Sunuculukla üne kavuşan ve 25 yıldır ekranın vazgeçilmez yüzlerinden olan Seray Sever, aslında Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu ve TÜBİTAK'ta derece yapmış bir matematik dehası. Güzel yıldızı, Tarabya'daki MM Bahçecik Kuaför'de Okan Seyhan'a saçlarını yaptırırken yakaladım. Başladık, son günlerdeki dolar tartışmasıyla ilgili sohbet etmeye... Türkiye'de dövizle alışverişin yasaklanması gerektiğini söyleyen Sever, ekrandan uzak olduğu dönemde astrolojiye yöneldiğini de anlattı. İşte Sever'le sohbetimiz...
Bir ekonomist gözüyle bakarsanız doların gidişatı ne olacak?
Herkes dolar bozduruyor ama doların değeri düşmüyor. Biz de dolarları elimizden çıkardık. Hükümetimizden bir isteğim var: Türkiye'de yabancı parayla alışverişi yasaklasınlar ya da kurları sabitlesinler. Türk parası kazanıyoruz ama dövizle alışveriş yapıyoruz. Bunun önüne geçilmesi için yasa çıkarmalılar. Türkiye'de bomba patlatmaların yanında bir de ekonomik bir darbe yapılmaya çalışılıyor. Cumhurbaşkanımızı destekliyorum, "Dimdik durun" diyor. Türkiye'de dolarla ev satıldığı zaman çok üzülüyorum. Temizlikçi kadın bile "Aylık 600 dolar" diyor. Dişçide bile kendi paranla ödeme yapamıyorsun.
Uzun zamandır ortalıklarda yoksunuz. Neler yaptınız?
Bu iki-üç sene içinde astrolog oldum. Aslında 13 yaşından beri ilgiliydim astrolojiyle. Göklerin Bilgeliği Okulu'nda master class'tayım ve Hakan Kırkoğlu'ndan eğitimler aldım. Artık diplomalarım var. Doğum haritası; parmak izi gibidir ve kişiye özeldir. Diğer yandan da Sevilay Eriçdem'den Uranyen Astroloji öğreniyorum.
Astroloji bir meslek mi?
Tabii ki bir meslek... Ekonomi eğitimim kadar, hatta daha fazlasını astroloji konusunda aldım. Nursun Emlek, Sevilay Eriçdem ve Olgu Ilgın ile bir astroloji akademisi açacağız. Eğitim ve bireysel danışmanlık vereceğiz. Herkes kendi doğum haritasına bakabilmeli. Bu, çok büyük bir farkındalık getiriyor.
Pahalı bir iş mi bu?
Kendi eğitimim için iyi bir araba parası harcadım. Ama ben çok meraklıyım, ayda binlerce liralık kitap sipariş ediyorum.
Astroloji size neler öğretti?
Mesela dolunayda kavga edilmemesi gerekir çünkü geri dönüşsüz olarak bitebilir. Mesela sen Kova burcusun; ilişkilere nasıl yaklaştığından ne tip meslekler yapabileceğine, para durumuna kadar pek çok şeyi söyleyebilirim.
Bunları bildiğiniz için evdeki ipleri de ele geçirmişinizdir...
Tabii ki, ipler benim elimde, yoksa niye bu konularla ilgileneyim ki! (Gülüyor) Astroloji, en başta insanları yargılamamayı öğretiyor. Kendi şirketimi kurduğumda işe aldığım kişilerin burçlarına bakmıştım. Oğlak ve Başak burcu olanları düşünmeden alırım.
Peki sevgiliniz Eray Sünbül'ün burcu size uyuyor mu?
İkimiz de Balık burcuyuz, ona 'ruh eşim' demiştim. O da benden sonra astrolojiye merak sardı. Eray çok güzel yemek yapıyor, ben de güzel yaparım, o yüzden pek göz önünde değiliz, evde yemeyi tercih ediyoruz. İleride restoran açabiliriz.
Evlenseniz, düğün tarihinizi astrolojiye göre mi ayarlarsınız?
Son iki yılda düğün yapabileceğim bir tarih yok gibi görünüyordu. Ortak haritaya göre; eşim diyeceğim kişi bu yıl işkolik olacak. Ondan romantizm bekleyemem ama benim haritam çok elverişli. 2017'de bir şeyler olabilir. Çocuk işi takdiri ilahi ama haritam bu konularda güzel görünüyor. Herkes evlenmeden önce haritasına baktırsın.
Hayata bilimsel bakanların maneviyatının zayıf olduğu düşünülür. Bu doğru bir düşünce mi?
Hayata matematik kafasıyla bakıyorum. Sağlam bir milliyetçiyim, özgür Cumhuriyet kadınıyım ve elhamdülillah Müslümanım. Müthiş bir maneviyat tarafım vardır. Zaten bilimin sonunda mutlaka maneviyata gidersin. Kimse bilmez ama Umre'ye de, Mescid-i Aksa'ya da herkesten önce gittim. Herkes gibi fotoğraf çektirmek için değil, ibadet için... İnançlarımı reklam olarak kullanmam.
"Kapanabilirim" dediğinizi hatırlıyorum...
Allah'a çok şükür güzel bir fizikle dünyaya gelmişim ama bunun önemli olmadığını hissettim. Ruhlarımız ve özlerimiz daha önemli. Dışarıdan 'Seray hoş, havalı kadın" derler ama Umre'de başımı örtünce huzura erdim.
Ekrandaki tek gerçek programı Müge Anlı yapıyor
25 yıldır ekranlardasınız. Ekranda beğendiğiniz yapımlar var mı?
Artık her şey ajanslar üzerinden gidiyor ama gerçek hayat hikayesi bana daha samimi geliyor. Ekranda en takdir ettiğim yapımlardan biri, 'Müge Anlı ile Tatlı Sert' programı. Müge Anlı çok güzel bir iş çıkarıyor. Çok sağlam bir istihbarat ekibi var ve tek gerçek programı yapıyor. Ben de onun gibi gerçekçi bir iş yapmak istiyorum. Dramatik teması olan bir projem var benim de.
Ne oldu da programlar gerçekçiliğini kaybedip kurgusal işlere dönüştü?
Aynı şeyi düşünüyorum... Bence işin kolayına kaçılmaya başlandı. Zamanında 'Şans Kapıyı Çalınca' diye bir program yapıyordum ve 22 share alıyorduk. 30'un altına indik diye, 'Bırakalım' dedik. Öyle bir ukalalığımız vardı. Şimdi 5 share almış işe 'Tuttu' diyorlar. Bu başarının sırrı şuydu: İstanbul'daki bütün evlere giderdim, özellikle yoksul semtleri geziyordum. Çünkü umut dağıtıyorduk, trajik tarafları da vardı ama her şey çok gerçekti. 'Gidip ajanstan yarışmacı seçelim' demedik.
Gerçek aşk ile keyif zamanındayım
Bu arada, astrolojiydi falan derken iş yapmadan nasıl geçiniyorsunuz?
Üç senedir kazanmak üzerine bir şey yapmadım. Param vardı zaten ama artık iş yapmak gerekiyor. Aslında o kadar çalışmanın üzerine bu zamanlar benim gerçek aşkla birlikte keyif yıllarım oldu. Çok ihtiyacım varmış.
Peki, bu kadar astroloji konuştuktan sonra 2017'de Türkiye'yi neler bekliyor?
İddialı şeyler söylemek istemiyorum ama yönetim biçimi dahil birçok şeyin değişeceğini düşünüyorum. İnsanlar tankın, TOMA'nın, tüfeğin önüne kendilerini cesurca atıyorlar. Bu toplum yok olmaz. Türk olmaktan çok gurur duyuyorum.
Şarkıcılıkta rezil oldum depresyona girdim
Kariyerinizde önyargılarla karşılaştınız mı hiç?
'Aptal sarışın' diye bir durum var ama Allah'tan bana kimse öyle demedi. Hatta çok sivri ve zeki olduğumu söylediler. Çok hümanist değilimdir; sert taraflarım var ama insan olmaya gayret ediyorum. Beni bir tek şey rahatsız etti; o da sunuculukta güzelliğimin zekamın önüne geçmesiydi. Bunun için de mesleğimin mutfağına geçip yapımcılık yaptım.
Arada şarkıcılığı da denediniz ama olmadı...
Aynen, onda rezil olduk! (Gülüyor) Kulaklıktaki yüksek sesten kendimi duymadım ve detone oldum. Biraz da kötü niyet kurbanı oldum. Bu olaydan sonra sektöre küstüm; depresyona girdim, tedavi gördüm. Ajda Pekkan'dan Fatih Erkoç'a kadar birçok kişi; "Seray'ın başına gelen, bize de oluyor" dedi ama kabullenmediler. Halbuki aynı dönem canlı şarkı söylüyordum, hatta ilk konserime 10 bin kişi gelmişti. Çok iyi para kazanırdım ama iyi ki şarkıcı olmamışım. İnsanlar bana vurmak için bekliyormuş, galiba beni fazla ciddiye aldılar.