Plüton, toplumun zihnini ve karmayı yönetmekle görevlidir. Bu anlamda Plüton, natal haritalarda neredeyse, kişinin egosunu da o açıdan yorumlayabilirsiniz. Zodyakta kolay kolay burç değiştirmeyen jenerasyon gezegeni kiminle muhatapsa, oradan gezegenlerin yönüne göre toplumları ve hayatları sınırlar. Aslında kalıcı etkiler bırakmasının ve gelişmelerin zamana yayılmasının nedeni de bundan kaynaklanır ve her yıl yaklaşık 5.5 ay retrodadır. Buradan hareketle kişinin kaderindeki kırılmaları ya da toplumun sınavlarındaki açılımları bu gezegenin diğer gezegenlerle ilişkisinden yorumlayabiliriz.
Plüton her ne kadar jenerasyon gezegeni diye itilip kakılsa da aslında 2018 yılının gökyüzündeki en popüler gezegenleri arasında yer alıyor. Neden mi? Çünkü Satürn'ün Oğlak burcuna geçmesi, Plüton'la aynı burçta olması, Mars'ın da Oğlak burcunda hareket edecek olması ve üstüne bir de 2018 yılının bahar ve yaz ayları boyunca Mars hareketlerine maruz kalacağımızı düşünürsek; Plüton'a 2018 yılında sataşan sataşana olacak diyebilirim. Plüton, 23 Nisan'dan 2 Ekim'e kadar Oğlak burcunda geri gidecek. Plüton, zamanın gidişatını ve bilinç düzeyini durduran bir görevi de temsil ediyor. Bu evrede değişim ve dönüşüm için nasıl bir yol izlememiz gerektiğini bizlere düşündürtecek güce sahip! Derinlemesine bakıldığında oldukça önemli bir süreç olduğunu göz ardı etmemek gerek. Öyle ki; kendimizle yüzleştiğimiz dönemlerin birer temsilidir adeta. Uyuyan Plüton'u uyandıran Satürn ve Mars, beklenmedik yerlerden beklenmedik anlarda; ülkelere, sistemlere, düzene, kurumlara, yanı sıra da son yıllarda depar atan teknolojiye ağır sınavlar verdirecek. 'Neler var bunların içinde?' derseniz...
Kariyer alanındaki noktamız.
Gizli düşmanlıklar.
Bağımlı olduğumuz konular
Güç göstermek ve mücadele alanları.
Güven duymak istediğimiz konular
Yüzleşmekten korktuğumuz hisler
Ailemiz hakkında bilmediğimiz gerçekler
Benliğimiz, kimliğimiz
İhmal ettiğimiz sağlığımız.
ASTROGÜNDEM
Gölgesinde oturulacak ağacın dalı kesilmez. Venüs-Uranüs 60'lığı uluslararası ortaklıklarda yeni anlaşmalara işaret ediyor. Türkiye için özelleştirilen kamusal alanlar gündemde olabilir.
Bugünden itibaren ülke olarak uluslararası arenada siyasi ve ticari yapılanma adına büyük adımlar atabiliriz. Medya kuruluşları adına derin kırılmalar yaşanabilir.
