Tiyatroseverler, pandemi süresine kadar en yoğun dönemini yaşayan tiyatro sezonunda hangi oyuna gideceklerine karar veremeyecek durumdaydılar. Birden fazla oyunda rol alan bazı oyuncular da bu süreçte dinlenme imkanı buldular belki ama sahneyi en çok özleyen, oradan oraya koşturmaya alışan tiyatrocular oldu. Onlardan biri de Tuğrul Tülek. 2007'de DOT Tiyatro'nun 'Kürklü Merkür' oyunuyla tanınan başarılı oyuncuyla önceki gün Instagram üzerinden canlı yayında konuştuk.
Aslında Uludağ Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezunu olan, sonrasında konservatuvarı kazanarak en çok istediği şeyi yapmaya başlayan Tülek, bu sezon da oldukça yoğundu. DasDas Sahne'nin ilk müzikli prodüksiyonu 'Ben Varım'da rol alan Tülek, aynı zamanda Ibsen klasiği Hedda Gabler'le sahneye çıkıyordu. Didem Balçın, Erdem Akakçe gibi isimlerle rol aldığı 'Ben Varım' müzikalinde televizyon programcısı 'Johannes Fonfara' adlı renkli bir karakteri canlandıran, şarkılar söyleyip dans eden Tülek, Pangar Tiyatro'nun sahneye koyduğu 'Hedda Gabler'de 'Hedda'nın kocası 'Jorgen Tesman'ı oynuyordu. Kurucusu olduğu YADA adlı müzik grubuyla konserler de veren Tülek, yine bu sezon Şebnem Bozoklu, Melisa Doğu ve Rıza Kocaoğlu'nun rol aldığı 'Aşk Geçmişim' adlı oyunun yönetmen koltuğunda oturuyordu.
Bu hızlı tempo sonrası pandemi sebebiyle biraz boşluğa düştüğünü ve sahneleri çok özlediğini itiraf eden Tülek, çareyi arkadaşlarıyla eğlenceli telefon görüşmeleri yapmakta buldu. 'Tuğrul Arıyooo' başlığıyla Nükhet Duru'dan Gökçe Bahadır'a kadar 22 ünlüyle yaptığı oyunlu sohbetleri, sosyal medya hesabından takipçileriyle buluşturdu. Tülek'le yaptığımız keyifli sohbette başarılı oyuncu kariyeriyle ilgili samimi açıklamalarda da bulundu.
"Herkesin şöhret ve fenomen olma isteği var. Ben şöhret olmaya çalışmadım. Şöhret olmak isteseydim daha farklı işlerde yer alırdım. Şöhret olmak sadece tanınmak değil, önemli bir görev, büyük bir yük aslında" diyen Tülek, "Sizin için şöhret kim?" sorusuna, "Madonna, Michale Jackson, Elvis Presley gibi isimlerdir" yanıtını verdi.
'BENİ ALAN YAŞADI'
Tülek'e hayranlarından gelen evlenme baskısı üzerine biriyle hayatını birleştirmeyi düşünüp düşünmediğini de sordum. Espriyle karışık şu yanıtı verdi: "Evlilik planlı programlı gelişen bir şey değil. Ailem dediğim çok güzel insanlar var etrafımda. O yüzden hiç yalnız değilim. Dolayısıyla biriyle hayatımı birleştirmeliyim diye düşünmedim. Çocuk sahiplenmeyi de düşünebilirim. Ama şunu da söyleyeyim; temizlik, yemek yapıyorum, çocuklarla aram iyi. Beni alan yaşadı."
Tiyatroya dönüş sıkıntılı olacak
Önümüzdeki tiyatro sezonunun nasıl ve ne şartlarda açılacağı gizemini koruyor. Herkesin kafasında büyük bir soru işareti var. Bu sebeple geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmaya denk geldim. Bir tiyatro sitesinin 10 bine yakın tiyatroseverle yaptığı araştırma maalesef insanların tiyatroya mesafeli olduğunu ortaya koyuyor. 1 Temmuz'da sahnelerin açılacağı öngörülüyor ancak 'Tiyatroya hemen gideceğim' diyenler yüzde 24, 'Bir süre gitmem' diyenler yüzde 76… 100 kişiden 56'sı da tiyatro salonlarında sosyal mesafe kurallarının doğru uygulanabileceğine inanmıyor. Bu süreçte pek çok tiyatro topluluğu oyunlarını dijitale taşıdı. Ancak şartların ve çağın getirisiyle birlikte dijital tiyatro fikrine sıcak bakmayan kesim de oldukça fazla. Oranları da yüzde 78. 100 kişiden 53 kişi de tiyatronun geleceğinden endişeli olduğunu belirtti. Umarım en kısa zamanda normale döner ve hiçbir endişe taşımadan yine dolu salonlara oyunlar oynanır. Bu tablonun ne zaman olumluya döneceğini ise zaman gösterecek.
