Doğa ananın kusursuz bir işleyişi vardır. O, öyle kusursuzdur ki kendini yenilemek için gerektiğinde yine kendini yakıp yıkar. Doğada her şey, neden sonuç ilişkisiyle sonsuza dek sürüp gidecektir. Bu akış bütün bir yaşamı kapsar. Bunu anlayabilmemiz için çok derin düşünmemize gerek yok belki de. Fazla uzağa gitmeden; içinde yaşadığınız zamanı izlemek yeterli. Şimdi ise cemrelerin sırasıyla düşüp; baharı nasıl da uyandırdığını hatırlayalım.
Cemre önce havaya, ardından birer hafta arayla suya ve toprağa düşerek, uyuyan baharı uyandırmaya başlıyor usulca. Bu sıra ise mükemmel bir kusursuzlukta ilerliyor.
BU BAHAR BAŞKA BAHAR
Doğanın uyanışı, insanların artık evinden çıkmaya başlaması, sokakların açılması ve uzun zamandır görüşemeyenlerin kavuşması ile bu bahar bambaşka bir döngüye şahit edecek bizleri.
Birbirinden ayrılmayan üç yapraklı cemre... İlk cemre 19-20 Şubat arasında düştü ve havalar yavaş yavaş ısınmaya başladı. Tıpkı yüreklerimiz gibi. İlk cemre nefestir. Nefes olmadan hayatın kendisi de olmaz. Kimileri için hayat tek başına ayakta kalabilmekken, kimileri için son model bir arabaya sahip olmaktır. Bazıları ise bir ömür, kalbindeki ve ayaklarındaki zincirden kurtulabilmek için mücadele eder. Tek dertleri kurtulmak ve yaşamaktır…
Havadan sonra, 26-27 Şubat tarihinde suya düşen ikinci cemre içimizdeki sevginin temsili gibidir. Tıpkı hava gibi öylesine yaşamsaldır ki; su olmadan yaşayamayacağımız gibi sevgi olmadan da yaşayamadığımızı sembolize eder. Her kalbin içinde sevginin olduğunu baharın ilk esintileriyle beraber hissettirir. Her şeye ama her şeye sevgi duyabiliriz. Ancak unutmamanız gereken; sevgiyle kötülüğü karıştırmamaktır. Sevmenin ardına sığınıp kötüleşmemektir. Taze bahar havası tüm köşeleri doldururken, su gibi berrak, hayat dolu sevmek gerekir birbirimizi. Sevmeyi hatırlayın. Hatırlayın ve dokunun. Suyun geçmediği kalplere su olun.
En son cemre ise 5-6 Mart tarihlerinde toprağa düştüğünde, yerden göğe kadar ısınır yeryüzü. Baharın dalları yavaş yavaş çiçeklenir. İçimizde tarifi zor bir huzurla cıvıl cıvıl olur her yer. Toprak ana nimetlerini sunmaya hazırlanır artık. Toprak, birlikteliktir, bütünleyicidir ve birbirimizi anlamamızı sağlar. Ne de olsa aynı topraklarda büyümedik mi? diyerek birbirimize sarıldığımız, bizleri bir arada tutan bağdır.
YAŞAMIN TA KENDİSİ
Baharın gelişini müjdeleyen bu üç cemre aslında yaşamın ta kendisidir.
Hava, su ve toprağın ahengiyle ortaya çıkar cemre. Doğaya düşen cemreler gibi yüreğinize de bir cemre düşsün bu sene. Hayata hazırlanın. Kendinize hazırlanın. Yaşamın müjdeleyicisi kendiniz olun.
Doğa ana nasıl ki kendini yeniliyorsa, siz de yaşamınıza yenilik katın. Özgürlüğü, sevgiyi ve birlikte el ele yürümeyi unutmayın.
ASTRO GÜNDEM
Satürn hâlâ Uranüs'ün markajında! Siber saldırı haberleri gözle görülür hale gelebilir. 21 Mart 2006'da ekinoks döngüsünde kurulan Twitter, arka arkaya bir çok sınav verebilir.
