Diyarbakır,6 Mart'ta Bursa maçıyla yanmaya başlayan tribün ateşinin tahribatı ile adeta çifte kavrulmuş gibi duruyordu. Ceza sürecindeki ayrılık ve getirdiği ağır faturanın hem şehrin, hem de takımın umutlarını bitirdiği gerçeği maçtan önce açıkça görünüyordu.
Gözler; ilk dakikadan itibaren agresif, hırslı bir ev sahibi beklerken 25'te sağ çizgide Fink'in ortasında İbrahim Toraman'ın ayağından Beşiktaş'ın golü geldi: 1-0
. Ardından 27'de üst direkte patlayan Nihat'ın bazukası...Bu ana kadar rakibini rahatsız edecek ataklar geliştiremeyen Diyarbakır
29'da Barış'ın yan direkten dönen şutuyla ilk ciddi pozisyonunu buldu. Ardından
31'de Tjikuzu ortası, Burak'ın güzel yarım volesiyle küllenmiş umutlarını alevlendirmeye çalıştı. Ancak ilk yarı başka gol olmadı.
Basın tribünündeki Diyarbakırlı bazı meslektaşlarımızın Halis Özkahya'nın vermiş olduğu her karara ilk dakikadan itibaren göstermeye başladıkları ön yargılı tepki, seyircisiz maçta genel hissiyatın nasıl olduğu konusunda da ipuçları taşıyordu.
UMUTLARIN ÜZERİNE SU!
Kasımpaşa'nın gol haberinin Diyarbakır yedek kulübesini ve sonrasında takımı hareketlendirdiği görülürken, ev sahibi ikinci yarıya iyi bir başlangıç yaptı. Devre, 48'de Tazemeta'nın ayağından gelen golle başladı: 1-1. 53'te Nihat'ın şutunun ikinci kez direkten dönmesi, ardından da 62'de Tello'nun serbest vuruşunu kaleci Gökhan'ın çıkarması "
Top Diyarbakır'ı sevmeye başladı!" yorumlarını getirdi. Ancak bu fikir uzun yaşamadı.
Çünkü 67'de Bobo'nun çizgiye inip çıkardığı top Nihat'a gelirken yatarak araya giren Abdullah Çetin meşin yuvarlağı kendi kalesine gönderme şansızlığını yaşadı: 2-1. 83'te Ernst'in ortasında Bobo'nun 3-1'i getiren golü ise Diyarbakır'ın küllenmeye başlamış Süper Lig'de kalma umudunun üzerine su döktü.