Ünlü şarkıcı Soner Arıca, üç yıllık aranın ardından 'Başka İklimin Çiçekleri' isimli 12'nci albümünü sevenleriyle buluşturdu. Kısa süre önce önce piyasaya çıkan albümünde, geçtiğimiz yıl akciğer kanserinden kaybettiği abisi Erdoğan Arıcı'ya duyduğu özlemi de anlatan Arıca; "Albüm, abimin ölümünün yarattığı fırtınanın bendeki yansımasıdır" yorumunu yapıyor. Arıca ile son albümünü konuştuk...
HERKES SEVEREK DİNLEYECEK
Üç yıl aradan sonra 'Başka İklimin Çiçekleri' adlı albümünüz müzik marketlerdeki yerini aldı. Ne hissediyorsunuz?
Çok heyecanlıyım. Yeniden sevenlerimle buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu benim 12'nci albümüm. Hayatı en çok sorguladığım bir dönenim şarkıları bunlar... Bu yüzden hem hüzünlü, hem de eğlenceli şarkılar bir arada.
Diğer albümlerinizden en büyük farkı da bu, öyle değil mi?
Evet aynen öyle. 20 yılda oluşan Soner Arıca tarzını korumaya da çalıştık tabii ama bir yandan da her tarzdan, herkesin severek dinleyebileceği şarkılara da yer verdik. Bu yüzden albüme 'Başka İklimin Çiçekleri' ismini verdim. Dinleyen herkes; yazın başka bir şarkıya, sonbaharda ise başka bir şarkıya takılacak.
Albümde en çok hangi şarkı öne çıkacak sizce?
'Oyalayamam' şarkısı herkesin onayını aldığı için onunla yola çıktık ve klibi de o şarkıya çektik. Ancak İzel ile yaptığımız 'Zor' adlı düet; başlı başına bir proje gibi duruyor. İki cover şarkıdan biri olan 'Sensiz Bu Yaz' ile İbrahim Erkal'ın 'Dönemem' şarkıları da çok farklı çalışmalar oldu.
'Zor' adlı şarkıyı nasıl bir ruh haliyle yazdınız? Çok dokunaklı sözleri var çünkü...
Son bir yıldır inişli-çıkışlı bir ruh hali yaşıyorum. Geçen sene abimi kaybetmemin bende yarattığı, tam tarif edemediğim bir ruh hali var bende. Kendimi çok garip hissediyorum. Her şeyi sürekli sorguluyorum ve boşlukta gibiyim. Bir gün şarkı yapmaktan vazgeçiyorum, ikinci gün "Yazmalıyım, hayat devam ediyor" diyorum. Kafamın içinde soruların olduğu, bir şeyleri anlamlandırmaya çalıştığım dönemde çıktı bu albüm.
ABİMİ KULLANMAK İSTEMEDİM
Abinizin eksikliğini hâlâ hissediyor musunuz?
Diyorum ya; tarifi zor duygular yaşıyorum. Çok eksik olan bir şeyi tamamlamaya çalışıyor gibiyim. Albümü ona ithaf etmek istedim ama sanki onu kullanıyormuşum hissi yaratmak istemedim.
Sizde ölüm korkusu oluştu mu peki?
Ölüm değil de daha çok geride bırakacaklarımın üzülme ihtimalleri beni korkutuyor ve üzüyor. Sonuçta ölümden kaçış yok ama Allah'a, çok çektirmeden canımı alsın diye dua ediyorum.
'Zor' ilk dinlendiğinde sevgiliye yazılmış gibi de duruyor...
Öyle anlaşılsın istedim. Sadece abimle ilgili bir şeyleri anlatmıyor sözler. Aynen dediğin gibi; sevgiliden ayrılmak da olabilir bu... Zaten sevgiliden ayrılmakla arasında çok büyük radikal farklar da yok. İkisinin yarattığı tahribat hemen hemen aynı. Ama ben sevdiğim bir insandan gerçekte ayrılmanın ne demek olduğunu bu yaşımda öğrendim.
İZEL'DEN BAŞKASI OKUSA YAVAN KALIRDI!
İzel ile 'Zor' adlı şarkıda düet yapma fikri nasıl gelişti?
Yıllar evvel İzel'in albümünü yaptığı stüdyoda karşılaşmıştık; kendisi Hakan Altun'un bir şarkısını söylüyordu. Arkadaşlığımız orada başladı. Ben 'Zor' şiirini yazarken, kafamda hep bir kadın sesi arıyordum. Sonra bu sesin İzel'e ait olması gerektiğini düşündüm. Sanki bu şarkıyı başka biri okusa, çok yavan kalırdı. Şarkının duygusunu çok iyi vereceğini düşündüğüm tek isim İzel'di. Kendisi de kırmadı beni ve gelip okudu. Gerçekten de çok güzel bir çalışma oldu.
TAMAMLANMIŞ OLSAM BU SÜRECİ DAHA KOLAY ATLATIRDIM!
Aşkı nasıl tarif ediyorsunuz?
Gerçek aşkı da bir yıldır farklı tanımlıyorum. Gerçek aşk; yaşamın içinde sana ne olursa olsun, seni dik tutabilen şeydir. Bence tam karşılığı; tamamlanma. Kendi adıma ise henüz tamamlanmadığımı hissediyorum. Tamamlanmış olsam; bu süreci bu kadar zor yaşamazdım.
Tamamlanmak için özel çabanız yok mu?
Hayır çünkü zorla olmuyor.
