GÜRCAN BİLGİÇ: Yaraların ilacı!
Bu maç sonrasında bu sezonun Fenerbahçe'si için net bir cümle kurabiliriz; "Önemli maçların, kazanan takımı..." Ne zaman "yumurta kapıya gelse" o karşılaşmayı kendileri için istenen skorla bitirmeyi başardılar. Beş maçtır kazanamayan takımı şikayet ederken, "Manchester'ı, Feyenoord'u, Galatasaray'ı, Beşiktaş'ı yenen bunlar değil miydi?" diyerek, ikilemi vurguladık. Advocaat "yetersiz" dedikçe, "O zaman, o maçları nasıl kazandın?" diye de karşısına çıktık.
Fakat, topun yuvarlaklığı Fenerbahçe takımı için rakibe göre değil, maça göre değişiyor. Ne zaman ki, kritik noktaya geliyorlar, maçı kazanmak adına mücadele üretip, yüksek konsantrasyon ile oynayıp, tabelayı da yanlarına alıyorlar. Ligden kopuş gerçekleşince, yürüyecekleri tek hedefi elden kaçırmamak adına çıktılar sahaya. Sergen Yalçın altı rotasyon yapmıştı, Advocaat beş. Kayseri aslarını kulübeye oturtmuştu, Fenerbahçe ise sahaya sürmeyi tercih etti. Zorunlu değişiklikler de vardı bu kararda. Dökülen Sow, Volkan ve İsmail, yerlerini terk etmek zorundaydılar.
İlk dakikadan itibaren istekli bir baskı kurdular, mümkün olduğunca tempoyu zorladılar. Kayseri'ye pozisyon vermeden golü arıyorlardı; yine Lens'in çabuk düşünmesiyle Fernandao'nun ilk golü geldi.
İkinci yarıda bekleyen Fenerbahçe çıktı ortaya. Bu kez skoru cebine koyup, fırsat kollayan bir akılla sürdüler maçı. Rakibin gardını düşüren golü de Fernandao hazırladı. Topu kaptı, pası attı, sonra da golü. İstanbul'a net bir skorla dönüyorlar. Sadece yarı final için bir bilet yok ellerinde, beş maçlık galibiyetsizliğin ölü toprağını attılar üstlerinden. Bu sevince hem takımın, hem de taraftarların çok ihtiyacı vardı. Aziz Yıldırım küçümsediği, beğenmediği, şikayet ettiği Ziraat Türkiye Kupası'na cankurtaran olarak bakıyor artık. Gün değişiyor, devran dönüyor. Büyüklerimiz söylemiş zaten; "Büyük lokma ye, büyük laf etme..."
DR. GÜRKAN KUBİLAY: Sezon tesellisi
Son 4 lig maçında 12 gol atmış Kayseri'ye karşı portföyündeki tüm ön liberoları sahaya sürmüştü Advocaat, topu hemen her maçında yaptığı gibi rakibe bırakarak... Ama Kayseri önemli adamlarını kenarda bırakmıştı.
İlk 10 dakika en çok dikkat çeken şey, çoğu F.Bahçe aleyhine çalınan faul düdükleriydi. F.Bahçe yine ön alanda organize değildi, pas hataları çok fazlaydı. Traore'nin sakatlığı, Güray'a daha 18. dakikada forma şansı veriyordu.
F.Bahçe'nin çekingen oyununun nedeni belliydi. Ligde ilk golü yediği 9 maçın sadece 1'ini kazanan bir takımlardı çünkü. Ortalarında ise ceza alanında ortalama sadece 1.5 oyuncu bulundurunca sonuç alamıyorlardı. Ama, 3 çapa orta saha nedeni ile Kayseri'yi de kalelerine yaklaştırmadılar 30 dakika boyunca. Uzaktan Güray denemeleri dışında Kayseri de üretemeyince sıkıcı bir yarım saatlik bölüm izliyorduk.
Hasan Ali'nin etkisiz kaldığı , "Hücuma çıkan bek" rolünü gayet iyi yapan Şener'in, Bursa alışkanlığı ile Fernandao'ya attığı pas-orta karışımı F.Bahçe'nin o dönemdeki tek tehlikesi idi. Ama, bir başka aksiyona yol açtı bu orta. F.Bahçe daha kalabalık olarak rakip ceza alanına gitmeye başlamıştı. Topa da daha fazla hakim olunca, % 41'lerden, 49'lara çıktı topla oynamaları.
Formalite oldu
Ceza alanında kalabalıklaşabilmenin faydası; Ozan'ın, Muammer tarafından kurtarılan kafasında da görülüyordu. Golün habercisi idi bunlar ve hızlı kullanılan bir serbest vuruş, Lens-Fernandao işbirliği ile golü getirdi. Sergen ile ligde, sadece Rize karşısında 10 dakika yenik durumda oynayan Kayseri'nin reaksiyonu ne olacaktı bu gole?
İkinci yarının ilk 15 dakikası bir şey yapamayınca, bir savunmacı ile bir hücumcu değişikliği ile riske girdi Sergen. Hakan-Umut değişikliği idi bu.
Oyun F.Bahçe yarı alanına iyice yığıldı. Duran top ve araya pas şansını arttıran bu durumun ardından, Deniz'i de oyuna sürdü Sergen hoca. Ama, her zaman teori, pratikte tutmazdı. Umut olarak oyuna alınan Deniz, hücumda topu kaptırdı, hızlı hücumda Topal da Fernandao'ya 2. golü attırdı.
Ligde de ilk golü atmak F.Bahçe'nin işine yaramış, 11 maçın 9'unu almıştı. Kupada da benzer tablo devam ediyordu. Şener'in iştahı ile gelen üçüncü gol, rövanşı formalite haline getiriyordu.
F.Bahçe ligdeki hayal kırıklığından sonra kupaya tutundu ve bence de kupayı alarak bu sezonun tesellisini bulacak.
SERKAN REÇBER: Hedef teke düşünce
Fenerbahçe'nin ligden uzaklaşıp, Avrupa Ligi'nden elenmesi sonucunda tek hedefi Ziraat Türkiye Kupası olmuştu. İki takımın 11'lerine baktığımızda önceliklerinin Fenerbahçe'nin Türkiye Kupası, Kayseri'nin de lig olduğu daha iyi anlaşılır. Maça baktığımızda özellikle ilk yarıda Fenerbahçe'nin çok kısır bir futbol oynadığını bunun temel sebeplerinden birinin merkez orta sahasında oynayan oyuncular olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle ilk yarı hücumda zenginleşemeyen, üretemeyen, keyif vermeyen bir Fenerbahçe izledik. Ta ki Lens'in oyun zekası ile hazırladığı, Fernandao'nun bitirdiği golle Fenerbahçe ilk yarıyı önde bitirdi.
İkinci yarıda ise sarı-lacivertliler karşısında gol bulma adına öne çıkan Kayserispor, stratejik olarak en büyük hatasını yaptı. Fenerbahçe öndeyken ve arkada geniş alanlar bulduğunda bu oyunu çok iyi oynamasını bilen ve bu alanları çok iyi kullanabilen oyuncuların yetenekleriyle skoru daha rahat elde etti.
Yarı final bileti cepte
Özellikle ikinci golde Mehmet Topal ve Fernandao iş birliği; örnek gösterilebilecek bir kontratak golüydü. Bu golün enerjisiyle de direnci düşen Kayserispor karşısında oyun momentumunu ve hakimiyetini tamamen ele aldı. Arkasından yine Lens'in başlattığı, Şener'in bitirdiği çok organize atak sonucunda Erkan Kaş'ın kendi kalesine attığı golle farkı üçe çıkardı. Hem skor hem oyun olarak son derece rahatladı. Ve yarı final biletini daha ilk maçta Kayseri'de adeta cebine koydu.
Özellikle Alper'in ve Fernandao'nun iyi oyununa, ikinci yarı Lens ve Mehmet Topal eklenince, Fenerbahçe daha öz güvenli bir futbol ortaya koydu ve bu da kendiliğinden skora yansıdı. Bu galibiyet hem futbolculara hem Advocaat'a bir moral olduğu gibi takımın da kendine olan güvenini artırdı ve camiaya nefes aldırdı. Kayserispor'un ligi düşünerek kadrosunda rotasyon yaparak sahaya çıkması sarı lacivertlilerin ekmeğine yağ sürdü.
EMRE BOL: Yiyen var mı?
En son ne zaman Fenerbahçe'nin gümbür gümbür futbol oynadığı, pozisyonlara girdiği bir maç izlediniz?
27 futbolcuyla Kayseri'ye gelmiş Fenerbahçe... Yahu 37 kişiyle gelsen, kafalar değişmedikten sonra ne yazar?
Daha düne kadar Türkiye Kupası'na, PAF Takımı ile çıkacaklarını söyleyenler bakıyorum da topuyla tüfeğiyle sahada! Fenerbahçe formasını giymeyi hak etmeyen çok oyuncu var takımda... Emin olun yönetimde de Fenerbahçe'yi yönetemeyecek pek çok isim var! Sayın Yıldırım her gün başka birşey söylüyor. Bu kadar karışıklığın olduğu yerde başarının gelmesi gerçekten çok zor.
Advocaat elindeki tek alabileceği kupanın Türkiye Kupası olduğunun bilinciyle sahadaydı. İki ayaklı karşılaşmalarda deplasmanda gol yemeden hatta atarak dönmek önemli bir avantajdır. Fenerbahçe haftalardır Lens'in sırtında diyoruz ya...
Lens zekasıyla oynadı
Aslında en az etkili olduğu maçlardan birini oynadı Hollandalı... Lakin zekasıyla yine skor katkısı yapmayı başardı. O da olmasa futbol adına konuşacak pek fazla birşey bulamayacağız. Fernandao'nun takımın diğer golcülerine tercih edilmesinin tek anlamı var. Bol kanat ortası yaparak skor bulmaya çalışacaktı sarı lacivertliler. Hem Hasan Ali hem de Şener'e yedeklik yaramamış. Yahu arkadaş bu kadar isabetsiz orta yapabilmek için hakikaten yeteneksiz olmak gerekir.
Golle sonuçlanan iki kanat asisti var ikisi de beklerden değil! Birini Lens birini Topal yaptı. Sadece koşan adamlarla maç kazanılır ama şampiyonluk için zeka lazım, futbolu bilmek lazım. Sergen Yalçın'ın kafasında Türkiye Kupası'nı almaktan çok ligde kalabilmek var. Zaten sahaya çıkardığı kadro bunu net bir şekilde gösteriyor.
Fenerbahçe farklı galip gelerek bir sonra tur için önemli bir avantaj sağladı. Bu saatten sonra kolay kolay bırakmazlar. Acaba bu farklı galibiyeti geçtiğimiz hafta yönetimin yaptığı operasyonlara bağlarlar mı? Aziz Bey, "Ben yaptım" demeyi çok sever! Başarılar hep onun! Acaba hala yaptıklarını yiyenleriniz mi var mı?
OKTAY DERELİOĞLU: Kupada çok farklı
Lige havlu atan Fenerbahçe Türkiye Kupası'na dört elle tutundu. Kayserispor karşısında ortaya konan futbol atılan goller de bunun göstergesi oldu. Sarı-Lacivertli ekip baştan sona kadar ne istediğini bilen ve oyunu kontrolünde tutmayı başaran takım oldu.
Kayserispor karşısında alınan galibiyet hem yarı final için dev bir adım oldu hem de Sarı-Lacivertli futbolcuların bundan sonrasında kendilerine olan özgüvenlerini kazanmalarını sağladı. Lens'in ilk yarının sonlarında doğru akıllıca ortasından kazanılan gol maçın tüm gidişatını değiştirdi.
İlk yarıda savunma güvenliğini ön plana alan bir futbol sergileyen Fenerbahçe, Lens-Fernandao işbirliği ile gelen gol ile rahatladı. Fenerbahçe ligde 4 gol yediği rakibini ikinci yarıdaki futboluyla adeta sahadan sildi.
Bu maç özellikle Brezilyalı golcü Fernandao'nun kendisini bulması için iyi oldu. Çok çalıştı ve futbolunu iki golle süsledi.
BÜYÜK AVANTAJ
Fenerbahçe Kayseri'den son derece avantajlı bir skorla dönüyor. Futbolda her şey olabilir. Ama bu sonuçla Fenerbahçe turu Kayseri'de kaptı. Şimdi kupadaki bu moralin lige yansıması gerekiyor. Fenerbahçe'nin kötü günleri atlatabilmesi için hem kupayı kazanması hem de ligde kalan tüm maçlarını kayıpsız atlatıp taraftarına moral vermesi şart.
MAÇIN EN iYiSi: FERNANDAO
Çok çalıştı ve karşılığını 2 golle aldı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ: WELLITON
Dün gece etkisizdi. Adını çok az duyduk.
İLKER YAĞCIOĞLU: Lens'in zekası
Fenerbahçeli oyuncular ellerinde kalan tek hedefe son derece iyi motive olduklarını dün akşam aldıkları net galibiyetle gösterdiler. Kayseri'de deplasmanda alınan bu sonuç Fenerbahçe'nin yarı finale çıkmasına yetecektir. Her şeyden önemlisi ligde 4 gol yedikleri rakiplerine kupada 3 gol atıp o maçın da rövanşını alarak kalan haftalara biraz daha moralli girecekler.
Advocaat dün gece için son derece akılcı bir taktikle oynadı. İki ayaklı bir maç olduğu için "önce savunmayı garantiye alayım ve gol yemeyim" diye düşündü. "Elimde zaten Lens, Fernandao ve Alper gibi çabuk oyuncular var. Maç içinde bu oyuncular ile gol pozisyonu yakalarım. Atarsam ne ala. Atamazsam da hiç olmazsa ikinci maça avantajlı skorla çıkarım" diye düşündü.
Son derece kısır geçen ilk devrenin son anlarında Lens'in zekası sonrası gelen gol Fenerbahçeli oyuncuların özgüvenini çok artırdı. İkinci yarıda Mehmet Topal'ın ön libero pozisyonundaki Mehmet Topal'ın hazırladığı pozisyon sonrası Fernandao'nun golü maçı da turu da bitirmiş oldu. Üçüncü gol ise pastanın kreması gibi oldu. Artık bundan sonra lig için Fenerbahçeli oyuncuların kendilerine şu hedefi koyması lazım: Kalan bütün maçları kazanmak. Bunu yapabilirlerse taraftarın gönlünü almayı başarır.
MAÇIN EN iYiSi: LENS
F.Bahçe'nin en iyi oyuncularından biriydi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ: WELLITON
Welliton beklentilerin altındaydı.