gelir, ne bileyim; maç olur, bir şey olur, çakışır da dizi yayınlanmaz ya o hafta... Bu dizinin tarihinde 100 bölüm boyunca öyle bir şey olmadı. Bizim hayatımız gerçekten set. Onun dışında ne yapıyorsun derseniz, doğru düzgün kendime bile vakit ayıramıyorum.
BIYIĞIMI TAMAMEN KESMEM
Bu sezonun sonunda 'Muhteşem Yüzyıl'dan ayrılıyorum, önümüzdeki sezon kadroda yer almayacağım.
Benim bıyığım öyle hemen çıkıp bu kıvama gelmiyor; tamamen kesmem herhalde. Hem insan her şeye adapte olan bir varlık. En başta, ne yapacağım bu bıyıkla diyordum, şimdi bıyıksız suratımı hatırlamakta zorlanıyorum.