Rol aldığı dizilerle dikkat çeken İbrahim Çelikkol, yeni sezonda beyazperdede bir boksörü canlandıracağı sürpriz filmiyle adından söz ettirecek. Yakışıklılığıyla dikkat çeken oyuncu, Instyle dergisinden Buket Baydar'a konuştu:
ÖĞRENMEYE AÇIĞIM
Oyunculukta geldiğiniz bu noktayı planlamış mıydınız?
Oyunculuk, bilmeden girdiği bir işti. İlerleyen dönemlerde hayatın içinden ve yaşanmışlıklardan bedenime giydirdiğim birçok şeyi görerek kendimi geliştirmeye başladım. Bu gelişim sürecinde bana destek veren, üstad diyebileceğim insanlar oldu. Onlardan bilgi almak, onların kendi hayat serüveninden faydalanmak; benim oyunculuğuma hep olumlu şekilde geri döndü. Baktığınızda ben konservatuvar mezunu değilim ya da geçmişinde tiyatrodan beslenen biri hiç değilim ama tiyatroyu da çok seven ve öğrenmeye açık bir insanım.
Bu gelişim sürecinde size neler iyi geldi?
Ailem, arkadaşlarım ve köpeklerimle vakit geçirmek, spor yapmak, doğayla iç içe olmak ve hayattan aldığım enerji... Bunlar, beni gerçek anlamda yeniliyor. Ben yenilendikçe de bu, işime yansıyor; 24 saat çalışsam bile enerjimi kaybetmeden hayatıma devam edebiliyorum.
ANI YAŞAMAYI SEVERİM
Oyunculuk serüvenine devam etmekle ilgili neler düşünüyorsunuz?
Oynadığım her karaktere bir şeyler katmak zorunda olduğumu hissediyorum. İyi bir oyuncu, iyi bir kariyer sahibi olmak ve bunları yaparken de gerçekten çok dikkatli adımlar atmak istiyorum. Bu isteklerime tezat olarak; planlı yaşamaktansa anı yaşamayı seven bir insanım, dolayısıyla gelecek hakkında çok fazla plan yapmıyorum çünkü an, bana göre gerçek olandır. Doğru adımlar atmak dışında neler olacağını hesaplamak, gelecek hakkında gerçekten çok fazla fikir sahibi olmak istemiyorum.
Yani her şeyi akışına bırakıyorsunuz...
Aslında sadece geleceği değil, her şeyi akışına bırakmak istiyorum.
Hep böyle miydiniz?
Evet, hep böyleydim.
İzmit'te başlayan çocukluğunuzun, İstanbul'da da devam ettiğini söyleyebilir miyiz?
Çocukluğumdan hiç vazgeçmedim, hâlâ çocukluğumu yaşıyorum diyebilirim. O yüzden devam ediyor herhalde ve hiç bitmeyecek sanırım. Hayat enerjimi içimdeki yaramaz çocuktan alıyorum.
Belçim Bilgin'le başrolü paylaştığınız sürpriz bir film projeniz var. Bu projeden bahseder misiniz?
Evet, Belçim Bilgin'le yaz sezonunda bir sinema filmine başladık. Filmde eski bir boksörü oynuyorum. Geçmişte yaptığı hatalardan sonra içine dönen biri. Bir kıza aşık oluyor ama yine de eski hayatını unutamıyor; sürekli gelgitleri olan bir karakter. Oynadığım karakterin çok özel bir rol olduğunu düşünüyorum; en azından benim hayatımda güzel bir yer edindi, adeta içime işledi. Umarım güzel oynamışımdır.
KADINDA BENİ EN ÇOK DURULUK ETKİLER
Yerinde duramayan, hiperaktif biri gibisiniz; doğru mu?
Sanırım bir yanım biraz tembel; bu çocukluğumdan beri böyle. Hiperaktif miyim bilmiyorum ama kendime güveniyorum ve limitlerimi aşmayı seviyorum. O limitleri aştığım zaman bazen tehlikeli dahi olsa, nelerle karşılaşacağımı merak ediyorum.
Mesela?
'Fetih 1453' filminin çekimleri başlamadan önce ön hazırlık için ata binmeyi öğrenmem gerekiyordu. Atın üstüne ilk çıktığımda; bindiğim anda at hızlanmaya ve beni kaçırmaya başladı. Hafif bir panik hali yaşadım ama bununla baş etmek için uğraşmak zorundaydım ve baş etmeyi başardım. Orada da limitlerimi zorlamış oldum. Beni ikinci gün serbest bıraktılar ve "At binebilirsin" dediler. Her şey çok güzeldi.
ÇOK DUYGUSALIM
Hayatı bu kadar geldiği gibi yaşayan bir adamın duygusallıkla arası nasıl? Öyle zannediyorum ki, fazlasıyla duygusal bir insanım. Böyle olmam, özel hayatımda kendi gerçek dünyamı yaşamamı sağlıyor.
Kadınlarla aranız nasıl?
Ben kadının ağırlıkta ve baskın olduğu bir ailede büyüdüğüm için kadının yerinin ve duruşunun ne olduğunu bilirim. O nedenle çok da üzerine düşünmeden diyebilirim ki, kadınlarda bana kendimi iyi hissettiren şey; duruluk ve gerçeklik. Onların verdiği bu enerji beni etkiler.
