Magazin dünyasının usta kalemi Sinan Özedincik, geçtiğimiz haftaya damga vuran olayları Sabah.com.tr'ye değerlendirdi. İşte ünlüler dünyasından son dedikodular, perde arkasında yatan olaylar...
FULYA UGAN \ Sabah.com.tr
ERKEKLER ONDAN UZAK DURACAK ÇÜNKÜ…
Manken Merve Büyüksaraç, sokak ortasında dayak yediği sevgilisi Nurettin Kutlu için Twitter'da sert konuştu: "Seni andropozlu halinle seni sevmiştim. Bu saatten sonra evini sattığını öğrenen paralı karılar bile suratına tükürmez. Milletin diline düşmüşsün, sen de sülalen de rezilsin."
3.5 yıldır Nurettin Kutlu ile aşk yaşayan Büyüksaraç, geçen yıl "2013'te evleneceğiz. Düğün parti havasında yapılacak" demişti. Ancak yaşanan son olayın ardından çok ağır ithamlarda bulundu. Siz böyle sözler bekliyor muydunuz?
Merve Büyüksaraç'ın bu yaptığını şu ana kadar hiç kimse yapmadı. Acun Ilıcalı'nın yarışmasından ayrıldıktan sonra da garip garip açıklamalar yapmıştı ve mahkemelik olmuştu. Bu yaptığı hareketten sonra şunu anlıyoruz ki Merve pek inanılası bir insan değilmiş. Normal bir insan bunları yapmaz. Üç buçuk yıldır birlikte yaşıyorsun, nispet yapar gibi basını çağırıp evleneceğiz evleneceğiz diyorsun şimdi de bir kadına yakışmayacak şekilde mahalle ağzı ile açıklamalar yapıyorsun. Üstelik de bu kişi Türkiye güzeli! Bence Nurettin Kutlu rezil olmadı, kendini rezil etti. Bundan sonra erkekler Merve'den uzak duracaktır. "Bu kadınla ilişki yaşarsam yarın bir gün benim başıma da aynısı gelebilir" diye düşünebilirler.
Evlilik hazırlıkları yaptıklarına dair haberler çıksa da henüz çiftten tarihle ilgili bir açıklama gelmedi. Sizin duyumlarınız ne yönde? Bu yaz düğün olacak mı?
Ben bu yaz düğün olacağını sanmıyorum. Evlenirlerse de yurt dışında bir konsoloslukta evlenirler. Düğün dernek şeklinde evleneceklerini düşünmüyorum. 2013'te de evlilik olabilir ama sürpriz bir şekilde nikâh yapıp bunu bize maille bildireceklerini de düşünmüyor değilim. Kenan parti adamı. Kendine yakışır bir partiyle nikâhı Türkiye'de kutlayacaktır.
TOLGAHAN'IN SİLİKON ZEVKİ
Tolgahan Sayışman'ın eski sevgilisi Serenay Sarıkaya'dan sonra yeni sevgilisi Selen Soyder de cerrahi operasyonla göğüslerini büyüttü. Çağlayan Florance Nightingale Hastanesi'nde bıçak altına yatan Soyder'i sevgilisi bir an olsun yalnız bırakmadı.
Bu haberin ardından ilginç yorumlar yapıldı. Onlardan biri de eski sevgilisinin de aynı operasyonu geçirmesi nedeniyle bu isteğin Tolgahan Sayışman'dan geldiğiydi. Üstelik Sayışman'ın kıskanç bir erkek olduğunun bilinmesine rağmen… Neden bu kadar acımasız yorumlar yapılıyor? Çiftin ilişkisinin yolunda gitmesi kimi, neden rahatsız ediyor?
Ben ne zaman Tolgahan Sayışman - Selen Soyder - Serenay Sarıkaya üçlüsüyle ilgili açıklama yapsam küfür geliyor. Bu açıklamadan sonra da geleceğini düşünüyorum. Ünlülerin dışında ünsüz de birçok erkek tanıyorum silikondan hoşlanan. Demek ki Tolgahan'ın da böyle bir zevki var. O istediği için silikon yaptırıyorlar demiyorum ama silikondan hoşlandığından bahsediyordur. Selen de bıçak altına yatmayı göze aldığına göre demek ki kendi de istiyor. Serenay'ı kıskandığı ve o yaptırdığı için ameliyat olduğunu düşünmüyorum kesinlikle. Kendi istemese yaptırmazdı.
Bu garip açıklama için ne düşünüyorsunuz?
Nilgün Belgün'e yakışan bir açıklama olmuş. Çünkü fıkır fıkır biri. Onun yaşı ile ilgili bir tartışmaya girmeye gerek yok, kadın 25-30 yaşındaki genç kızlar gibi maşallah. Çok enerjik, neşe dolu bir insan. Belli ki bu açıklamayı yapmaya iten şey adamın gerçekten çok sakin birisi olması. Kadının içini bayıltmış. Nilgün Hanım yaşına bakarak Bekir Bey'i seçmedi ama eğlenceli biri olduğunu düşündü herhalde. Yalnız kaldıklarında sessiz sedasız oturduysa Nilgün Hanım da sıkılmıştır. Bekir Bey belli ki çok sessiz sedasız efendi biri ki hiç cevap vermedi bu açıklamalara.
İlk olarak akla "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" lafı geliyor ama her seferinde boşanma iddialarını el ele görüntü vererek yalanlıyorlar. Nereden çıkıyor bu haberler?
Bu olay çok enteresan. Çağla Şıkel'le Emre Altuğ'u boşatamadılar şimdi de Tuba Büyüküstün ile Onur Saylak'ı boşatmaya çalışıyorlar. Dikkat edilirse hep mutlu ve göz önünde olan insanlar üzerine oynuyorlar. Bir zamanlar da Arzum Onan-Mehmet Aslantuğ çiftini hedefe almışlardı. Son olarak ünlü oyuncu Oktay Kaynarca boşandı. Bu haberler gündeme geldikçe birileri rahatsız oluyor sanırım ve mutlu çiftleri hedef alıyor. Birileri birilerini boşuyor diye tüm çiftlerin boşanması mı lazım? Çağla ile Emre'yle olduğu gibi bu çiftle de uğraşmaya bir süre sonra son vereceklerdir diye düşünüyorum.
Ve siz de bir kez daha haklı çıkmış oldunuz. Bu evliliğin boşanmayla sonuçlanacağını, Meltem Cumbul'un böyle bir ilişkiyi daha fazla yürütmeyeceğini söylemiştiniz. Herkes evliliklerini kurtarmalarını ummuştu ama olmadı, çift boşanıyor. Alınan karar hakkında neler düşünüyorsunuz?
Evet, daha önce de söylemiştim bu işin böyle sonuçlanacağını. Meltem'i tanıdığım ortaya çıktı ve boşanma davasını açtı. Boşanmanın dört nedeni var. Birincisini zaten yakınlarına anlatmış. Her şeyi göze alarak sürpriz bir şekilde evlendiği Alican'ı evlendikten sonra tanımakta güçlük çektiğini söylemiş. Özellikle Özbaş'ın çok alkol aldığını ve bu yüzden 'psikolojik şiddet' gördüğünü belirten Cumbul, bu psikolojik şiddetin ve tartışmaların, darba dönüşmesinden korkup evden ayrılma kararı almış. İkincisi; Meltem yaklaşık bir ay önce Bursa'da bulunan bir arkadaşının yanına yerleşti. İlişkisinin akıbeti hakkında herkesten uzak karar vermek istedi ve kimseyle görüşmedi. Bu dönemde Alican da ona ulaşmak istese de, bu mümkün olmadı. Üçüncüsü eşinden ayrı kendini dinlediği dönemlerde çoğu kez "Ben böyle bir hatayı nasıl yaptım? Bu kişiyle nasıl evlendim?" diyerek özeleştiri yaptığını öğrendim. Dördüncü neden ise; Alican'ın bir gece gazetecilere "Olmuyor arkadaş olmuyor... Benden kaynaklanan bir sorun değil. Çocuk istiyoruz ama olmuyor" sözleri büyük yankı bulmuş ve bunun üzerine tüm oklar kendisine çevrilmişti. Ancak bu olayın gerçek nedeni de ortaya çıktı. Meltem'in, eşini zamanla tanımakta güçlük çekip birçok sıkıntı yaşaması üzerine yakın çevresine "Bu adamın çocuğunu asla doğurmam" diyerek dert yandığı ortaya çıktı.
Özetlemek gerekirse Meltem, alkol alınca Alican'ı tanıyamadığını söylüyor. Bambaşka bir adama bürünüyor. Çenesini de tutamıyor ve Meltem'i girdikleri her ortamda bu davranışlarıyla rezil ediyor. Bir de çocuk meselesi var. Alican'ın iddia ettiği gibi çocukları olmuyor değil durum. Meltem, bakalım bu adam çocuğumun babası olmayı hak ediyor mu diye süre verdi kendine. O yüzden hemen çocuk yapmadı. Baktı ki olmayacak boşanıyor. İyi ki de o adamdan çocuk yapmamış, çok doğru bir karar vermiş. Yazık… Meltem gerçekten çok iyi bir insan. Her şeyi tam anlamıyla zemine oturtmadan evlenmesi böyle sonuçlandı. İkinci kez ağzı yandı. Bundan sonra çok daha dikkatli olacaktır. Bunları hiç hak etmediğini düşünüyorum.
ESKİ EŞİNE GÖNDERME Mİ YAPTI?
Halit Ergenç'in eski eşi oyuncu Gizem Soysaldı, geçtiğimiz yıl evlendiği Hüseyin Karabey hakkında "Bana, eşimin ten ve ter kokusu çok çekici geliyor. Kadınlar çocuk doğuracakları erkeği kokularına göre seçermiş zaten" dedi.
Soysaldı'nın sözleri oldukça enteresan bulundu. Neden durup dururken bu tarz açıklamalarda bulundu?
Böyle bir açıklama yapması beni de şaşırttı. Aklımın ucundan geçirmek istemiyorum ama sanki hâlâ Halit Ergenç acısı var Gizem'de. Bu açıklamayla ona bir göndermede bulunmak istemiş olabilir. Bana öyle geliyor. Gerçi iki taraf da ayrılık sonrası çok konuşmadı. Bu açıklamadan Hüseyin Bey de rahatsız olmuştur. Ben olsam rahatsız olurdum. Çok gereksiz ve hiçbir yere gitmeyecek bir açıklama olmuş.
Bütün hafta boyunca ortaya birçok iddia atıldı. Sevgilisi Can Ateş'in ihaneti yüzünden gittiğini söyleyen de oldu, hiç Almanya'ya gitmediğini ve hasta olduğuna dair aldığı raporların kurmaca olduğunu söyleyen de… Bir başka iddia da Uzerli'nin rol arkadaşı Halit Ergenç bölüm başına 65 bin lira alırken, kendisine verilen 30 bin lirayı beğenmemesi… İşin aslı astarı nedir? Hangi iddia doğru?
Meryem'in bir daha gelmeyeceğini duydum. Bu sırada Can Ateş'in yaptığı açıklamaların da doğru olmadığı, dizinin yapımcısı Timur Savcı'nın yaptığı açıklamayla ortaya çıktı. İlk günden beri şunu söylüyorum; Can, Meryem ile evlenmezdi. Bugüne kadar Ebru Akel de dâhil tüm ilişkilerinde sonuç bu oldu. Hep evliliğin kıyısından dönüyor. Hem magazinin içinde olmak istemiyor hem de magazin figürleriyle birlikte oluyor. Koskoca işadamı magazinin göbeğine düştü. Ekonomi muhabirlerini tehdit edip magazine beni bulaştırmayacaksınız diyen adam, şimdi magazine tam sayfa röportaj veriyor. Bugüne kadar magazincilere hiçbir açıklama yapmayıp şimdi konuşmasını suçluluk psikolojisine bağlıyorum. Timur Savcı'nın dediğine göre Meryem Uzerli haziran ayında çalışmak istemiyorum demiş. Sette de sürekli bu tarz konuşmalar yaptığını söyleyen insanlar var. Almanya'ya dönmeden hemen önce ise sevgilisi Can Ateş ile tatildeydi. Zaten ne olduysa o tatilde oldu. Emin değilim sadece iddiada bulunuyorum ama bence çift teknede kavga etti. Bunun üzerine de hem iş yorgunluğu hem de aşk darbesi yüzünden Türkiye'yi terk etti. Sevgilisi de Türkiye'nin gündeminde olan bir kadın için "benim yüzümden bu duruma geldi" dememek için ilginç açıklamalar yaptı. Doktorların Meryem'i kendisiyle bile görüştürmediklerini söyledi. Ancak Ateş'in doktor raporu dediği şey bir pratisyenin verdiği rapormuş. Bence Meryem Can'la görüşmek istemiyor. Ama işin aslı astarı Meryem konuşunca ortaya çıkacak. Şu anda hepimiz onun peşindeyiz, ortaya çıkmasını bekliyoruz. Bakalım nasıl bir açıklama yapacak.