Gürcan Bilgiç: Hataya af yok
Düz giden yolu yokuşa çevirmenin ustası olan bir takım yönetiminin, böyle bir virajı çok rahat dönmesini kimse beklemiyordu.
Sakatlıklar bir yana, bir de Emenike yükünü omuzlayıp, Rize'de sağanak yağışın esir aldığı zemin ile de mücadele edeceklerdi. Küme düşme çizgisinden uzaklaşmasına rağmen, prestijin peşine düşen Rizespor'un, teslim olmayacağı da ilk dakikalarda anlaşıldı.
Ama yedinci dakikada tabela 2-0 yazınca, oyunun kontrolü de, kararı da Fenerbahçe'nin eline geçmişti. Hataları acımasızca değerlendirdi Fenerbahçeli oyuncular. Nefes bile aldırmadan "bizi yenemezsiniz" mesajını meslektaşlarına verip, dakikaları başka gaflet anları için kodladılar.
DERDİ RAKİPLERE BIRAKTI
İsmail Kartal'ın ön tarafta fazla seçeneği yoktu. Emenike yedekti, Kuyt sakat. Egemen, Meireles ve Diego'da kervanın parçası oldular, maç oynanırken Volkan, Alves, Alper ve Mehmet Topuz da doktordan MR randevusu istediler. Rakiplerden önce oynayıp, baskıyı onların kucağına atma fırsatı ellerinde ama oyuna sokacağınız hamle oyuncusu için bile tereddüttesiniz. Zor durum bir teknik adam için. Ama Webo defansı oyalayıp, Moussa'ya da oyun alanı ve gol pası üretti. Emre Belözoğlu'nun kadayıf tadındaki senfonisi ile top verilen adresleri dolaşıyordu. Sadece oyunu yönetmiyordu Emre, takım arkadaşlarını, skoru ve maçın sonunda neler deneceğinin de kararını veriyordu. Yaşadığı travmalara rağmen başka olmayı ve kalmayı beceriyordu. Emre topa gittiğinde, takım da sorunlarını çözdü.
Dertleri Galatasaray ve Beşiktaş'a bırakıp, İstanbul'a dönüyorlar. Beş gollü skor ile taraftarıyla barış imzalıyorlardı ama sakat oyuncular, Bursa virajı öncesinde yeni kurgular ve kararlar gerektiriyor. Süper Lig'in heyecanı en üst seviyede... Hatasızlık istiyor, yapanı affetmiyor.
En yüksek not 8
Moussa Sow
En düşük not 3
Giray Kaçar
Rıdvan Dilmen: Webo-Sow ikilisi artık bozulmaz
Diego, Meireles, Kuyt ve Egemen Rize'ye götürülmedi. Emenike yedek.. Bütün bunlara rağmen Fenerbahçe çok güvenli bir şekilde Rize deplasmanına gitti. Hikmet Karaman da Fenerbahçe'nin işini kolaylaştırdı. Deniz santrfor kanat oyuncusu değil. Maçın başında kanat oyuncusu oynattı. Yenilen iki golde de yetişemedi. Fenerbahçe'nin rakiplerine göre en büyük farkı iki tane orta sahası ve kanat bekleri.. İki beki geçmiş maçlara göre durgun ve kontrollü oynadı. Fazla hücum yapmadılar.. Buna karşılık Mehmet Topal ve Emre çok iyi oynadı. Alper de dengeyi bozan bir oyuncuydu. İlk 15 dakika sağ tarafta oynadı, ondan sonra bir sola bir sağa gitti.. Fenerbahçe dün sezonu en kompakt en güvenli maçını oynadı. Beraber beklediler, çıkarken de birlikte çıktılar. Mental olarak derbiler hariç en iyi hazırlandıkları bir maç oldu Fenerbahçe'nin. 80 dakika maçı hep yaşadılar. Forvet ve santrfor farklı kavramlardır. Forveti kanatta oynatabilirsini ancak hedef santrforu kanatta oynatamazsın..
Şimdi Emenike mi? Webo mu? derseniz kesinlikle Webo'dur... Taraftarlar da Webo'yu sahada görmek isityor.. Webo çok iyi bir santrfor.. Sow mutlu, sebebi yanında Webo'nun oynaması. Emenike bulmaca gibi... Pas mı verecek, çalım mı atacak şut mu atacak belli değil. Sow'un performansı Webo ile birlikte artıyor.. Müthiş bir uyum var. Emenike'de Webo'nun oyun görüşü yok.. İsmail Kartal'ın bu uyumu bozmaması lazım.. İsmail hoca, Webo gerçeğini artık göz ardı etmez diye düşünüyorum. Bireysel olarak bakarsak, Topuz işini yaptı. Topal ve Sow mükemmel oynadı.
Webo çok iyi bir santrfor.. Sow mutlu, sebebi yanında Webo'nun oynaması. Emenike bulmaca gibi... Hem ekonomik oynayıp, hem hücum presini hem takım savunmasında çok iyi yapıp, son derece kompakt oynadılar.. Orta saha oyuncuları müthiş oynadılar. Emre ilk 15 dakika maçı kopardı. Mehmet Topal maçın sonuna kadar mükemmel oynadı.. Beklerini savunmada kullanarak Webo'nun müthiş eforunu kullandı.. Fenerbahçe'nin bu kadar sakat ve eksiğe rağmen deplasmanda 5-1 kazanması ve 'şampiyonluğa oynuyorum' mesajı vermesi rakiplerini tedirgin etmiştir..
Ahmet Çakar: F.Bahçe için 'Sow' zamanı
Fenerbahçe, uzun aradan sonra Çaykur Rizespor'a patladı. Aslında 'Onlar mı Rizespor'a patladı, yoksa Rizespor intihar mı etti?' İşte o belli değil. Ama gerçek olan bir şey var ki, spor kamuoyunun çok zor geçeceğini düşündüğü ve Fenerbahçe'nin puan kaybeder dedikleri Rize deplasmanından sarı lacivertli takım güle oynaya döndü. Ama çok ciddi sakatlar da verdi.
Gelelim maça; İlk üç gol bu seviyede oynayan Rizespor gibi bir takımın yapmaması gereken kaleci ve savunma hatalarından geldi. Aslında maç da galiba ilk 20 dakikada bitiverdi. İlk gole bakıyoruz, Topuz dezavantajlı durumda Serkan, topu çeliyor. Ama Giray büyük bir hatayla topu ileriye vuracağına Topuz'un önüne bırakıyor, o da gol yapıyor. İkinci gol, daha da tuhaf. Sow, Emre'ye çıkartıyor, Emre sağ tarafa Webo'ya ortalıyor. O esnada da Moussa Sow ceza alanına giriyor, tutan yok, marke eden yok. Rakibe basan yok. Webo'nun çevirdiği topta da Moussa, kafayla ikinci golü yapıyor. Üçüncü gol ise yapılış ve şov yönünden mükemmel. Ama futbolun realitesi açısından tam bir skandal. Moussa topu sol bek mevkiinden alıyor. Adeta slalom yapıyor. En son adamın sağından atıp, solundan geçiyor. 60 metre top sürüyor ve gol yapıyor. Uzun yıllardır bu kadar komik, basit ve hatalı goller yiyen bir takım görmemiştim. Dün bu golleri ilk yarım saatte Rize'de seyrettik. Bir maç zaten 3-0 olunca da kolay kolay dönmüyor. Tıpkı dün gece dönmediği gibi. Ama her şeye rağmen, Topuz'un iyi niyetini Emre'nin organizasyonunu, Sow ve Webo'nun tempo ve arzularını beğendim. Mehmet Topal her zamanki gibi çok istikrarlı. Webo'ya bir paragraf açalım. O kadar iyi bir insan ki, attığı golden sonra kenarda ısınan Emenike'ye gidip ona moral veriyor. Bu bile ufak ama çok önemli bir jest. Sonuçta Fenerbahçe, zor görünen bir deplasmandan çok rahat bir galibiyetle dönüyor. Cüneyt Çakır ise herhalde dün gece çok sıkılmıştır. Onun için kolay bir maçtı, o da kusursuz yönetti.
Erman Toroğlu: Cüneyt Çakır olsa müdahale ederdi!
Bu maçı yazmak çok kolay. Zor tarafı şu; doluya koyarsın, boşa koyarsın kendi kendine bir şeyleri tartışırsın. Hani maksat sütun doldurmak! Maçın özeti Sow'un attığı gol. Hangisi mi? Kafa ile attığı değil, diğeri. Hemen hemen kendi yarı sahasından topu aldı. Çapraz mesafe kaleye herhalde 70 metre! Bakınız buradan topu sürerek rakip ceza alanına girdi ve kalecinin yanından plase ile golü attı. Yani Ankara-İstanbul otobanını düşünün.Rizespor'un kalesini de İstanbul olarak hesaplayın. Sow, topu Kızılcahamam'da aldı. Gerede ve Bolu'dan geçti! Düzce'ye indi. Adapazarı'nı, Kocaeli'ni geçti. Rize kalesi dediğimiz İstanbul'da golü attı!
Maçı seyretmeyen birisi bana şunu söyleyebilir; "Sen dalga mı geçiyorsun?" "Hayır geçmiyorum!"
Sow sürati belli ve top sürüyor. Karşısında da bir takım var. Adı Rizespor. Ve Sow bu golü yapıyor. O zaman bu maç hakkında fazla bir şey yazmaya gerek yok. Bu pozisyonda Cüneyt Çakır rakip takım orta sahasında görev yapsaydı yaptığı koşu ile Sow'a müdahale ederdi! Hata yaparsın, ilk golde olduğu gibi ters vuruş yaparsın. Futbolun içinde hepsi var ama böyle bir gol yemenin profesyonel bir takımda yeri yok! Ne dersin sevgili Hikmet Karaman? Ama maalesef Türk futbolunun kalitesi bu!
Bakınız maçın skoru çok açık ve farklı. Ama "Fenerbahçe mükemmel oynadı", "F.Bahçe çok iyi işler yaptı" deme lüksümüz yok. Sarı-lacivertliler çıktılar, normal futbollarını oynadılar. Rize, Fenerbahçe'ye hata yapma fırsatı bile vermedi.
Cüneyt Çakır'a bir çift lafım var; dünyada üst düzey maçlar yönetiyor ama bu maç topu ile çarpışma yüzünden başı bir gün çok kötü belaya girebilir. Aman dikkat! Bu kaçıncı oluyor.
Emenike ikinci yarıda oyuna girdi. Arkadaşları onu arkadan biraz itiyorlar ama o Fenerbahçe'de işini bitirmiş "okey"e dönüyor. Çok da fazla "gaz"vermeye gerek yok! Webo ile Sow, Sarı-lacivertli takıma yeter! Aslında Emenike'nin Karabük'te oynarken Fenerbahçe maçında niye oynamadığını irdelerseniz sarı-lacivertli takımada çok fazla yarar getirmeyeceğini anlarsınız, çıkarırsınız.