Moda haftası demek; bir grup moda avcısıyla coşmak demek, tüm gün tabana kuvvet yürümek demek, sürekli oradan oraya savrulmak demek... Ben de Milano Moda Haftası'nı takip etmek üzere bu şaşaalı kentin yolunu tuttum. Milano'ya adım atar atmaz, içimdeki moda tutkunu, süslü kişiyi keşfettim. Gerçekten ben de kendime inanamıyorum!
2017 ilkbahar/yaz trendlerine bir bakalım, ne var ne yok dedik, defilelerde yerimizi aldık. Ne de olsa moda dünyası, birçok farklı sektöre ilham veriyor, değil mi?
İlk olarak Fendi'nin 2017 ilkbahar/yaz koleksiyonunu tanıttığı defileyi izledim. Defileye, Gigi-Bella Hadid kardeşler damga vurdu. Onlar podyuma çıktığında akıllı telefonlar şahlanıyor, Snapchat ve Instagram'da peşi sıra paylaşımlar yapılıyordu. Gigi ve Bella'nın enerjisi bir başka; onlar podyumda Irina Shayk veya Naomi Campbell gibi süper model enerjisi yaymıyorlar. Aksine, onlar podyumda yürürken Los Angeles'ın şımarık, popüler ve zengin kızlarının gardırobundan parçalar izliyor gibi oluyorum. Bence bunun sebebi şu: Gigi ve Bella, Amerikalı milyarder şehir planlamacısı Mohamed Hadid'in kızları ve onlar defilelerine çıktıkları markaların içinde doğmuşlar zaten. Defilede; 'Aman bu parçalar bende de var cicim!' havası atıyor gibiydiler. Bizim defilelere, sosyetik genç kızların çıktığını düşünsenize, öyle bir his işte.
ÖVGÜDEN HOŞLANMAZ
Prada ve Fendi defilelerinde, moda ve medya dünyasının ünlü ismi Anna Wintour ile sırt sırtaydım. Kulisten çıkıp korumaları eşliğinde kimseyle göz teması kurmadan yerine geçiyor ve şov başlıyor. O bir otorite; bekletilmekten, yersiz sohbetten, gelip geçenin övgü dolu sözlerinden hiç mi hiç hoşlanmıyor. İzledim ve gördüm; onun hakkında anlatılanların hepsi doğru. 'Defile ne zaman başlayacak?' sorusuna, 'Anna sandalyesine oturduğu zaman' yanıtını verebiliriz. Wintour'un yüzündeki gençliğe de şaştım kaldım! 1988'den beri moda dünyasında çalışan 67 yaşındaki bir kadın, nasıl olur da hiç yaşlanmaz? Sanki dondurucuda yaşıyor! Wintour'a 'Doktorun kim? Yüzüne neler yaptırdın?' diye sormak isterdim. Unutmadan; Anna Wintour, kendisiyle özdeşleşen güneş gözlüklerinden de kurtulmuş, yüzündeki gençliği sergilemek ister gibiydi.
Dünyanın en çok kazanan moda blogger'ı Chiara Ferragni, Gigi ve Bella Hadid podyumda yürürken ön sırada oturuyordu. Onlara attığı bakışları görmeliydiniz. Gigi ve Bella'ya birer tokat atsa şaşırmazdım! 19 ve 20 yaşındaki Hadidler, moda haftasında rüzgar gibi eserken, 30'luk Chiara kız kıskançlığı yaşamış olabilir. Bize de böyle olmuyor mu; arkamızdan gelen gençlerin, erken yaşta başarı yakalamasına içten içe gıcık oluyoruz. Chiara'nınki de o hesap işte.
Prada ve Fendi defilelerinin ardından, akşam saatlerinde lüks spor ayakkabı kavramını icat eden Hogan'ın 30'uncu yıl partisine gidiyoruz. Burada ön sırada oturma derdi yok, defile başlama saati yok, podyumda yürüyen modeller ve 15 dakikaya sıkıştırılmış şov da yok. Mekana girdiğimizde bizi markanın yaratıcısı Andrea Della Valle karşılıyor, yanında da markanın Türkiye temsilcisi Erdal Ayaydın var. Etraftaki dev localarda oturan ve sizinle birlikte dans edip eğlenen, sneaker rahatlığını yaşayarak anlatan modeller, bilardo oynayan cool çocuklar...
Onlarla sohbet ederken, bir yandan da koleksiyondan parçaları inceleyebiliyorsunuz. Markanın DNA'sındaki kurallara baş kaldıran tavrı çok sevdim. Gece kulübüne ya da ofise spor ayakkabıyla gidilmez kuralını çoktan yıkmışlar ve sneaker'ı spor giyimden çıkarıp şıklığın bir parçası haline getirmişler. Kuralların içinde bocalayanlar, artık rahatlayabilirsiniz.
