Paraguay'da, nüfus idaresi olarak görev yapan 'Registro Del Estado Civil isimli resmi kuruluş, Twitter hesabından vatandaşların çocuklarına Türk dizilerinden esinlenerek verdiği bazı isimleri paylaştı. Biz de Paraguay'da bile dizilerimizin çok sevildiğini öğrenmiş olduk.
Türk dizilerini ilgiyle izleyen Paraguaylılar, çocuklarına Onur Juan Jose, Sherazade Verenice, Jordan Kerin, Wilson Kemal, Bruno Debran, Salvano Mustafa gibi isimler veriyormuş. İşte buna 'Soft power (yumuşak güç) etkisi' deniyor. Bu güç daha sonra turizm geliri olarak bize dönüyor!
Hollywood'dan güzel haber
Hollywood'da oyuncu, yönetmen, set çalışanı vs. sinema ve dizi emekçilerini temsil eden beş büyük sendika, sonunda yapım şirketleriyle pandemi süreciyle ilgili anlaşmaya vardı.
Koronavirüs sigortasının olmaması, yerel düzeyde kısıtlamalar ve çekim bölgelerinde vaka sayısının yüksek olmasına rağmen anlaşmaya varılması sevinçle karşılandı. Çünkü çekimler Mart ayının ortalarından itibaren durmuştu. Sendikalara üye yaklaşık 350 bin insan bu anlaşmanın imzalanması bekliyordu. Anlaşma, Covid-19 salgınına karşı geniş önlemleri kapsıyor, çalışanların sağlığını korumaları için yapım firmalarına önemli yükümlülükler getiriyor.
Artık hem çalışanlar hem de yapımcılar sorumluluklarını bilip ona göre hareket edecekler. Bu anlaşmadan sonra daha çok film ve dizi çekilecek. Bu da biz izleyiciler için çok güzel bir haber.
Cem Yılmaz'ın huysuz adama dönüşümü
'Az Önce Konuştum' programına konuk olan Cem Yılmaz, koronavirüs aşısıyla ilgili şu espriyi yaptı: "Acun aşıyı buldu. Bütün Türkiye bunu beklemiyor muydu? Bence bekliyordu. Sizi temin ederim ya Acun bulacak ya da Nusret. Nusret bulursa altın kaplamasını da yapar." Cem Yılmaz'dan yine güldürmeyen soğuk bir espri! Cem Yılmaz'a en son ne zaman güldüğünüz, hatırlıyor musunuz? Ben hatırlamıyorum.
Eski stand-up şovlarını izlesem yine gülerim ama şimdiki Cem Yılmaz'ın ne filmleri, ne de reklamları güldürüyor! Yaş ilerledikçe de huysuzlaştı! Eskiden magazin muhabirleriyle ayaküstü stand-up yapardı, şimdi onları görünce öfkeleniyor, sürekli tartışıyor. Her yıldızın bir altın çağı vardır, Cem Yılmaz'ın altın çağı da geride kaldı.
Bireysel yanlışlar!
Avrupa ülkelerinin ekonomisi Türkiye'ye göre daha çok küçüldü ama Covid-19 salgını tüm dünyada olduğu gibi ülkemizi de etkiliyor. Bu zor günlerde bir üniversite rektörünün pahalı özel araç kirası haberi çok tepki çekiyor. Ve fatura hemen hükümete çıkarılıyor. Bireylerin ya da kurumların başındaki müdürlerin yaptığı hatalar ya da keyfi uygulamalar, sosyal medyada anında muhalefet malzemesine dönüşüyor. Hükümete en büyük zararı da bu keyfi bireysel kararlar veriyor. Kamu kuruluşlarının başındaki yöneticiler daha dikkatli olmalılar, harcanan her kuruşun hesabını yapmalılar.
Fenerbahçe'de hatalar bile değişmiyor!
Fenerbahçe, dokuz kişi kalan Hatayspor'a gol atamadı. Çünkü gol atacak santraforu yoktu. O zaman Vedat neden Lazio'ya satıldı? İyi para ettiği için satıldıysa neden hemen yerine yenisi alınmadı? Vedat'ın satılacağı bir aydır konuşuluyordu, normalde bir kulübün B ve C planı olur. Yerine alacağın futbolcu ile anlaşır öyle satarsın oyuncunu!
Fenerbahçe, Süper Lig'de üçüncü haftaya kadro eksikleriyle girdi. Lig başlamadan önce transferlerin biteceği söylenmişti ama yine olmadı. Yönetim, geçmişteki hatalarından ders çıkarmamışa benziyor.
