'Elli ton'lu serinin son filmi 'Özgürlüğün Elli Tonu'nu izledikten sonra aklımı kurcalayanlar neler oldu? İşte listem...
Kadınlar için Hermes çanta gerçekten bir statü sembolü mü? Filmde de görüyoruz ki, evet... İstanbul sosyetesinin de renk renk aldığı bu çantaya sahip olmak için haftalarca/aylarca sıra bekleniyor, karşılığında binlerce dolar ödeniyor. İkinci eli bile kara borsa olan bu çantaya filmde 'Mr.
Grey'in evlenme teklifine 'Evet' diyen 'Bayan Grey' yani 'Anastasia' hemen sahip oluyor.
Unutmadan; bu çantanın sahtesine bile para saçanlar var. Yani etrafta gördüğünüz her Hermes çanta gerçek değil canlarım. Hemen hatırlatayım; fiyatları 30 bin-600 bin TL arasında değişen bu çantaların tutkunları arasında Kardashianlar ve Victoria Beckham var.
'Bayan Grey'in filmde gözüme çarpan bir diğer aksesuvarı ise Cartier bilekliğiydi. Fiyatları 25 bin liradan başlayan bu aşk bileklikleri de, zengin kocayı kapan kadınlarımızın koluna taktığı ilk aksesuvarlardan biri.
Filmde bu lüks aksesuvarlardan bol bol görüyoruz. Lüks otomobilleri, evde çalışan hizmetlileri ve yakın korumaları hiç saymıyorum...
Erkek tarafının en büyük takıntısı olan soyadı mevzusu da filmde işlenen konulardan biriydi. 'Bayan Grey'in çalıştığı yerde eski soyadını kullanması, kocası 'Christian'ı çileden çıkarıyor ve bu sebeple kıskançlık krizine girip ofisi basıyor.
Bu da bizim topraklarımızdaki yeni nesil çiftlerin sorunlarından biri değil mi?
Son olarak dikkatimi çekense; erkeklerin evlendikten sonra bir süre çocuk sahibi olmak istememesi konusu...
Çoğu, evliliği flört dönemindeki gibi baş başa, eğlenceli bir şekilde yaşamak istiyor. Baba olma fikrine çabuk ısınamıyorlar.
Filmde de 'Christian', cicim aylarının süresini uzun tutup gününü gün etmek isterken, 'Anastasia' hızlıca çocuk sahibi olmak istiyor. Kızlar siz siz olun; çocuk konusunda eşinizi sıkboğaz etmeyin.
Kocanızla sosyalleşip hayatın tadını çıkarmaya devam edin.
