Madem bugün aşk, ihanet, entrika hikayelerinin kapısını araladık, o zaman size yeni bir dizi tavsiyem var: Henüz ilk üç bölümü yayınlanan, Nicole Kidman ve Reese Witherspoon'un başrollerini paylaştığı 'Big Little Lies'. İlk bakışta birbirleriyle geçinemeyen birkaç anne ve bir cinayet gizeminden ibaret bir dizi gibi görünse de, karakterlerin gerçek yüzü ortaya çıktıkça durumun pek öyle olmadığı anlaşılıyor. 'Desperate Housewives'ı sevenlerin kesinlikle bayılacağı, gizemli ve sır dolu hayatların perdesini aralamaktan büyük haz alacağınız türden biz dizi. Peki diziyi izleyince aklınızı hangi sorular kurcalıyor?
1- Nicole Kidman'ın yüzüne yaptırdığı başarısız estetik ameliyatlardan eser kalmamış. Doğru bir müdahale ile çok doğal bir görüntüye kavuşmuş. 50'li yaşlarda değil 35'lerindeki bir kadın gibi görünüyor. Acilen Nicole'ün doktorunu bulmam gerekiyor!
2- Dizinin çekildiği Kaliforniya eyaletindeki Monterey bölgesi 'Ah keşke böyle bir yere göç etsek' dedirtiyor. Monterey'deki devlet okullarının, ABD'nin en iyi okulları arasında olması, ailelerin bu bölgeye taşınmasına neden oluyor. Ülkemizde de iş hayatını evden veya mobil olarak sürdürebilen anne-babalar, İstanbul'u terk etmeyi tercih ediyor. Nişantaşı'nda uzun yıllardır komşum olan bir arkadaşım, geçtiğimiz yıl çocuğunu İstanbul kaosundan kurtarmak için İzmir'e yerleşti. İzmir de bizim Monterey'imiz olabilir.
3- Dizide en çok dikkat çeken, kadınların kusursuz birer anne olabilmek için işlerini bırakması... Ancak bu tam zamanlı anneliğin çocuklar üzerinde pozitif etki yaratmadığı da aşikar. Çalışan bir anne; çocukların eğitim hayatında, kariyer planlamalarında pozitif etki sağlıyor.
Dizide; özellikle kız çocukların ileride bir gün anneleri gibi olmak istediğini görüyoruz.
