Satmış maçı!..
Bu o demek. İnanamadım! Yorumlara inanamadım.
Chedjou hata yapıyor. Top kaptırıyor. Topu kaptırdığında Mersin İdmanyurdu 2'ye 1 yakalıyor. Galatasaray yarı sahasında bir tane Galatasaraylı var; Hakan Balta... İki tane Mersinli var. Yüzde 99.5 gollük pozisyon... Burada Hakan'ın golü nasıl kurtardığı değil; Mersin'in golü aptalca kaçırdığı, diyaframlar çizilerek anlatılıyor! Yani Mersin adeta atmak istemedi o golü! Hakan Balta'nın iki muhteşem müdahalesi var, o konuşulmuyor!
Buna karşılık Sabri'nin kaptığı topta -Galatasaray'ın golü geldi arkasından- Galatasaray 4'e 5 saldırıyor. Yani Chedjou'nun kaptırdığı topla Sabri'nin kaptığı topun mukayese edilmesine imkân yok. Beş savunma oyuncusu da yerinde Mersin'in ve Sabri ile beraber dört Galatasaraylı hücuma kalkıyorlar. Senenin en güzel gollerinden biri yapılış olarak... Sabri kaptığı topu Hamit'e atıyor; kendisi tekrar sağ açıktan alıyor, önüne tekrar... Yani aslında bu golün güzelliği şekil çizilerek anlatılır. 'Efendim topu kaptıran Mersin İdmanyurdu...!
Her maçta oluyor bu... O maçta sadece Melo'nun kaptırdığı top sayısı 13... Tek başına Melo'nun kaptırdığı top sayısı 13... Onlar önemli değil! Durum 4'e 5'ken Mersinli oyuncunun kaptırdığı top Galatasaray golünün sebebi!..
Topu kapan Sabri'den başlayarak yapılan olağanüstü güzel ve hızlı kombine akının lafı edilmedi!
Orada Mustafa Denizli gibi bu ülkenin en iyi teknik direktörlerinden biri var. İnanamadım ya! Mustafa Denizli tam Lig TV'ci olmuş. Teslim olmuş Lig TV'ye!.. 'Madem öyle işte böyle' diyor, gidiyor. Ama unutmasın bu ülkede çok saygın bir ismi var. Bir ömür verdi Mustafa Denizli o ismi yapmak için...
Galatasaray iki kere geriye düştüğü karşılaşmayı 3-2 kazanırken sizin de dediğiniz gibi ikinci yarı müthişti. Bu değişim nasıl oluştu?
Güzel maç oldu. Gerçekten birinci devrede Mustafa Denizli'nin tam aksine birinci yarıda Galatasaray yoktu sahada...
Böyle bir Mersin İdmanyurdu beklemiyorlardı galiba...
'Mersin İdmanyurdu'nu yeneriz' diyen takımın 'yeneriz' diye oynaması lazım. Kimse oynamıyor ve de devamlı top kaptıran iki tane adam vardı; Emre Çolak ve Melo... Bir hafta evvel göklere çıkarılan, Fenerbahçe medyasının, Galatasaray'a yerleştirmeye uğraştığı...
Galatasaray yöneticilerinin öncelikle bakmaları gereken şu; Fener medyası birini methediyorsa ondan uzak dursunlar. Bunlar Prandelli'yi, Mancini'yi göklere çıkardılar! Şimdi Emre Çolakçı oldu hepsi!.. Çünkü Emre'nin oynaması işlerine geliyor.
İkinci yarı başlarken mucize yaratan bir değişiklik yaptı Hamza... Emre'yi çıkarıp Hamit'i koydu. Hamit ile oyuna zeka girdi, kontrol girdi, lider girdi. Sadece kendi oynayan, top dağıtan değil; arkadaşlarını da oyuna yayan bir lider girdi. Böyle büyülü bir değişim. Hani sihirbaz dokunur ya omzuna; adeta öyle bir şey oldu Hamit'in girişi...
Tümer Metin demez mi Mustafa Denizli'ye; "Hocam, ikinci yarıdaki Galatasaray'da Emre Çolak oynasa daha iyi olmaz mıydı?" diye!!! Pabucumu televizyona fırlatıyordum!
Birinci devredeki kötü futbolun bir numaralı sorumlusu oyundan çıkarılmış, "İkinci devre oynasa daha iyi olmaz mıydı" diye soruyor! Şimdi, Mustafa Denizli canına okuyacak diyorum Tümer'in; "Haklısın" dedi Mustafa Denizli!!! İnanamadım ya!
Hemen Mustafa Denizli'ye mesaj attım. Buradan açıklıyorum; "Prandelli'den sonra Galatasaray'ın başına gelmen söz konusuydu. Galatasaray'ı da seni de Allah kurtarmış."
Bu kadar açık seçik değişimi hem de bu ülkenin en iyi teknik direktörü nasıl görmez!..