Okula yeni başlayacak çocuklar, ev ortamından uzaklaşmak istemeyince okul korkusu yakasına yapışır! Farklı bir hayat düzenine direnen çocuklara anlayışlı yaklaşılması gerektiğini belirten Pedagog Güzide Soyak, okul korkusuyla ilgili şu bilgileri verdi:
UYUM SAĞLAYAMIYOR
Okul korkusu; okul çağı içindeki çocuğun okula gitmeme yönünde direnmesi, arkadaşlarını kabul etmemesi ve ağlamak gibi tepkiler geliştirmesidir. Kızlar ve erkeklerde eşit oranlarda görülür ve çocuğun eğitim alacağı ortama uyum sağlamasını engeller. Çocuklar için korku, yaşama adapte olabilmenin, kaygı veren durumlarla baş edebilmenin yöntemlerinden biridir. Okul korkusu, hızlı ele alınıp gerekli müdahaleler yapıldığı takdirde çabuk atlatılabilmektedir.
ONA ANLAYIŞ GÖSTERİN
Çocuğun okula gitme ile ilgili bütün kaygıları dinlenmeli, okul ile ilgili duygu ve düşünceleri anlamaya çalışılmalıdır. Okul korkusunun çocuktan olduğu kadar okul ve öğretmen tutumlarından da kaynaklanabileceği unutulmamalıdır. Okula gitme ile ilgili aile bireyleri ortak tutum içinde olmalı ve çocuğun okula gitmemesine izin verilmemelidir. Her anne ve baba çocuğuna kaygılarını anladığını, bu kaygıların zamanla geçeceğini ve okulda öğrendiklerinin kendileri için de önemli olduğunu vurgulamalıdır. Ayrıca uzun vedalaşmalardan, kişisel kaygıların yansıtılmasından kaçınılmalıdır. Ev içinde de çocuğun anne-babaya bağımlılığı azaltılmalı, tek başına oynayabileceği oyuncaklar ve oyunlar alınmalıdır. Ebeveynler, okullar başlamadan önce okul alışverişini çocuk ile birlikte yapmalıdır.
ÖĞRETMENLERİN YAKLAŞIMI ÖNEMLİ
Okul korkusu, anaokuluna başlanan 3-5 yaş döneminde yoğun yaşanır. İlkokula başlangıç, yine bu korkunun yoğun görüldüğü ikinci dönemdir. Daha yüksek sınıflarda yani 12-14 yaş döneminde de ortaya çıkabilir. Bu sorunu çözmek için ailelerle birlikte öğretmenlere de görev düşer. Önce çocuğun sıkıntısının ne olduğu sorulmalı ve bu konuda yardım edilebileceği anlatılmalıdır. Öğretmen, çocuğa onu önemsediğini belirtmelidir.