"3 penaltı kararına da katılıyorum"

Spor basınının usta kalemi Gürcan Bilgiç, Türk Futbolu'nda geçtiğimiz haftaya damgasını vuran olayları Sabahspor.com'a değerlendirdi.

- Türkiye Kupası'nı kazanan Beşiktaş için başarılı denilebilir mi?

- Fenerbahçe, Ankaragücü karşısında nasıl farka gitti?

- Alex'in istikrarlı performansı kimin eseri?

- Fenerbahçe'ye verilen 3 penaltı kararı doğru mu?

- Fenerbahçe'nin son hafta oynayacağı Sivasspor karşılaşması sarı lacivertlilerin 10 yıl önce oynadığı hangi maça benziyor?

- Galatasaray için Fatih Terim, Beşiktaş için Tayfur Havutçu doğru teknik direktörler mi?

- Beşiktaş'ın Forlan transferinden önce ihtiyacı olan şey ne?

Tüm bu soruların yanıtlarını Gürcan Bilgiç ile yaptığımız keyifli röportajımızda bulabilirsiniz.

İşte Gürcan Bilgiç'in Sabahspor.com'a yaptığı özel açıklamalar:

"BEŞİKTAŞ BAŞARILI DİYEN KENDİNİ ALDATIR"

– Ligden erken kopan Beşiktaş, finalde İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u penaltılarla da olsa yenerek Ziraat Türkiye Kupası'yla teselli buldu. Sezonu kupayla kapatan Beşiktaş için başarılı diyebilir miyiz?

Bu kadroyla, bu harcamayla, bu iddia ile Beşiktaş'ın bulduğu sadece teselli. Düşünsenize, Fenerbahçe, Bursa, Trabzonspor ve Galatasaray gelemediler üstlere. Beşiktaş tek başına mücadele etti bile diyebiliriz. Sonuçta bir sezonda üç kupa var, birini Beşiktaş aldı.

Taraftar belki biraz mutlu olmuştur ama başarılıyız diyen kendini aldatır.

"FENERBAHÇE KOLAY BİR RAKİBE KARŞI OYNAYAMADI"

– Fenerbahçe artık şampiyonluğa çok yakın. Sarı lacivertliler Ankaragücü engelini yarım düzine golle geçerken Alex 5 gol atarak maça damgasını vurdu. Bu maçla ilgili değerlendirmeniz nedir?

Ankaragücü'nün beklenen direnci gösterdiğini söylemeliyiz. Zaten kolay bir rakibe karşı da oynayamadı Fenerbahçe. Öyle bir fikstür vardı ki elinde, Fenerbahçe karşısına iddialı, hedefini koruyarak gelen takımlar, mağlup olduktan sonra konsantrasyonları yitirip, iki hafta sonra da Trabzonspor ile oynadı. Böyle karşılaşmalarda ilk golü ne kadar erken bulursanız, o derece rahatlıyorsunuz. İlk penaltı ile birlikte önce rakibin hırsını bitirdiler, sonra da maçı farka götürecek oyunu oynadılar.

Alex'in attığı dört gol duran toptan. Goller kadar onların hazırlanışındaki rolü ile büyük futbolcuydu Alex. Üçüncü gol sonrasında tüm takım arkadaşlarına haydi diyerek geriye çekilmemelerini istemesi de çok önemli.

"ALEX'İN İSTİKRARI AYKUT KOCAMAN'IN ESERİ"

– Aykut Kocaman'ın sezon başındaki Alex'siz kadro düşüncesi olmasaydı Fenerbahçe, şampiyonluğu son haftaya kalmadan ilan edebilir miydi?

Bugün seyrettiğimiz Alex'i, Fenerbahçe'de oynadığı geçmiş altı yılda hiç görmedik. Eskiden bir maç oynar, sonra sahneye çıksın diye beklenirdi. Şu anda 16 maç üst üste benzer performansların sahibi. Başarının yanına istikrarı da koydu. Bunu yaratan Aykut Kocaman'dır. Alex'ten daha fazla koşmasını istedi, O ise istemedi. Sonunda aynı noktaya geldiler ve bugünkü tablo ortaya çıktı. Eğer Alex bu kafa yapısını ve konsantrasyonunu ilk yarıda korusaydı, dediğiniz gibi ne fark dokuz puana çıkardı, ne de şampiyonluk için son haftalar beklenirdi.

"VERİLEN 3 PENALTI DEĞİL, DAHA ÖNCE VERİLMEYENLER KONUŞULMALI"

– Cüneyt Çakır tam 3 kez penaltı kararı verdi maçta. Hakemin kararlarıyla ilgili yorumunuz nedir?

Üç kararına da katılıyorum. "Pozisyonları seyretmedim ama üç penaltı nasıl verilir" diyen yöneticileri görünce de üzülüyorum. Aslında o maçtaki verilen penaltılar değil, daha önceki maçlarda verilmeyen penaltılar konuşulmalı.

Ancak bir noktada ilginç bir tartışma var. Üçüncü penaltı sonrasında Cüneyt Çakır, kaleci Özden'e sarı kart gösterdi. Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar "kırmızı göstermeliydi" dediler. Marcus Merk ise, son adam kuralında kaleciye bir hak verildiğini, topa yapılan hareket sonrasındaki temasın sarı kartla cezalandırılması gerektiğini, dolayısıyla kararın doğru olduğunu söyledi.

Bizim hakem hocalarımız bu ayrıntıyı nasıl atladılar.

"SİVASSPOR MAÇI, 2001'DEKİ SAMSUNSPOR MAÇINI HATIRLATIYOR"

– Son hafta Fenerbahçe Sivas deplasmanına, Trabzonspor Karabük deplasmanına gidecek. İki takım için de stresin tavan yapması muhtemel. Sizce kim ayakta kalacak, mutlu sona kim ulaşacak?

Trabzonspor'un işi daha zor. Karabük mükemmel bir takım. Birlikte hareket ediyorlar ve az hata yapıyorlar. Üstelik Burak gibi önemli bir silahını da bu maçta oynatamayacak bordo – mavililer.
Fenerbahçe yakaladığı istimi, Sivas'ta da koruyacak görüntü veriyor. Bana 2001'deki Samsun deplasmanını hatırlattı bu maç. Yenik duruma düşmesine rağmen Revivo sahne almış ve Fenerbahçe 3-1 kazanarak şampiyon olmuştu.

İki maçın da gerilimi çok yüksek ama ibre Fenerbahçe'den yana…

"FATİH TERİM, DAĞILMIŞ TAKIMI DOĞRU YÖNETECEK BİLGİYE SAHİP"

– Galatasaray'da Ünal Aysal açık ara farkla başkan seçildi. Sizce bundan sonra sarı kırmızılıları nasıl günler bekliyor? Fatih Terim ile prensipte anlaşıldı. Denenmişi denemek sizce doğru mu?

Fatih hoca, dağılmış takımı, alt yapıyı, oyuncuları, taraftarı, camiayı ve en önemlisi medyayı doğru yönetecek bilgiye sahip. İkinci gelişinde başarılı olamadı ama bu Fatih Terim'in becerisinin yetersiz olduğu anlamını hiçbir zaman taşımadı.

Ünal Aysal benim gördüğüm tüm Galatasaraylıları heyecanlandırıyor. Her şeyden önce servetinin önemli bölümünü harcamaya niyetli.

"SKORU ARKASINDA YİNE KAZIM VAR"

– Galatasaray, Gençlerbirliği'ni 3-2 yenerek yeni başkanına hoşgeldin hediyesi verdi. Bu maçla ilgili değerlendirmeniz?

Bu maçın bir hikayesi yok. İki takımın da sahada ne istediğini kimse anlamadı. Pozisyonlar bireysel hatalar veya çabalarla geldi. Genç oyuncuların kendini gösterdiği bir 90 dakika olmasından daha öteye mesajı yok. Ama Kasımpaşa'dan sonra bu maçta da skorların arkasında Colin Kazım var. Ya atmış, ya attırmış; ya da atılmadan önceki aşamada rol almış…

"TAYFUR HAVUTÇU BİRAZ DAHA PİŞMELİYDİ"

– Beşiktaş Yönetimi, Tayfur Havutçu ile yola devam kararı aldı. Sizce bu karar doğru mu yoksa yabancı bir teknik adamla mı anlaşılmalıydı?

Tayfur Hoca önemli teknik adamların yardımcılığını yaptı. Sorumluluk aldığı dönemde takım kurgusunda veya oyuncu performansından bir değişiklik yapmadı, belki de yapamadı. Beşiktaş yönetimi bu kararı verdiyse, oyundan ziyade Havutçu'nun oyuncularla olan ilişkilerini, planlamasını veya henüz sergileyemediği fikirlerini değerlendirdi sanırım.

Bence, biraz Anadolu'yu dolaşmalı, birinci adam olmanın getirdiği sorumlulukların, hataların veya doğruların değerlendirmesini yaparak, biraz daha pişmeliydi.

"BEŞİKTAŞ BU PLANLAMA İLE BİR YERE GİDEMEZ"

– Bu sezon Guti, Quaresma, Simao, Almeida gibi yıldızlar kadrosunu donatan Beşiktaş gelecek sezon için yine flaş transfer peşinde. Diego Forlan ile büyük ölçüde anlaşma sağlandığı yönünde haberler var. Forlan sizce siyah beyazlı takım için doğru bir isim mi?

Forlan veya bir başkası önemli değil. Beşiktaş'ın zaafı savunma yönünde. Orta saha kalitesinde. Hala forvete adam arıyorlar, o isimlerle görüşüyorlar. Bu planlama ile bir yere gidemezler. Önce bir bütün haline gelmelerini, sahanın her bölümünde dengeli olmaları gerekiyor. Sağ bek yok, sol bek bir tane, orta sahalar skor yapamıyor, en büyük yıldız Quaresma'nın iki golü var.

Beşiktaş geçen sezon yaşlı bir takım kurarak planlama yanlışı yapmıştı, şimdi ise oyuncu seçiminde gerekli olan yerlere öncelik tanımıyor.

"İKİ TAKIM DA ORTA SAHASIZ OYNADI"

– Beşiktaş 3-1'lik Eskişehirspor galibiyetiyle bu sezon İnönü'ye veda etti. Bu karşılaşmayla ilgili yorumunuz nedir?

Maç iki tarafa da her an dönebilirdi. İki takım da adeta orta sahasız oynadılar. Kupa zaferinden sonra stadı dolduran taraftarları mutlu olması önemliydi. Onlar da keyifli, pozisyonlu bir maç seyrettiler.